Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Bu haftanın popüler konusu Bilet Fiyatları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın dalgalı kur politikasına benzer dalgalı bilet fiyatı uygulamamız tüm hızıyla devam ediyor. 30-15-5 olarak açılan sezon piyasası, 20-10 ve nihayetinde 25-10 olarak devam ediyor. Önümüzdeki haftalar için ise tahmin ve değerlendirmeler başladı.

Müşteri Değiliz Göztepeliyiz çizgisiyle 100 TL olsa da vermeliyiz çizgisi arasındaki bir geyiktir. Yol alıyor.

20 ile 25 TL arasındaki fark sanayideki veya kordondaki bir bira kadardır polemiğine de bu hafta eylem yapmalıyız hepimiz açığa gitmeliyiz. Yönetime tepki vermeliyiz polemiğine de katılmıyorum. Bu konuya daha değişik açıdan bakmaya çalışıyorum.

Bu kararları veren yöneticilerimize iki temel konuda eleştirim var bunları paylaşmak istiyorum.

1) Bilet fiyatı belirleme ve duyurma sistemine eleştirim var. Taraftar yeterince değil hiç bilgilendirilmedi. Kombine biletler piyasaya çıktı ve satış tarihi kısıtlandı. Ancak taraftarın gişe fiyatlarından haberi yok. Sezon başladı, hafta içi Güngören yirmi Pazar günü Bolu maçı yirmi beş kskspor maçı otuz, açık iki maçta on kskspor maçında 15 kitleler borsa bekler gibi maç bileti bekler duruma geldi.

Bu iş çok basitti. Kombineleri çıkarmadan önce açıklama yapılacaktı, hafta içi maçlarımızın fiyatı bu, hafta sonu maçlarımızın fiyatı bu, İzmir takımları ile veya kskspor oynadığımız maçlar bu fiyat olacaktır. Kombine kartları bu kadar liradır, böyle bir taksit uygulaması vardır.

Herkes her şeyi bilir şapkasını önüne koyar hesabını ona göre yapar. Kombinesini alan kombinesini alır açığa gidecek açığa gider kapalısına gidecek adam önceden parasını hazırlar harçlığını biriktirir kapalısına gider bir düzen olur. Polemik olmaz.

2) Bizim maçlarımız da Göztepeli adam bir şekilde gelir anlayışı artık geride kaldı. İddiamız ne Türkiye’nin kulübü olacağız, Süper ligde kafaya oynayacağız, Avrupa’ya gideceğiz rol model olacağız.

Bu iddialar ortadayken 100 TL olsa verip gelecek 5000 tane adama bakarak bilet fiyatı belirlenemez. Bu sene şartlar yerinde Atatürk stadı gibi Türkiye’nin en büyük koltuk kapasitesine sahip stadında oynuyoruz. Takım bu ligde kafaya oynayabilecek, hafta hafta şampiyonluğa koşabilecek bir takım.

Bu şartlar altında bilet fiyatlarını Kale Arkası 3 Açık 5 Kapalı 10 yaparsın, sadece Göztepe’nin fanatik taraftarlarını değil Göztepe sempatizanlarını toplarsın. Hayatında ilk defa maça gidecek çocukları toplarsın. Skorlarda yerinde giderse her hafta artarak artan bir taraftar sayın olur 20.000 psikolojik eşiğini 3 hafta üst üste geçince işin rengi değişir.

Artık herkes hafta sonu şu Göztepe maçına gidelim demeye başlar 5 hafta sonra 30.000 i sabitler Tüm Türkiye’nin seyirci rekorlarını dağıtır gündeme gelirsin. Dosta düşmana geliyoruz dersin. Karnaval havasında maçlarla süper lige yürürsün seneye süper ligde bu maya ile 40-50 bin oynarsın.

Bu iki basit konuyu dikkate almamak gerçekten bizleri üzüyor, bildikleri bir şey mi var diye bekliyoruz ama arkasında da bir şey çıkmıyor.

Son olarak ayrı bir yazı konusu ama değinmeden geçemeyeceğim, Kapalısının çatısı delik, koltuğu koltuk değil, tuvaleti tuvalet değil, kapısı kapı değil, protokolü protokol değil adeta hurda yığını halindeki bu stada, kapısında kontrol olmadan, biletli biletsiz binlerce kaçağın olduğu, her yanı süzgeç gibi başıboş, içeriye girenlerin yarısının bilet olmadan girdiği bu stada insanların para vererek gelmeleri bile mucizeyken bu fiyatlarla gelmelerini beklemek inanın hayalden öte bir şey. Basit bir hesapla bence her 5 liralık artış 2000 kaçak getirir, rakamlar sizde bir bakın gerçeği göreceksiniz.

