Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Göztepe TEK Büyüktür.
Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler, oyuncu takip yazılımları, gözlemci hocalar, vs vs belki de o günlerde Türkiye’de olmayan çalışma teknikleri. Zamanın Başkan Vekili dayanamadı ağzındaki baklayı çıkardı.
Sordu “Biz bu kadar bilimsel bir şekilde çalışıyoruz. Hocamız ona keza bunlara göre kadro ve taktik seçimi yapıyoruz. Siz nasıl oluyor da bu kadar bilimsel çalışmayı göz ardı edip bu tercihleri ve oyunu bu kadar net ve acımasızca eleştiriyorsunuz.”
O zaman kendisine şu şekilde cevap vermiştik. “Bu tribünlerdeki insanlar ortalama sene de 20-25 kez canlı gözlerle Göztepe’yi izliyor ve o günün tribününde ki insanlar bunu ortalama olarak yaklaşık 20-25 senedir yapıyorlar, yani belki de kariyerinde o kadar sahaya çıkmamış oyuncu ve hocalardan çok maç ve daha önemlisi Göztepe tecrübesine sahipler neyin ne olduğunu işin sonunun nereye gideceğini görürler siz merak etmeyin” ve ne yazıkki tribünler haklı çıktı.
Bugün teknik taktik açıdan bir analiz yapmayacağım. Ama yukarıda ki hikayenin bir benzerini yaşıyoruz.
Bu tribünlerde yıllarını geçiren insanlar neyin ne olduğunun çok farkında, farkında olmayanlar bu tepkilerin bir tane auta atılan top tan, bir tane maç sonu selamlamasından, adı gereksiz bir Bizans Başkanın andropoz sancılarından kaynaklandığını zannediyor.
Felsefi söylemleri ile hocamızın, sırf bjksporlular yorum yapsın diye emoji paylaşan maç başı oyuncumuzun sosyal medyayı yakından takip ettiğini görüyoruz.
O sebeple kendilerine naçizane tavsiyelerimizi iletiyorum.,
1) Sanki Başkan kapılarında yatıyormuş ta kendileri imza atmıyormuş iması içeren söylem ve paylaşımlardan vazgeçsinler,
2) Kendilerini malzeme yapıp oyun kuran hayallerindeki başkanlarına ses çıkarmadan taraftarı Bizans oyunlarından etkilenmekle suçlamasınlar,
3) Sabri Sarıoğlu doğduğu yaşamını geçirdiği camianın kendisine plaket verip onurlandırdığı maçta o tribünler ile Göztepe tribünleri arasındaki dengeyi nasıl kurdu, ilk zamanlar kendisine uzatılan her mikrofondaki Gsspor sorularına nasıl son verdi, tekrardan izleyip öğrensinler.
4) Bugün yaşayan Göztepe efsaneleri arasında olan Kaptan İlhan’da bu kulübe bir bjkli olarak geldi, en yakın örnek olan Okan hocada buraya bir değil hatta iki takımın Bizans sembolü olarak geldi, daha aramıza Bizanslılardan gelen onlarcasını sayabiliriz. GÖZTEPE TRİBÜNLERİNİN DERDİ İNSANLARIN NEREDEN GELDİĞİNİ UNUTMALARI DEĞİL NEREYE GELDİKLERİNİN FARKINDA OLMALARIDIR. Kendi durumlarını bu pencereden gözden geçirsinler.
Son olarak dün hakkında kişisel görüşüme gelirsek tarihte her zaman yaptığı gibi dünde Göztepe tribünleri yapabileceği en doğru hareketi yapmıştır. Evet doğrudur bu tavır ve hareketleri nedeniyle belki de amatöre düşmüştür. Ama Göztepe gibi gitmiş Göztepe gibi gelmiştir.
Gerekirse gene Göztepe gibi gider Göztepe gibi gelir. Her sene bir lig düşerken kimseye eyvallahı olmayan, Göztepe kimliğinden ödün vermeyen tribünlerin Süper ligin zirvesinde ödün vermesini kimse bekleyemez.
GÖZTEPE TEK BÜYÜKTÜR.
Oyuncusu, hocası, yöneticisi de bu kulüp sınırlarına girdiğinde sevse de sevmese de buna göre hareket etmek zorundadır.
Aynen Sn. Sepil’in dediği gibi Kalbi ve Aklı Göztepe de olan ve bunu hal hareket ve tavırları ile ortaya koyan herkese burada yer vardır.
Aklı ve Kalbi burada olmayanlar başka sebeplerle kalmaya çalışırsa göreceği muamele her zaman budur.
Alayına İsyan İnadına Göztepe
Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.