İzmir’in Süperlig’de en az bir sene daha takımı yok. İzmir’in Süperlig’de iken yerel bilinci arttırma adına kendi taraftarlarını kale arkasına atıp, Serkan Boyacıoğlu’nun deyimi ile üç semirtilmiş İstanbul takımının taraftarlarına tribünlerinin geri kalanını açan, 24000 bileti parasız olarak dağıtılmasına rağmen 8000 kişiyi maçına çekebilen takımı Süperlig’e çıkamadı. Yerel medyanın abartılı “Tüm İzmir arkanızda.” mesajları yetmedi. Zaten kanaatimce değildi de. Sonuç olarak tüm bu destekler, Altay-Karşıyaka Ticaret Odası’nın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, Ege Bölgesi (!!!) Sanayi Odası’nın ve diğer odaların taraflı yardımları yeterli olmadı. Bir önemli hatırlatma yapmak gerekirse Süperlig’de iken üç semirtilmiş İstanbul takımını tutanlara Altay’ın yaptığının tam tersini yapan ve İzmir’de azınlık durumuna düşmeyen, İzmir’de yerel bilinçle eş anlamlı olarak kabul edilebilecek tek takım, İzmir’in İzmir ile bütünleşmiş tek takımı Göztepe’nin 1999’da Antalya’daki Rize maçına 10.000’in üzerinde insan gitmişti. Evet İzmir’in Süperlig’de en az bir sene daha takımı yok. İlk olarak belirtmek istediğim şu: Göztepe ve Altay süperligden düşerken, Göztepe 2b ve ardından dördüncü lige düşerken kimse kılını kıpırdatmadı. İş işten geçtikten sonra bu sene diğer takımlar neredeyse yok sayılarak , “Altay çıksın.” diye her türlü destek verildi, ama nafile. Çıkmanın bu kadar zor olduğu ortamda testi kırılmadan destek verilmezse, bu hallere düşmek kaçınılmaz oluyor. İkinci olarak bir soru sormak istiyorum. Türkiye’de iktidarlar futbolu etkiliyor mu? Þimdi pek çoğunuz “Federasyon bağımsız nasıl etkileyecek?” diyeceksiniz. Ben de “Türkiye’de itiraf edilmiş teşvik primine kimse bir şey yapmadı, Türkiye’de şike olmadığı söyleniyor, siz buna inanıyor musunuz?” cümlesinin ardından bazı gözlemlerimi ve konu ile aklıma gelen soruları sizlerle paylaşacağım. 1)2002’deki genel seçimlerden sonra Antalyaspor dışında halen iktidardaki partinin çoğunlukta olmadığı illerden hiçbir takım Süperlig’e çıkamadı. Antalya’da ise son yerel seçimi AKP aldı. 2)Bu sezonun sonu itibariyle halen iktidardaki partinin çoğunlukta olmadığı illerden hiçbir takım Süperlig’de değil. 3)İzmir’in takımlarından bu iktidar döneminde bir üst lige çıkabilen var mı? Hepsi ya yerinde saydı ya da düştü. 4)İzmir’in takımlarının Göztepe ve Altay’ın çıkış dönemi bir önceki iktidar döneminde idi. 5)Siyasetin futbolu etkilemediği düşünülüyorsa maçlara Belediye Başkanı ya da Milletvekili gelsin diye neden bu kadar yaygara yapılıyor? “Türkiye’de siyasi iktidarlar futbolu etkiler mi?” hipotezini test etmek ilk başta spor yönetimi ile ilgilenen bilim insanlarının ilgi alanına girer düşüncesindeyim. Bu yukarıdaki gözlemler ve hipotez tek değişkenli analiz (İktidarın önde olduğu illerden çıkanlar, olmadığı illerden çıkanların karşılaştırılması) yanında bütçe, reklam gelirleri, kadro, teknik direktör değişimi (3-4 kez hoca değiştirip te şampiyon olan pek fazla takım bilmiyorum.), ilin/ile iktidar desteği, federasyon seçimlerinde tutulan taraf vs. gibi değişkenleri de içeren bir bilimsel çalışma ile test etmek daha güvenilir, ayağı yere basan bir sonuç verebilir. Evet yukarıdaki beş gözlem bu hipotezin kesin olarak doğru olduğunu göstermez. Fakat yine de İzmir’in baskın siyasal görüşü Türkiye’yi yönetenlerle kesişinceye kadar işimizin zor olduğunu düşünüyorum. Sizce? *Yenigün 27 Mayıs 2006 İletişim için Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Kişisel web sitem http://www.geocities.com/sipahior