Yöneticilerimizden bu konuları taraftardır ister mantığı ile değil objektif gözle değerlendirmelerini bekliyoruz. Bu saatten sonre ne mi olur, istenirse şu olur Kapalı kombinelere bir forma açık kombinelere bir şort hediye olur fiyatlar güzel olur ortalık karnaval olur.

İlk Günden Bugüne Bugünden Sonsuza
Her Şey Tek Büyük Göztepe İçin.

Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 


Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
www.ozkancengiz.net

İş, güç, o, bu derken yazmaya biraz ara vermenin tek güzel yönü gelen mailler ve telefonlar oluyor. Niye yazmıyorsun ya bu hafta da yazmayacaksan ne zaman yazacaksın sesleri arasında insanın pek bir keyfi geliyor. Arayan mail atan çoğunun yüzünü bile görmediğim Göztepe sevdalılarına selam ederek söze başlıyorum.

Evet beklenen hafta geldi “7 avans 8 de biter” sloganı ile kendisini maça davet ettiğimiz 7 senedir aynı yerde pinekleyen ezeli rakibimizde yeniden karşılaşmak onların yüzüncü yılına denk geldi. Bunda da bir hayır vardır. Yıllarca yüzüncü yılımızda Madrite onu bunu yapacağız diye bağırmışlardı.

Ne gariptir ki Sn. İmam Altınbaş’ta amatörden şampiyonlar ligine gidecek serüvenimizde ilk başlangıcı Madridi hedef gösterek yaptı. Onlarınki hayalden ötemeye geçemese de yüzüncü yılımızda değil belki ama 43. yılımızda Madridi eleyerek Avrupa’da yarı finale çıkmış bir takım olarak bizim için konulacak iyi bir hedefti.

Yoğun bir mesai var iki tarafta da parklarda pankart boyayan gençler, gece yarısı her yeri stickerlayan kamikazeler şehrin iki yakasını adeta bir resim gibi işliyor. Ve bu devasa pankartlar bir yandan hassas bir şekilde hazırlanırken bir taraftan karşı tarafa sızmaması için azami gayret sarf ediliyor.

Geçenlerde genç bir arkadaşım abi açık açık anket oylama yapıyorsunuz karşı tarafın kontra pankart hazırlamasından çekinmiyormusunuz diye sordu. Cevabımız netti verebiliyorlarsa versin yapabiliyorlarsa yapsınlar.

“Tarihinizdeki Tek Başarınız Bizimle Maçınız” bu pankarta ne cevap verilebilir ki Karşı taraf tarihini kitap yapsan ilgi çekecek tek şey 80.000 kişilik maç olur gerisi can sıkıntısı bunun dışında varsa bir başarıları buyursunlar pankart yapsınlar bizde vay kontra yedik diyelim utanalım.

Ezeli rekabeti seviyorum. Akılcı pankartlar, zekice tezahüratlar, makaralar, takılmalar, kırpılan konfetiler, sopalı bayraklar, tribün yerleşimi bir telaş, bir telaş, şehre heyecan ve hareket geldi.

Bütün bunları niye yazıyorum, çünkü en küçüğünden en büyüğüne en fanatiğinden, en sakinine her iki tarafa bu maçla ilgili o kadar çok yapılabilecek güzel şey varki, o kadar çok zekice ve akıllıca iş varki, o kadar çok cinlik varki yap yap bitmez demek istiyorum. Neden bunu demek istiyorum çünkü bu maçta küfüre ve kavgaya sıra gelene kadar onlarca iş var.

Bu ülkenin en güzel şehrinde belki de en iyi yaşam standartlarında, özgür, demokrat, herkesin imrendiği, dünyaya bakış açımızı kolay kolay kimsenin algılayamadığı kendi şahsımıza münhasır insanlarız.

Aramızdan bir arkadaşımız öldüğünde, ülkemizin değişmez değerlerine müdahale edildiğinde, Atamıza saygısızlık edildiğinde, yaşam standardımız tehdit edildiğinde, Ülkemize haksızlık yapıldığında tek yürek ve tek bilek en net tepkiyi veren bir kitle olarak futbol gibi hayatımızın en önemli öğelerinden birini niye hayvanca yaşayarak ayrışalım ki.

Yanlış anlaşılmasın elele gözgöze çıkalım tribünden tribüne öpücük gönderelim demiyorum.

Makaranın, esprinin, takılmanın suyunu çıkaralım bulduğumuz sloganlarla tezahüratlarla karşı tarafı hayattan bezdirelim, Tezahüratımız, marşımız ile kulaklarını sağır edip, Adana maçında olduğu gibi 75. Dakikada arazi olmalarını sağlayalım, Bu Maçı doyasıya yaşayalım.

Bu arada bugün il güvenlik kurulu karar almış Kendi Maçlarını Alsancak ve Buca Stadında oynayan İzmir takımları bizimle oynarken ev sahibi olsalar dahi Atatürk Stadyumunda oynayacaklarmış. O zaman neymiş.

Babanız çağırınca geleceksiniz.

Alayına İsyan İnadına Göztepe

Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
www.ozkancengiz.net

Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Hatırlarsınız eski günlerdi, maçtan çıktık mı elsiz ayaksız koşturur bilgisayarın başına oturur maç yazımızı yazardık. Kimi zaman telefonla birbirimize yazdırırdık. Bugünkü teknolojik olanakların hiç birinin olmadığı bir dönemde dakikalarla ölçülecek sürelerde yazılarımız Göztepelist açılış sayfası olurdu.

Çünkü bilirdik basının umursamadığı, tvlerin sallamadığı, facebook gibi paylaşım platformlarının bulunmadığı resmi sitenin domainin bile çalışmadığı ortamda dünya üzerindeki onbinlerce Göztepelinin tek haber ve iletişim kaynağı burası bu sorumluluğu hissederek yazdık çizdik.

Şimdi işler değişti, İlk olarak teknolojik olanaklar çok değişti, öncelikle Facebook gibi bir platform var, daha maç bitmeden başta Göz Göz TV olmak üzere arkadaşlarımız video ve fotoğrafları paylaşıyorlar, bu seneden itibaren beceriksiz ve art niyetli olarak yapılsa da bir TRT yayını mevcut dünya üzerindeki tüm Göztepeliler maçlarımızı izliyor.

Bunun yanında gerçekten basındaki bir çok köşe yazarını cebinden çıkaracak arkadaşlarımız var. Mustafa Dalyanoğlu ağabeyimiz, Süleyman Yengil kardeşimiz, kendi bloğunda Sinan Adamoğlu kardeşimiz müthiş yazılar yazıyorlar, üstüne seri davranan yazılarını yazan arkadaşlarımız eklenince bize anca sıra hafta ortasında geldi.

Dediğim gibi bir çok arkadaşımız müthiş analizler yaptığı için ben bugün takımdan teknikten taktikten hocadan sek sek Aydından, Cezalı Şamilden, Kenarda kızışan Bismarkdan, vb lerinden bahsetmeyeceğim.

Takımla ilgili tek bahsedeceğim şey İlhan Şahin, yani her senenin en iyi transferi, bence bu yazının da fotoğrafı olarak paylaştığım fotoğrafı yönetim oyuncuların kamp yaptığı otelin tüm duvarlarına koydurmalı gözlerindeki hırsı, mutluluğu, sevgiyi her gün görmeliler. Bunun yanında bir adam nasıl olurda çoğu kardeşi yaşında adamlardan oluşan takımlarda her sene en formda adam olur her sene yıldız olur öğrenmeliler. Profesyonelliği para alarak top oynamak olan zanneden yeni nesile profesyonelliğin ne olduğunun canlı kanıtını göstermeliler.

Gene girişi uzatıp esas konuya gelemedim. Bugün esas yazmak istediğim şey GÖZTEPE’nin büyüklüğü.

Şöyle bir tablo getirin gözünüzün önüne köy kasaba takımlarından oluşan liglerde 16-17 yaş ortalaması bir takımla oynayan ve bu nedenle amatöre düşen

içinden çıktığı büyük başarılar sağladığı şehrin umrunda olmayan,

gazetelerde haber yapılmayan, İzmir gücü için oluşan vakıfların gündeminden artık amatör diye çıkarılan,

Genel kurullarının ne zaman yapıldığından haberi olunmayan,

rakiplerinin hadi allah rahmet eylesin diye sela okuttuğu, şehir rakipleri ile arasında 4 lig savaş açtığı sözde büyüklerle arasında 5 lig olan,

tesisi kendi tesisi değil, binası hacizli, oyuncusu yok, alt yapısı yok, üst yapısı yok, antreman sahası patates tarlası, bırak lisanslı ürünü işportacıda bile forma yok.

Sadece büyük kısmı umutsuzluk 5000-6000 i hayali bir umut peşinde bir taraftar kitlesi var başka da bir şeyi yok.

Çok değil 4 sene sonra bir takım daha düşünün,

Tamamı maddi gücü yüksek şehir veya şirket takımlarından oluşan tv de canlı yayınlanan kimilerine göre süper ligden bile daha değerli Bank asya liginde, milyon dolar bütçe ile oluşturulan takım ile mücadele ediyor,

İçinden çıktığı şehrin belediye başkanı, milletvekili, sivil toplum kuruluşları kedi gibi peşinde dolaşıyor,

Gazeteler her gün haber alıp yayınlayabilmek için birbirini dövüyor, İzmir gücü biz ona yetişemeyiz adamların bütçesi bizin on yıllık bütçemiz deyip ulaşamadığı için gündeminden çıkarıyor, TV diğer 18 takımı bir yana sallamış sürekli canlı yayında maç veriyor.

Arkasından havuza girenler bir alt ligde, sela okutup oh öldü gömelim diyenler sığıntı gibi stada gelip berabere kaldılar diye dakikalarca futbolcularına bu taraftar sizinle gurur duyuyor diye bağırıyor. Futbolcuları sahada birbirini kucaklıyor teknik direktörünün kafası güzel yaptığı açıklamalara basın dahil tüm ülke gülüyor.

Gürsel Aksel alt yapı tesisi kendisinin, klüp binası kendisinin, 40a yakın lisanslı oyuncusu var alt liglere kiralık gönderdiği bonservisli oyuncuları var, istediği antreman sahasını parasını basıp kullanıyor, kendi tesisi için belediyelerden tahsis çıkarıyor, lisanslı ürünleri satış rekorları kırıyor, izmirin göbeğinde rakiplerini hırsından çatlatan mağazaları var, karavanı her yerde, İzmirin her yerinde her ilçesinde Manisa’da İstanbulda, Antepte, Rizede, mardinde Türkiyenin her yerinde taraftarları oluşuyor.

Tribünlerinde bu lig şampiyonluğunu değil süper lig şampiyonluğunu alacağına, şampiyonlar ligine gideceğine inanan güvenen 30-40 bin taraftar hazır,

Böyle bir dönüşümü böyle bir değişimi böyle bir yeniden doğuşu yapabilecek kulüpler büyük kulüplerdir yok edilemez kulüplerdir ne yaparsan yap hak ettiği değere gelen kulüplerdir ve bu dönüşümün ortaya koyduğu en büyük gerçek GÖZTEPE’NİN BÜYÜKLÜĞÜDÜR.

Şimdi bir takım sığ düşünceliler diyebilir ki İmam Altınbaş çıkmasaydı görürdüm büyüklüğünüzü, Evet doğrudur, İmam Altınbaş kendi tarzı ile iş yapan yaptığı işin şartlarına uymayan yaptığı işi kendi şartlarına uydurmayı seven bir iş adamı olarak Göztepe’de değişik kurumsal bir yapı kuruyor ve yapının faydalarını gelecekte çok daha fazla göreceğiz.

Ama böyle bir insanı amatör kümede logosundan ve taraftarından başka hiçbir şeyi olmayan bir takıma bir milyon dolar para verip aldıran ve her sene onlarca milyon dolar harcatan da Göztepe’nin büyüklüğüdür.

O yüzden tüm Göztepe sevdalılarına tavsiyem bırakın şimdi Aydını, Bradleyi, bırakın tek forvet çift stoperi bırakın onu bunu şunu yaslanın arkanıza kapatın gözlerinizi Göztepenizin tadını çıkarın.

TRT’nin saçma sapan yayınına ve programına mi canınız sıkıldı, Yeni Asır’ın dandik haberciliğine mi üzüldünüz. Boş verin onlarında son çırpınışları birkaç seneye kalmaz TRT Göztepe’nin Şampiyonluk belgeselini hazırlar, Yeni Asır Göztepe haberlerinin ulusal ajanslardan alarak yapar.

Yaslanın Yaslanın Arkanıza zaman bizim zamanımız zaman Göztepe’nin Zamanı….

Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Digitürk yayıncı kuruluşta TRT internet televizyonumu Süper Toto para veriyor da Bank Asya öpücük mü veriyor. Süper Ligin marka değeri varda 1.ligin yok mu?

Ey Türkiye’nin Gazetecileri, Yazarları, Anlı Şanlı Spor yöneticileri, hala ortaya çıkan bütün kayıtlara işlemlere bunlar bana ait değil bile diyemeyen borç aldım borç verdim diye ilkokul çocuklarının bile inanmayacağı bir savunma yapan yöneticilerin olduğu, futbolcu, teknik adam, yönetici, başkan kapsamında nerdeyse 18 takımlık ligin 12 takımının soruşturulduğu bir ligin peşindesiniz.

Evet! TFF büyük bir hata yapmıştır, yaptığı hata kendi başını kendi beceremeyip işi UEFA’ya bırakmasıdır, Kimse UEFA bize haksızlık yaptı onu bunu anlatmasın UEFA’nın tavrı ilk günden belliydi. TFF nasıl ki kişileri tedbirli sevk ettiyse takımları da tedbirli sevk edecek Avrupa’ya göndermeyecekti. Sıradan diğerlerini gönderecekti, sonuçta kimin Avrupa’ya gideceğinin belirleyicisi TFF bu işe fazlası ile yetkisi var.

Bu beni ilgilendiren kısmı değil Fbspora kıyak yapmak uğruna TFF kendini ateşe attı kimseye yaranamadı bugün ve yarında cezasını çekecek.

Beni ilgilendiren kısmı ağzını açanın Bank Asya 1.ligine gelmeye niyetlenmesi, Bank Asya birinci ligi ne kadar pislik bir yer ki kim pislik yapıyorsa soluğu burada alıyor. Evet şike yapmanın cezası bir alt ligdir. Ama öyle kuru kuruya alt lig değil, şike yapan sporcularının futboldan men edildiği, yöneticilerinin hak mahrumiyeti aldığı, yüklü para cezaları, puan cezaları, verilerek alt lige düşürülmesidir. Bunun yanında ŞİKECİ gibi yüzyıllar boyu üzerinden silinmeyecek unvanı alarak düşmektir.

Beni bir alt lige düşürün, benim haklarımı bu sene dondurun, diye ağlanmanın aklınca gurur yapmanın ben bu sene 14 kişiyle oynayayım, benim kale diğerlerine göre 4 metre küçük olsundan  farkı yoktur. Kurallar bellidir, kendi insiyatifiyle ligde oynamayan, maçlara çıkmayan takımın gideceği yer ülkedeki en alt yerdir. Yani bölgesel amatördür, facebookta internette, sunumlar paylaşan dibe gideriz, küllerimizden doğarız edebiyatı yapan fbsporluların gidipte geleceği yer orasıdır. Çok delikanlılarsa düşerler bölgesel amatöre oradan tekrar gelirler biz de delikanlılık görürüz.

Gelelim Bank Asya 1. Ligine bu ligde bu sene dünyanın saygı duyduğu, şike tereddüttü duymadığı uluslararası kırılamayan rekorlar kırmış, şike ile değil seyirci rekoru ile UEFA sitelerinde yer almış maçların yenileri oynanacak.

Anlı şanlı futbol medyamız dünyaya, şikeci olunmadığını, teşvikçi olunmadığını seyircisi ile kültürü ile, oyunu ile, hırsı ile Türkiye’de futbolun ne olduğunu dünyaya göstermek TÜRK Futbolunun üzerine çalınan kara lekeyi temizleyip Dünya’ya biz buyuz, böyle futbol ülkesiyiz demek istiyorsa, SAMİMİYETLE TÜRK FUTBOLUNUN DÜŞEN DEĞERİNİ YÜKSELTMEK istiyorsa 18 Eylül 2011 günü Gelir GÖZTEPE – KARŞIYAKA rekabetini izler, futbolu hatırlar.

TRT ve Bank Asya’ya hatta ve hatta Altınbaş ve Yaşar gruplarına tavsiyem elinizdekinin kıymetini bilin. Reklamınızı, PR ınızı iyi yapın. Sesinizi önce Türkiye’ye Sonra Dünyaya duyurun.

18 Eylül  Türkiye'de futbol nedir. Herkes Görecek!

Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter