Oğuz Reşat Sipahi
http://www.sipahi.tk

Tribün terörü…Ülkemizin ve İzmir takımlarının genel problemi...Olay kutsal mekanlara saldırmaya kadar gelmiş durumda.....
***
Sosyolojik, fizyolojik ve psikolojik çeşitli sebepleri var...
Mutsuzluk, huzursuzluk, eşitsizlikler, çifte standartlar, üçlü oligarşiye yapılan kayırmalar genel nedenler...Biz mutsuzluğa odaklanalım…
***
İnsanlar genel olarak mutsuz ve huzursuz...
Doktorlar, eczacılar, hukukçular, savcılar, memurlar, işçiler, öğretmenler, öğrenciler, gazeteciler mutsuz ve huzursuz...
Yaşam kalitesi, adam başına düşen gelir, kadına saygı, araştırma-geliştirmeye harcanan para bakımından son sıralarda, işsizlikte, trafik kazalarında, şiddette, iç-dış borçlanmada ilk sıralardayız...
***
Kendisi huzursuz olanlardan huzur beklemek... Memleketi yönetenler farklı mı? Deniyor ki “4C’li olmak isteyen çok insan var…”...Oldu, zat-ı alinizi 4C statüsünde çalışmayı düşünür müsünüz? Mecliste küfrün-yumruğun bini bir para..."Meclis'inde adam öldürülen bir ülkeyiz biz...Bunlar birşey mi?" diye de tartışabiliriz tabii...
***
İç huzuru konusunda bir zenginlik yaşamıyor gözükenlerin  yönettiği devletimiz ve TFF sorunu "Asacaksınız şunlardan birkaçını Taksim Meydanı'nda..." mantığıyla çözme yolunda ciddi adımlar atmaya hazırlanıyor...Cezaları arttırarak sorunu çözebileceklermiş...
***
Hadi birkaç soru soralım… Geçen gün Meclis'te yaşananlar Göztepe-Karşıyaka maçında yaşansaydı şu anki mevcut kanuna göre kim ne kadar ceza alır? Planlanan yasaya göre kim ne kadar ceza alır? Meclis'teki rezaletin müsebbipleri ne ceza alacaklar? Pardon onların yumruklanılmazlığa yaramıyor gözüken bir dokunulmazlıkları var...
***
Halk arasında "Dinime küfreden Müslüman olsa.." diye bir söz vardır...
***
Millet'in sevgili vekilleri önce aynada kendinize bir bakın, sonra tribünlere de çeki düzen verirsiniz...


Oğuz Reşat Sipahi
http://www.sipahi.tk
KSK’nin 1970’de yaşadıkları 2. lig şampiyonluklarına atıfta bulunarak Cengiz Kocatoros’u ve Erol Baş’ı bir heykel vasıtasıyla ölümsüzleştirmesinde emeği geçenleri başta Dr. Bülent Zeren olmak üzere gönülden kutluyorum. Keşke diğer bir kısım Kskli dostlar da Göztepe ile uğraşacaklarına kendi takımları için bir şeyler yapmaya çalışsalar...Herneyse, bu olay Sayın Ömer Dinçer’in de belirttiği gibi mazisi anlamlı kupalarla dolu Göztepe, Altay ve diğer İzmir kulüpleri için ciddi bir tetikleyici olacak mı bilmiyorum... Ben kendi adıma bir heykel alanı-müze kurdum ve sizlerle paylaşmak istedim...

Bu hayali heykel alanı bir heykelden değil, bir heykeller kompleksinden oluşuyor...

İlk heykel Göztepe kurucularından oluşuyor… Muammer Akar, Nüzhet Bandak, Ahmet Serimoğlu, Kenan Bey, Cevat Bey ve Nebil Çobanoğlu...

İkincisi halen yaşamına üst seviyede devam edebilen İzmir kulüplerinin İzmir’e getirebildiği tek ulusal şampiyonluğu yani  1950 Türkiye şampiyonluğunu yaşatanlar için…

Bir başka anıt İzmir’e tarihinin en büyük futbol başarılarını iki Türkiye Kupası, bir Cumhurbaşkanlığı Kupası (İzmir’de tek...), Avrupa Kupaları’nda bir çeyrek (İzmir’de tek), bir de yarı final (İzmir’de tek) eşliğinde yaşatan “Efsane takım” ve onun yaratıcıları için...

Geçmişte heykelinin dikilmesi sözü verilen ama tutulmayan, 1998-99 sezonunda 18 sene sonra Süper Lig’e çıkmayı başaran Şevketli, Hasanlı, Ceyhunlu takım...

Bir başka köşede Göztepe’den A Milli Takıma gitmişler...

Bir diğer alanda ise bu takımdan ayrılmayıp futbolu Göztepe’de bırakmış ya da hayatını kaybetmiş Atalay gibi sembol isimler…
Göztepe taraftarı? Taraftarın Göztepe için anlamını ifade eden bir köşe... Ve yanında mutlaka ama mutlaka Göztepe için hayatını kaybeden taraftarlar için de bir köşe...

Ayrı bir alan da başta yelken, yüzme ve sutopu olmak üzere diğer amatör branşlar için...

Bir köşe de biz Göztepelilerin -ellerini- “Göztepe Spor Kulübü Derneği” çatısı altında kulüp üyesi sıfatıyla tutabilmek için beklemeye devam ettiğimiz İmam Altınbaş ve dönemi için olmalı…

Gelelim ibretlik dersler köşesine... Bundan birkaç sene önce Prag’da bulunma şansı elde ettiğimde Kafka müzesine gitmiştim... Burada müzenin girişinde Çek Cumhuriyeti’nin üzerine küçük abdestini bırakmakta olan iki erkek heykeli vardı... O heykeli gördüğüm anda nedendir bilinmez Göztepe’nin içine edenleri hatırlamıştım… Ne şekilde olur bilmem lakin Göztepe’nin hazirun cetveliyle oynayanlar, Göztepe’yi amatöre düşürenler, Göztepe’ye kötülük ve ihanet dışında bir şey vermeyenler de belki gelecek nesillere kulağa küpe olur diye bir ayrı köşede “ibreti alem için” ölümsüzleştirilmeli...

Bu adı üzerinde bir hayal… Şu ahir ömrümde Göztepe için hayal ettiğim pek çok şeyi yaşamak nasip oldu ya da olmak üzere…Bir gün bu hayal siz Göztepelilerin hayal gücü ile büyüyüp, çeşitlenip, heykeltıraşların maharetleriyle gerçeğe dönebilir mi? Neden olmasın?

 

Oğuz Reşat Sipahi

http://www.sipahi.tk

Camia kelimesinin Türk Dil Kurumu'na göre anlamı topluluk ve zümre... Cami kelimesinden türetilmiş olabilir mi bilmiyorum... Modern futbolda camianın önemi ne? Gereğinde insiyatif almak, gerektiğinde tepki vermek, gereğinde para vermek, kulübü çeşitli platformlarda temsil etmek vs olarak özetlenebilir...

Göztepe'nin paraşütsüz bir şekilde amatöre düşüşündeki en önemli nedenlerden biri camianın kapital sahipleri dahil olmak üzere yeterince örgütlenmemesiydi. Eldeki en iyi oluşum Kurtuluş Platformuydu... Onlar da başarılı olamadı...

Doğa boşluk affetmez... Kurtuluş Platformu'nun kendini pasifize etmesi ve/veya kulübü 1980 öncesinde yöneten ekiplerin de ortalıktan el-ayak çekmesine rağmen, camia oluşturmaya yönelik gereğinde Göztepe için tepki veren, insiyatif alan oluşumlar yok değildi... Bu boşluk Göztepelist ve Göztepelist’in gelişim süreci ile direkt endirekt ilişkili Göztepe Uniforce, Bayanlar Kolu, Göztepe'ye Hizmet Derneği gibi oluşumlar, YALI Derneği, biraz daha sonradan kurulan 1925 Taraftar Derneği ve Göztepeliler Derneği gibi oluşumlarca doldurulmaya çalışıldı... Ama tüm bu oluşumların ortak yönü ciddi bir parasal geliri sağlayabilmekten uzak olmalarıydı. Sayılanlar arasında sosyolojik açıdan para verme olasılığı en yüksek olan oluşum Göztepe'ye Hizmet Derneği'ydi ki o paralarla bile takımın ligde kalması imkânsızdı. Ayrıca Göztepe'ye Hizmet Derneği Göztepe'ye taşınmaz kazandırmak amacıyla kurulmuştu… Mutluluğumuz büyük çünkü o hedefe de oldukça yaklaşıldı...

Bu dönemde camianın kapital gücü olarak en etkili kısmı Kurtuluş Platformu'nun en önemli yanlışlarından biri kulüpten istifalarıydı... Terketmek hem saygınlıklarını düşürdü, hem de sorunu iyice çözümsüzlüğe getirdi... Ardından yapılan iki büyük yanlışdan biri geri kalanların bir alternatif aday çıkaramaması, diğeriyse Göztepe'yi amatöre düşüş sürecinde yönetenlerin Göztepe'ye en büyük düşmanlarının bile yapamadığı kötülüğü yaparak hazirun cetvelleriyle oynamalarıydı...

Sonuçta kulüp amatöre giderken kifayeti takımı ancak profesyonel liglerden düşürmeye yetebilen kişilerce yönetildi... Göztepe topluluğu da bunları seyretmek zorunda kaldı...

Şu anda kulüp ve şirket iyi-kötü taraflarıyla tek elden yönetiliyor... Yapılan olumlu ve olumsuz şeyler var... Lakin Göztepe'yi yönetenler ve Göztepe topluluğu biz olabilmiş değil...

Biz olmanın en önemli yollarından biri her iki tarafın birbirini kabul etmesiyle başlayacaktır... Kabul etme sürecindeki son zamanlardaki ilerlemeler ümit vericidir... Bununla birlikte bu konudaki en önemli adım kulüp üyelikleri meselesinin olması gerektiği gibi çözülmesidir. Göztepe topluluğu bu ülkede takımına/armasına en bağlı topluluklardan biridir. Kulüp üyelikleri Göztepe camiasının geleceğe yönelik olarak daha köklü bir şekilde oluşturulması ve kulübün geleceğinin sağlıklıca şekillendirilmesi yolundaki en önemli engeldir... Ve bu engelin çözümü kronikleşmeye bırakılmamalıdır...Genel olarak sorunları çözümsüz olarak bırakmak ülke ölçeğinden bakılınca net bir şekilde görüleceği gibi, sorun yumağının büyümesinden başka işe yaramamaktadır.  

Kulüp üyelikleri geçmişte olduğu gibi gelecekte de iyi-kötü ve çirkin şeylere neden olabilir. Ama bu ülkede mevcut demokratik sistemde yaşanan iyi-kötü ve çirkin şeylere rağmen demokrasiyi tartışmıyoruz. Kulüp üyelikleri de bu kulübün var olmasının dayanılmaz hafifliğinin gerektirdiği acilen çözülmesi gereken en bir zorunlu problemdir.

Oğuz ReşatSipahi

http://www.sipahi.tk

 

Göztepe ve Karşıyaka...1980-81 sezonuna kadar bugünkünden çok farklı şeyleri ifade ediyordu...O sezon bazılarına göre 12 Eylül'ün darbesinin etkisiyle, bazılarına göre ise yerel medyanın abartmasıyla belki de ikisinin ve nice faktörün birleşimiyle bugün bu iki takımın ismi kimine göre dünyanın en önemli on derbisinden birinin adı olarak anılmaya başladı...

Yaklaşık otuz senelik sürede Türk insanının beynine bu rekabet çoğunlukla iyi şeyler ile yer etmedi... Kin, nefret, gözyaşı, öfke, karşılıklı şiddet ön plandaydı...Nadiren o da çoğunlukla karşılıklı taraftar kayıplarında biraraya gelindi...

İki takım en son 2003-04 sezonunda karşılıklı oynadı...O maç ta karşılıklı üçer maç cezaya neden oldu...O zamandan beri İzmir emniyeti iki takımın maçını aynı güne getirmemeye çalıştı...

Bu İzmir içi gözükara rekabet iki takıma ne getirdi, neler kazandırdı? İnsanların kafasında çoğunlukla olaylarla ön plana çıkan bir Göztepe-Karşıyaka klişesi oluştu... Her iki takımın da birbirine göre daha aşağıda olduğu dönemlerde taraftarlarını elde tutmakta kullanıldı... Karşıyaka aynı zamanda futbol ile de anılmaya başladı...

Neler kaybettirdi? Çoğunlukla maddi ve daha fazla manevi zarar... Üçlü oligarşi ile rekabet gücünde azalma... Ulusal kamuoyunda ve kulüp olarak şiddet ile anılma... Göztepe için küme düşme ki son noktada amatöre kadar yuvarlanıldı 2A'dan 7 maç ceza (Altısı Ksk maçları ile ilgiliydive 2 puan ile düşüldü.)...

Sevgili Çağatay Çağlar'a gelince...Hayatının son 24 senesini ve kalbini İzmir futboluna adamış, bu uğurda harcamış bir gazeteci... Öyle ki kurucusu olduğu televizyon programında tüm İzmir takımları hakkında yorum yapabilmek için gecenin saat birlerine kadar sapsarı benizle ve Buscopan desteğiyle ağrılar içinde katılmaya devam edecek kadar... Kendisi yaklaşık son üç aydır hastanede yatıyor... Şu anda kardiyak asist aletine bağlı (Halk arasında çanta olarak biliniyor.) ve kalp nakli bekliyor...