Objektif” Türk Dil Kurumu’nca “Nesnel, bireyin kişisel görüşünden bağımsız olan”, subjektif “öznel, özneye ilişkin olan, öznede oluşan, nesnelerin gerçeğine değil, bireyin düşünce ve duygularına dayanan”, “kriter ise “ölçüt, kıstas” olarak tanımlanıyor. Türkiye’de hala futbol yayın gelirlerinin yarısı dörtlü oligarşiye gidiyor Nedeni şampiyonluklar. Süperligde en çok parayı alan takımın geliri/en az yayın geliri alan takımın geliri 4 civarında. İlginç bir şekilde bir alt ligde 2A’da da böyle bir şey yani şampiyonluk ve başarılara göre dağıtım yok. Yani bir kriter var ama subjektif. Türkiye’de olması zor ama Avrupa’nın bir numaralı kupasını almış olup halen ülkelerinin alt liglerinde yer almakta olan takımlar mevcut. Farzedin ki üçlü oligarşiden birisi bir alt lige düştü. O üçlü oligarşi takımı ne kadar para alır? Paralar o alt ligde yine eşit mi dağıtılır? Yoksa toplamda başarısı daha fazla olan mı? Olur ya o sırada İstanbulspor Süperligde olsun ve İstanbul Ticaret Odası tüm takımlara yadım ediyor olsun, İstanbulspor o üçlü oligarşi takımından daha çok para alır mı? Subjektif kriterler iki İstanbul takımı İzmir’de Federasyon Kupası finali oynasın diye özel uçak kaldırmayı öneren ama İzmir’e tarihinin en büyük futbol başarılarını elde eden Göztepe’nin haklarını vermeyen buna karşın daha fazlasını İzmirli olup iki İstanbul takımını tutanlara çiçek dağıtmaya harcayacak olan İzmir ya da kendi deyimimle Altay-Karşıyaka Ticaret Odası, yalnızca Altay’a yardım eden Ege Bölgesi (?) Sanayi Odası ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde de hakim. Göztepe’nin sınırları içinde bulunmadığı (!!!) Konak Belediyesi’nde de. İzmir’de halen, tarihi boyunca hiç Süper Lig’de oynamamış Bucaspor, (Karşıyaka dışında) son 30 senedir Süper Lig’de olmayan hiç Avrupa kupası görmeyen ya da Federasyon kupası, Cumhurbaşkanlığı kupası kazanamayan Ksk, Altınordu, İzmirspor, Avrupa kupası başarıları Göztepe ile karşılaştırılamayacak Altay bırakın eşiti Göztepe ’den daha fazla yardım alıyorlar. Dostoyevski "Sevgi her zaman karşılık görür, kin de.”, yeryüzünde söyledikleri ve yazdıkları en çok atfedilen insanlardan Noam Chomsky ise ”Eşitlik olmadan demokrasi olmaz.", Tolstoy ise "Adaletsizlik yapan, adaletsizlikten zarar görenden daha sefildir." demiş. Katılıyor musunuz?

 

Oğuz Reşat Sipahi

http://www.sipahi.tk

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Türkiye’de kulüplerin sabit gelir kaynaklarında üye sayılarının az olması ve/veya yıllık aidatların düşüklüğü nedeniyle kulüp üyelik gelirlerinin fazla yer kapsamadığı görülüyor. Avrupa’da en iyi bilinen örnek Barselona’da ise 100.000 civarı üye var ve ciddi gelir kaynağı.
Göztepe İzmir’e tarihinin en büyük futbol başarılarını yaşatmış kulüp. Göztepe Spor Kulübü’nün en son üye listesi güncellenmesi yapılalı uzun yıllar olduğundan kaçı yaşadığı belli olmayan 1200 civarında üyesi var. Ben 1992’de üye oldum ve o zamandan bu yana yaklaşık 400 yeni üye kaydı var. Senede yaklaşık 30 yeni üyeye denk geliyor. Tüm Tütkiye’ye yayılmış yaklaşık 1.000.000 civarı seveni olduğunu tahmin ettiğim kulübümüzün üye sayısı neden artmıyor?
Taraftarların yaş ortalamasının genç olması, 1980 sonrasında sivil toplum örgütlerinden uzaklaşma eğilimi, kulüp genel kurullarının düğün salonu, sinema salonu, restoran gibi yerlerde kavga ve gürültü içinde yapılması, kulübün üyelerine herhangi bir avantaj sağlamaması bu durumun olası sebepleri arasında öne sürülebilir. Giriş ücretinin nispeten yüksek olması da (Halen yıllık aidat 30 YTL/yıl, bir kerelik ödenen giriş aidatı 100 YTL) öne sürülebilir ama buna karşıt görüş olarak giriş ücreti toplam 8 YTL iken de (Çok değil 3 sene önce) durumun farklı olmadığını öne sürebilirim.
Taraftarın kulüpten uzak olmasının sonuçları ne oluyor? Son genel kurulda olduğu gibi, takımı dördüncü lige düşürerek Göztepe’ye tarihinin en büyük sportif başarısızlığını yaşatan Sn. İskender Tuğsuz ve arkadaşları genel kurula girip (Kurtuluş Platformu üyelerinin “İlk kez bu genel kurulda gördük.” dedikleri üyelerle..) hem de seçime tek liste olarak girip yeniden yönetimi alabiliyorlar. Aynı zamanda Göztepe sabit gelirinden oluyor.
Çok yakından tanıdığım pek çok “çok iyi” Göztepeli kulübe üye değil. Bence 18 yaşından büyük her Göztepeli kulübünün yönetiminde söz hakkı sahibi olabilmek, kurda kuşa bırakmamak için kulübüne üye olmalıdır. Giriş için 130 YTL, iki fotoğraf, ikametgah belgesi ve nüfus sureti ile kulüp binasına gidilerek ilgili formun doldurulması yeterli. İlk girişteki 130 YTL bazılarının aylık sigara tüketiminden fazla değil. Lütfen ama lütfen kulübünüze üye olun

12 Nisan 2006 Yenigün

var site="sm4goztepelist" <a href="http://sm4.sitemeter.com/stats.asp?site=sm4goztepelist" target=_top> img src="http://sm4.sitemeter.com/meter.asp?site=sm4goztepelist" title="Site Meter" border=0></a>

Göztepe’ye bir taşınmaz edindirme fikri ilk kez üç-dört sene önce ortaya atılmıştı. O zaman yaptığımız kampanyaya pek destek gelmemişti. Göztepe’nin en şeffaf kurumu GöztepeLIST çatısında tekrar gündeme gelen, hummalı bir şekilde tartışılırken bir anda hayata geçiveren GöztepeLIST’i aşıp neredeyse tüm Göztepelilerce desteklenen projemizde, 80. yılında hala tek bir dikili ağacı olmayan Göztepemiz için üzerine para kazandıracak bir tesis yapmak üzere arsa almak için para toplamaya başlayalı on ay oldu. Bu sürede beş kez toplandık. En az 75 kişi bir kez yirmi YTL ödedi. Toplamda onbin YTL’yi geçtik. Başta dernek ya da vakıf çatısı altında ilerlemeye karar vermiştik. Vakıf için gerekli altyapıyı sağlayamadık. Geçen haftalarda adına “Göztepe’ye Hizmet Derneği” olarak (Umarım bazıları mesajı anlarlar.) karar verdiğimiz dernek altında yolumuza devam etme kararı verdik. Derneğin tüzüğü ile ilgili ayrıntılara yakın zamanda buradan ulaşabileceksiniz. Derneğin amacı adında açık şekilde anlaşılıyor. Göztepe’ye hizmet etmek. Kampanya ile ilgili Mayıs 2006 dahil mali yükümlülüklerini tamamlamış olanlar (Yani 200 YTL yatırmış olanlar) ve gerekli belgeleri sağlamış olanlar kurucu üye olacaklar. Tüzük açıklandığında üyelik ile ilgili diğer şartları da görebileceksiniz. Üç sene önce tartışırken pek çok kimseye ütopik gelen fikrin gerçekleşememesi için şu an bir sebep kalmadı. Eldeki para ile bile İzmir’in pek çok ilçesinde hedefe yönelik bir-iki dönümlük bir arazi alabilecek konumdayız. Amatör olmamızdan dolayı derneğin kurulması bir miktar gecikti fakat bu bizleri hedeften uzaklaştırmadı. Bu gecikmeden dolayı uzaklaşanları tekrar dahil olmalarını diliyorum. İster “Bir elin nesi var iki elin sesi var”, ister “Birlikten kuvvet doğar” deyin. Geldiğimiz noktadan daha ileriye gidebilmek için tüm Göztepelileri Göztepe’ye Hizmet Derneği’ne üye olmaya, olabilecek en şeffaf şekilde gittiğimiz bu yolda hep birlikte olmaya davet ediyorum.

 

Oğuz Reşat Sipahi

http://www.sipahi.tk

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

 

Türk Dil Kurumu’na (www.tdk.gov.tr/tdksozluk/sozara.htm) göre “ayırmak” bölmek, bir bütünden bir parçayı herhangi bir amaçla bir tarafa koymak, saklamak, bir yeri bir engelle bölmek, birbirinden uzaklaştırmak, seçmek anlamına geliyor. “Kayırmak” ise koruyarak başarısını sağlamak, elinden tutmak, himmet etmek, birini, başkalarının veya işin zararı pahasına tutmak, birine haksız yere kolaylıklar sağlamak, iltimas etmek anlamına geliyor. Aynı kaynakta “Adalet” “Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme, doğruluk, türe:eşitlik.” olarak tanımlanmış.

Ülkemizde “Ayırmak” güncel. Hayatın neredeyse tüm alanlarında geçmişten bugüne sürekli yaşadığımız bir durum. Günlük yaşantısında. “Hamili kart yakınımdır.” İle karşılaşmayan kaç kişi vardır? İnsanlar, bölgeler ve kurumlar çeşitli şekillerde diğerlerine göre ayrı tutulurlar. Mesela ticari hayatta bazı sektörlere destek ve çeşitli ayrıcalıklar verilir bazılarına verilmez. Bazısına KDV indirimi yapılır diğerine yapılmaz. Bazı ailelerde bir çocuğa her türlü destek verilir, diğeri ise üveydir sanki. X partisi iktidarda iken, X partisinin önde oluğu illere her türlü yatırım ve destek verilir, diğerleri ise hava alır..Son zamanlardan bir örnek olarak devlet polislerine, imamlarına, bir kısım öğretmenlerine, mühendislerine ek iyileştirme yapar, aldıkları eğitime göre hiçbir şekilde sayılanlardan daha iyi para almayan doktorlarına, hemşirelerine, ebelerine, profesörlerine ve diğer tüm memurlarına yapmaz.

Dörtlü oligarşiye futbol TV gelirlerinin yarısı verilir, diğerlerine ise yaklaşık onları her birinin aldığı paranın ¼’ü ya da 1/5’i. (Bildiğim kadarıyla futboldaki yeni gelir dağılımı önerisi iptal oldu.) Basketbol TV gelirlerinin %75’inin üçlü oligarşiye verilebildiği bir ülkedeyiz.. Büyükşehir Belediyesi ise sınırları içinde altı (Göztepe, Altınordu, Bucaspor, İzmirspor, Karşıka ve Altay) profesyonel kulüp varken, yalnızca Altay’a ardından gelen tepkiler üzerine onun devede kulak kadarı kadar Karşıyaka’ya destek verir. Diğerlerini ise “Yok” sayar.

Isaac Newton’un üçüncü hareket kanununa göre herhangi bir etkiye karşı daima bir tepki doğar, cisimlerin birbirlerine karşılıklı olarak etkidikleri kuvvetler eşit fakat zıt yöndedir.

Yeri geldiğinde adalet, eşitlik gibi kavramlardan bahsetmeyi çok seven büyüklerimizin bazılarını ayırıp-kayırırken, yok saydıkları tarafından aynı kavramları esas anlamları ile kullanmamaları nedeniyle sevgi ve destek görmeyeceklerine emin olmalarını diliyorum.

*Yenigün 8 Nisan 2006




İletişim için Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

http://www.geocities.com/sipahior



























var site="sm4goztepelist" <a href="http://sm4.sitemeter.com/stats.asp?site=sm4goztepelist" target=_top> img src="http://sm4.sitemeter.com/meter.asp?site=sm4goztepelist" title="Site Meter" border=0></a>

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter