Oğuz Reşat Sipahi
Camia kelimesinin Türk Dil Kurumu'na göre anlamı topluluk ve zümre... Cami kelimesinden türetilmiş olabilir mi bilmiyorum... Modern futbolda camianın önemi ne? Gereğinde insiyatif almak, gerektiğinde tepki vermek, gereğinde para vermek, kulübü çeşitli platformlarda temsil etmek vs olarak özetlenebilir...
Göztepe'nin paraşütsüz bir şekilde amatöre düşüşündeki en önemli nedenlerden biri camianın kapital sahipleri dahil olmak üzere yeterince örgütlenmemesiydi. Eldeki en iyi oluşum Kurtuluş Platformuydu... Onlar da başarılı olamadı...
Doğa boşluk affetmez... Kurtuluş Platformu'nun kendini pasifize etmesi ve/veya kulübü 1980 öncesinde yöneten ekiplerin de ortalıktan el-ayak çekmesine rağmen, camia oluşturmaya yönelik gereğinde Göztepe için tepki veren, insiyatif alan oluşumlar yok değildi... Bu boşluk Göztepelist ve Göztepelist’in gelişim süreci ile direkt endirekt ilişkili Göztepe Uniforce, Bayanlar Kolu, Göztepe'ye Hizmet Derneği gibi oluşumlar, YALI Derneği, biraz daha sonradan kurulan 1925 Taraftar Derneği ve Göztepeliler Derneği gibi oluşumlarca doldurulmaya çalışıldı... Ama tüm bu oluşumların ortak yönü ciddi bir parasal geliri sağlayabilmekten uzak olmalarıydı. Sayılanlar arasında sosyolojik açıdan para verme olasılığı en yüksek olan oluşum Göztepe'ye Hizmet Derneği'ydi ki o paralarla bile takımın ligde kalması imkânsızdı. Ayrıca Göztepe'ye Hizmet Derneği Göztepe'ye taşınmaz kazandırmak amacıyla kurulmuştu… Mutluluğumuz büyük çünkü o hedefe de oldukça yaklaşıldı...
Bu dönemde camianın kapital gücü olarak en etkili kısmı Kurtuluş Platformu'nun en önemli yanlışlarından biri kulüpten istifalarıydı... Terketmek hem saygınlıklarını düşürdü, hem de sorunu iyice çözümsüzlüğe getirdi... Ardından yapılan iki büyük yanlışdan biri geri kalanların bir alternatif aday çıkaramaması, diğeriyse Göztepe'yi amatöre düşüş sürecinde yönetenlerin Göztepe'ye en büyük düşmanlarının bile yapamadığı kötülüğü yaparak hazirun cetvelleriyle oynamalarıydı...
Sonuçta kulüp amatöre giderken kifayeti takımı ancak profesyonel liglerden düşürmeye yetebilen kişilerce yönetildi... Göztepe topluluğu da bunları seyretmek zorunda kaldı...
Şu anda kulüp ve şirket iyi-kötü taraflarıyla tek elden yönetiliyor... Yapılan olumlu ve olumsuz şeyler var... Lakin Göztepe'yi yönetenler ve Göztepe topluluğu biz olabilmiş değil...
Biz olmanın en önemli yollarından biri her iki tarafın birbirini kabul etmesiyle başlayacaktır... Kabul etme sürecindeki son zamanlardaki ilerlemeler ümit vericidir... Bununla birlikte bu konudaki en önemli adım kulüp üyelikleri meselesinin olması gerektiği gibi çözülmesidir. Göztepe topluluğu bu ülkede takımına/armasına en bağlı topluluklardan biridir. Kulüp üyelikleri Göztepe camiasının geleceğe yönelik olarak daha köklü bir şekilde oluşturulması ve kulübün geleceğinin sağlıklıca şekillendirilmesi yolundaki en önemli engeldir... Ve bu engelin çözümü kronikleşmeye bırakılmamalıdır...Genel olarak sorunları çözümsüz olarak bırakmak ülke ölçeğinden bakılınca net bir şekilde görüleceği gibi, sorun yumağının büyümesinden başka işe yaramamaktadır.
Kulüp üyelikleri geçmişte olduğu gibi gelecekte de iyi-kötü ve çirkin şeylere neden olabilir. Ama bu ülkede mevcut demokratik sistemde yaşanan iyi-kötü ve çirkin şeylere rağmen demokrasiyi tartışmıyoruz. Kulüp üyelikleri de bu kulübün var olmasının dayanılmaz hafifliğinin gerektirdiği acilen çözülmesi gereken en bir zorunlu problemdir.