İşte bu Çağatay Çağlar için İZVAK tarihi boyunca yaptığı en olumlu işlerden birini yaptı ve bir yardım kampanyası başlattı... Kampanyaya ek olarak bir de Çağatay Çağlar'a maddi deatek amacıyla bir Göztepe-Karşıyaka maçı önerisi getirdi...Öneri Göztepe tarafından  kabul edildi...Karşıyaka tarafında ise henüz hareket yok...

Umarım Karşıyaka'da gerekli duyarlılığı gösterir ve teklifi kabul eder...Eder ki bu iki takımın adı ve taraftarı ilk kez ulusal çapta "iyi" bir şekilde anılır, rekabet ilk kez hayırlı bir işe neden olur ve iki taraf hakkındaki önyargılar biraz olsun azaltılmış olur...Ve kendini İzmir sporuna adamış bir kalp kurtulma şansı bulur...

Oğuz Reşat Sipahi
http://www.sipahi.tk
İşte dilediğimiz, beklediğimiz ama olmaz denen oldu...
***
Tarih tekerrür etti...
***
Sevgili Çağatay Çağlar’ın deyimiyle “Kalbimiz dayandı” ve Göztepe mucizesi yineledi...
***
Göztepe 4 Tepecikspor 3, Turgutluspor 0 - Göztepe 2...
***
Göztepe 2a'ya bir adım daha yaklaştı...
***
Keşke bu kadar stres olmadan birinci olarak çıkılabilseydi…Lakin yine de teşekkürler sevgili Göztepeli futbolculara...Erol Azgın'a...Yönetime...Başkan İmam Altınbaş'a...İstanbul'da stadyumda, tüm dünyada televizyon ve bilgisayar başında her şeyiyle takımına destek olan taraftara...Çorbada emeği geçen herkese...
***
Göztepe bu sezon ilk kez bir maçta 3 gol yedi...Geçen hafta bir maçta ilk kez üç gol atan aynı Göztepe, gol yolarında iyice açılarak ilk kez bir maçta 4 gol attı..
Bununla birlikte Ahhisar etik davrandı ve üzerine şaibe elbisesini almayı tercih etmedi...Mucize haftada on kişi kalan Akhisar'ın 1-0 öne geçtiği dakika Tepecikspor 3 - Göztepe 3 oldu...Tepecik'in iki topunun direkten döndüğü maçta, bu sene tüm forvetlerden daha çok gol atan Ferhat takımını ve kalplerimizi kurtaran golü attı...
***
Mucizeler oldu olmasına da Göztepelilerin kaderi gereği ömründen giden gitti ve bizim kalpler en az birkaç senelik yıpranma payına maruz kaldı...
***
Göztepe gruptan son üç haftada bu sezon için bir ilki başarıp, üçlü seri elde ederek çıktı...Akhisar maçının ardından 25 puandı Göztepe...Üç maçta dokuz puan ile 34 oldu...Serinin üçüncü ve en mucizevi olan maçının ilk onbirinin onu geçen sezonun oyuncularıydı...Bu bağlamda sene başında yapılan transferlerin ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha gördük...Maçtan sonra sahaya da inen ve futbolcuları kutlayan Başkan İmam Altınbaş'ın etkisi de tekrarladı ve İstanbul'dan dörtte dört ile tulum çıkarmayı başardık...
***
Neyse ki stres, karın ağrısı, fıtık hissi, kalp sıkışması, çarpıntı, maçın sonrasında konuştuğumuz sevgili Hakan Taşpınar'ın deyimiyle adamı kanser ile savaş gönüllüsü yapan süreç vs ile geçen 20 haftanın sonunda yükselme grubuna çıkıldı...İşte Göztepe'nin rakipleri: Türk Telekom, Güngören Belediye, Şanlıurfa, İskenderun, Etimesgut Şeker, Çorum, Tokat ve Akhisar...
***
Yükselme grubunda toplam 16 maç oynanacak...Yani süreç daha kısa...Kayıpların telafisi daha zor...Bu bağlamda Başkan İmam Altınbaş'tan ricamız şu ki lütfen son dakikaya kadar fıtık olmamızı/olmasını sağlamayacak ve takıma hemen konabilecek iyi futbolculardan ibaret  bir transfer desteğini sağlayın...Sağlayın ki bu takıma gönül verenler maçlar sırasında kalp spazmı geçirmesin...Ve Göztepemiz Türk futbolu için, İzmir için 2a'ya geri dönsün...




KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter