Ayrıntılar

30 Kasım 1999 tarihinde yayınlandı.

{buyukharf}G{/buyukharf}üzel bir İzmir sabahıydı evden çıktığımda hava o hani küçüklüğümüzden alıştığımız klasik bir İzmir kış günüydü ne sıcak ne soguk maça daha 3 saat var biraz vakit geçireyim diye evime çok yakın olan amatör liglerin maçının oynandığı sahaya uğradım, çok güzel bir mucadele vardı maçta daha önce buraya niye gelmedim diye üzüldüm. Bir buçuk maç falan izledikten sonra Alsancaka doğru yola çıktım, siloların yanına arabayı park ettiğimde saat 13:20yi gösteriyordu şöyle bir etrafa baktım kimsecikler yoktu ortada polisler ve korsan atkı bere satanlar toplanmış muhabbet ediyorlardı. Bu günleridemi görecektik diye diye yürüdüm polis kontrolünden içeri doğru Açık Tribünün kapısından girerken kapalı kombineyi gören eleman ne o dedi güneş var diyemi buraya geliyorsun bu tarafa yok dedim gaza gelmeden şeref tribunune yedek kulubesine sinirlenmeden kimseye haşır neşir olmadan sadece maç izlemek istiyorum bu gün o yüzden geldim buraya.
Tribune doğru çıktığımda şaşırtıcı bir şekilde kapalının sosyete kısmının daha kalabalık olduğuğunu gördüm. Ama zaman geçtikçe eşitlendi tribunler gene başladı tezahurat hafiften hafiften.. İlk 10 dakika diri bir takım vardı sahada hatta demir yolları depolarına dogru oynayan takımımızda Süleyman çalımlarla girip penaltı noktasından vurdu topa direğin dışına çarpıp dönen top belkide dönüm noktası oldu maçın bir sonraki pozisyonda stadta bulunan 2000e yakın seyircinin anlayamadığı şekilde kaptanımız Ahmet indirdi kafa ile topu rakibe kendisi de dahil hiç kimsenin libero da ne yaptığını anlayamadığı Gökhanın hatası ile Marmaris halı saha kıvamında bir gol bıraktı ağlara golden sonra sanki gol yememizin nedeni gereksiz kapanmak ve yanlış defans kurgusu değilmiş gibi aynen devam ettik oyun stilimize bu arada takımı ileri çıkaranın takıma hareket verenin yedek kulubesinin değil de yalı grubunun olduğu çok açık gözüküyordu açık tribunden yalının gazı ile bir kaç atak yapan takımımız biraz beceriksizlik önemli derecede de laubalilik ile harcadı pozisyonları hakem düdüğünü çaldığında bir umut kaldı son 45 dakikaya..
İkinci yarı başladığında gördük ki devre arasında kimse birbiri ile konuşmamış aynen devam hatalara goller biri penaltıdan olmak üzere birer birer gelince hareketlendi tribunler bu arada oyundan çıkan Kerem gazetede yazdığı gibi taraftara kızdığından değil hocasına kızdığından tekmeledi yumrukladı kulubeyi sen kimsin ki Göztepe kulubesini tekmeliyorsun diye kızdı tribunler ama Yuksel Hocadan tık yoktu 10 senedir yetiştirdiği adam kendine posta koyarken. kapalının sağı ile solu birbirine girdi oyuncuya bağırırsın bağırmazsın diye bu arada oyuna giren Özgür alıver veriver oynadı risk almadan.
3.golden sonra Yalı grubu ve kapalının hareketli tarafı olduğu gibi indi tribunden şeref tribunune doğru Göztepeyi satanlar diye bağıra bağıra çıktılar stadtan belki de ilk defa maç bitmeden arkalarından İskender Tugsuz ayrıldı şeref locasındaki yerinden ve geriye kalanlar olarak bekledik 90.dakikayı... Ruhsuz amaçsız ciddiyetsiz oyuncular, otoritesiz ağırlıksız taktiksiz hocalar, bezgin yorgun ağlamaklı tribunler......
Son olarak ta şunu söylemek istiyorum o sahadaki altyapımızdan kendi içimizden yetişenler hiç te yetişememişler Göztepeli gibi ne yıllardır bu takıma gönül vermiş ne de maçtan önce 130 milyar almış gibiydiler hepsi amaçsız ve ciddiyetsizdiler bir gun önce gittiğim salonda gördüğüm beş kuruş para almıyan antreman yapamıyan maçlara antremanlara gelebilmek için sabahın 6sında yollara çıkan belediye otobüsü ile maça gelen sabah antreman yapıp öğlen sınavlarına giren gençlerden kurulu ama Göztepeli gibi Göztepeli Takım gibi takım basketbol takımının değerini gösterdiler bana.
Cumartesi günü salonda En büyüğü 83 doğumlu 86-88 doğumlulardan oluşan bir takımın nasıl sonuna kadar direndiğini nasıl iki kez gitmiş maçı uzatmaya götürdüklerini uzatmaya gidebilmesi için heyacandan elleri titreyek faul atışlarını sayıya çevirenleri ve herseye ragmen kazanmayı bilenleri gördüm ben. Ve bundan sonra da stada haketmiyenleri desteklemeye değil salona hakedenler için sesimi kaybetmeye gideceğim size de tavsiye ederim özlediğiniz Göztepe ruhu stadta değil salon da.
Umarım futbolcularımız da kendilerinden hiç bir farkı olmayan genç tanınmamış futbolculardan oluşan ve en az kendileri kadar parasız Marmaris Belediyeden yedikleri 4 golun tahlilini yaparlar ve ne olursa olsun başkan yönetim hoca ne yaparsa yapsın Göztepenin alt yapısından yetişen bir gencin ne yapması gerektiğinin farkına varırlar ve bir tavsiye de onlara bir sabah kalkıp gitsinler amatörlerin maçını izlemeye o zaman anlarlar belki nerede hangi takımda oynadıklarını o zaman anlarlar belki futbolun nasıl oynandığını.
Herkese ve Herseye rağmen İnadına Göztepe
Özkan Cengiz

Ayrıntılar

30 Kasım 1999 tarihinde yayınlandı.

Bu kadar mı yoğundu içine düştüğümüz çamur bu kadarmı yapışkan bukadarmı güçlü çırpınıyoruz çırpınıyoruz kurtulamıyoruz tam kurtuldukderken yeniden içine düşüyoruz tam karaya çıkmışken gene ayağımızkayıyor.Bu kadarmı sevilmiyoruz bu kadarmı korkuluyoruz. Her cepheden saldırıgörüyor ve bizde her cepheden karşılık veriyoruz ama bir türlükuvvetlerimizi birleştirip tek bir kuvvet gibi saldırmıyor.Saldıramıyoruz.En güvendiklerimiz karşımıza bir süre sonra sonumuzu hazırlayanlarolarak çıkıyor tam birlik olacağımız noktada birileri çomak sokuyorson dönemlerindeki osmanlı gibi içerden dışardan sömürülüyor gün begün yıpratılıyoruz.Kurtuluş Savaşını kazanan meclisin bir benzerini bir türlü kuramıyorher girişimimizde de yeniden bölünüyor yeniden parçalanıyoruz. Hepbir ışık hep bir mucize hep bir Mustafa Kemal bekliyoruz oysa MustafaKemal inde bu insanların içinden çıkan biri olduğunu gökteninmediğini unutuyoruz.Biran önce toplanmaz biraraya gelmez bir kurtuluş meclisi kuramazsakne osmanlıyı devam ettiririz ne de Yeni bir cumhuriyet kurarız. Ya dadaha açık ifadeyle Ne Göztepe A.Ş. kurtulur ne de Göztepe1925 kurulur.Artık Göztepelilerin gerçek mesleklerini maddi güçlerini egolarınıhırslarını dışarda bırakarak bir oda da toplanmaları stratejileriniseçmeleri ve işleri paylaşıp yola çıkmalarının zamanı geldi vegeçiyor.Buradan şu an askerde olmamdan dolayı kendilerinden hiç bilgimolmayan yeni yönetime sesleniyorum ilk önce camiayı birleştirin sonrabu camianın içinden çıkan kurumları kurtuluşa ortak edin ve bizitopyekün savaşa çıkarınbu camianın gençleri takımları için gerekirse gece gündüz çalışırtakımına faydası olacağını bilsin ramazanda pide satar köşede limonsatar valiliğin önünde yatar ankaraya yürür maça gider ne iş olursayapar yeterki bu durumdan kurtulsun.Patlamaya hazır bomba gibiyiz yeterki biri pimi çeksin patlarızsilkiniriz ve içinde bulunduğumuz bu çamuru söker atarız yeterkibirlik olalım yeterki aynı hedefe yönelelim.Ben şu Ankaradayım daha da 18 Mayısa kadar buralardayım malumaskerlik ama ben gelene kadar yapılacak her türlü organizasyonda banadüşecek her türlü işe şimdiden hazırım ve 18 mayıstan sonra mesaimleruhumla bu camianın içindeyim.Asla Unutmayın HER ŞEY TEK BÜYÜK GÖZTEPE İÇİNAlayına İsyan İnadına GÖZTEPEÖzkan CengizP.Çvş.28nci Mknz.P.Tug.(Barış Gücü Tugayı)2nci Mknz.P.Tb.Kh.ve Kh. Bl.Mamak - ANKARA

Ayrıntılar

30 Kasım 1999 tarihinde yayınlandı.

Dolu dizgin gidiyoruz devre arasına doğru herhalde bir takım ancak bu kadar hassas olabilir. Bir hafta önce başkan olmuyor kongreye gidiyorum diyor takı düşme potasındaki bir rakibe kaybediyor. Bir hafta sonra başkan camia büyükleri ile basının önüne çıkıp İTO’dan hak ettiği primi alıyor ve takım şampiyonluk adayı rakibini sürklase edip dört çekiyor.Genç bir takım ile oynamanın en büyük avantajı ve dezavantajı bu herhalde umarım bundan sonra bizim için hep avantaj olur. Son dönemde özellikle de Sn. Fırat Yiğit göreve geldikten sonra gözle görülür elle tutulur bir toparlanma içersindeyiz bu da gene kimi çevreleri rahatsız etmiş olacak ki hemen maçlarımızı Atatürk stadına aldılar. İzmir den başka herhangi bir ilde ilin sporuna bu kadar zarar vermeye uğraşan bir gençlik spor müdürlüğü var mıdır. Bilmiyorum. Kendilerini bir an önce sağduyuya davet ediyoruz yoksa Göztepe’nin tekrar bu şehrin temellerini sallayacağı günler çok yakın o zaman bu sallantı ile yıkılırlar.Kulübümüz her geçen gün kendini toparlamakta ve genç başkanımız her geçen gün tecrübe kazanmakta ama sözde büyüklerimiz hala küçük dağları biz yarattık tutumları ile bu genç başkanı da yıpratıyorlar. Genç başkanımız bu iş olmuyor genel kurula gidiyorum dediğinin ertesi günü hemen camia büyüklerimiz yanında bitti. Bilmiyorum çok mu kötü niyetliyim ama sanki aman oğlum kongreye gitme kongreye gidersen ya hepten siliniriz ya da iş başa düşer ikisi de işimize gelmez biz sana biraz destek olalım ne şiş yansın ne kebap dediler gibi geliyor.Sn. Fırat Yiğit konusunda dalgalı bir ruh haline sahibim bir helal olsun ne güzel konuşmuş diyorum bir hoppala şimdi bu da nerden çıktı diyorum. Kendisi ile Göztepeliste attığı mail ile ilgili konuştuğumda röportaj sözü almıştım. Ama nedense değişik defalar önce ben daha sonra arkadaşlarım kendisine ulaşmaya çalıştıksa başaramadık benim fırsatım kalmadı ama umarım önümüzdeki günlerde arkadaşlarımla bir röportaj gerçekleştirir ve herkesin kafasındaki soru işaretlerini giderir. Son olarak takımımıza dönersek inanın bu çocuklara her geçen gün daha fazla bağlanıyorum hepimizin içinde için için yanan isyankar ateşi zaman zaman alevlendiriyorlar kendilerine özel ricam lütfen acele etmesinler hepsi gerçek bir değer ve önlerine çıkan ilk fırsata balıklama atlamasınlar ve kendi keselerinden başka bir şey düşünmeyen menajerlerden uzak dursunlar bu sene bu takımı şampiyon yapsınlar en kötü ihtimal play oflara götürsünler hepsinin değeri ocaktakinin iki katı olacak o nedenle bu sene birlik ve beraberlik içinde sezonun sonunu bir görelim ondan sonra her şey çok daha güzel olacak lütfen acele etmeyin.Son olarak kendime gelirsem insanın hayatında sürekli ertelediği ama bir türlü kaçamadığı bir takım olaylar vardır. Türk gençleri içinde herhalde bu olaylara en iyi örnek askerlik evet 12 Aralık – 19 Mayıs arası askerlik görevimi yerine getirmek üzere aranızdan ayrılıyorum. Umarım 19 Mayıs 2005 te buraya döndüğümde ikinci lig b kategorisinde bir takımımız yeni doğmuş bir dernek veya vakfımız olur. Bizde o takımı ve vakfı alır daha yukarılara taşırız.Her şey tek büyük Göztepe için Görüşmek dileğiyle;Özkan CengizDipnot : Bu süre içersinde tarafıma göndermek istediğiniz mailler için Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. adresini kullanmanızı rica ederim.

Ayrıntılar

30 Kasım 1999 tarihinde yayınlandı.

İzmir’e geldiğim günden beri tüm Ege gazetelerini satır satır okuyorum. Yeni Asır, Yeni Gün, Gazete Ege, ulusal gazetelerin Ege ekleri altı ay Ankara’da kalmanın yarattığı bir özlem midir. Yoksa başka şey midir bilmem ama Ege gazetelerini pek bir özlemişim. Dün malum spor sayfalarında tek bir haber tek bir manşet vardı. “KAHROLDUK” şöyle bir düşündüm de açıkçası çok kahrolmamıştım herhalde fanatiklikten dedim kendi kendime.

Sonra sabah kahvaltısı için gittiğim belki 200 senelik Karşıyakalı ailenin 60 senelik İzmirli kızı annem manşeti görünce hayırdır oğlum niye kahrolmuşuz gene dedi. Anne dedim Altay çıkamadı ya ondan tüm İzmir kahrolmuş dedim. Kemiklerine kadar İzmirli ama futbolla pek alakası olmayan annem hiç beklemediğim bir cevap verdi. Altay çıksa ne olurdu be oğlum Karşıyaka veya Göztepe çıkamasaydı da oturup kahrolsaydık.

Düşündüm sonra gerçekten Altay çıksa ne olurdu. Hiçbir şey olmazdı Digiturkten gelen parayı yönetimler paylaşırdı. Borçlanarak iki üç transfer yapılırdı. İlk yarı biraz gaz biraz lobi düşme tehlikesi atlatılırdı. İkinci yarı tenzilatlı satışlar ve sözde büyüklerin maçlarından hasılat toplanır yeten kadarı ayrılır gerisini yöneticiler paylaşırdı. Bu iş böyle sürer giderdi zaten tutup ta federasyonun ayağına basmasalar bu iş zaten yıllarca böyle gitmemiş miydi.

Hep övünülür Altay sözde büyüklerden sonra süper ligde en çok yer alan takım diye doğrudur da peki bu sözde büyüklerden sonra süper ligde en çok yer alan takım bu yer aldığı seneler boyunca yukarıda saydıklarımızın dışında ne yapmıştır. HİÇ koskocaman bir HİÇ. Peki koskoca İzmir’in böyle bir takımın arkasına takılıp Ankara’ya sefere çıkması beklenebilir miydi hayır tabi ki beklenemezdi ve İzmir de sallamadı zaten.

Siz bakmayın gazetelerdeki İzmir ilk defa böyle kenetlenmişti yazık oldu saçmalıklarına orada Altay’ın süper lige çıkmasından maddi kazancı olmayan hiç kimse yoktu bir tane gönül bağı peşine düşüp giden İzmirli var mıydı. Rastladınız mı Hayır ?

Oy peşinde koşan politikacılar süper lige çıkınca trajı artacak olan gazeteciler bedava uçakla bedava otobüse davet edilenler digitürkten gelen paradan ne koparırız diye hayallar kuran eski yeni yöneticiler ve şakşakçıları İzmirde fb,gs,bjk izleriz diyen sözde İzmirli Bizans hayranları vb.vb.vb. Zaten orada gönül bağı ile inanarak giden olsaydı oynanan ruhsuz futbol yenen dört golden sonra evlerine değil çimlere inerlerdi.

Bir takım kişiler hemen bu maçın ardından gene tempo tutmaya başladılar hadi birleştirelim şunları aralarında saygı duyduğum ve Göztepeli olduğuna inandığım insanlarda var hangi akla hizmet böyle bir şey ortaya atıyorlar bilemiyorum. Olacak işmi allah aşkına bu.

Siz hangi avrupa hezimetinden sonra fbspor ile gssporun birleşme çalışmaları içine girdiğini gördünüz onlar ne kadar köklü takımlarsa bizimkilerde o kadar köklü takımlar siz bir Göztepeyi bir Karşıyakayı Bir Altınorduyu Bir İzmirsporu her hafta isim değiştiren kayseri takımları ile veya sırf ticari amaçlı kurulan siirtle konyayla adanayla aynı kefeye koyamazsınız bu takımlar camiaları olan sevdalıları olan takımlar ha Altayı saymadım çünkü onun hiçbir şeyi olmadığından nereye isterseniz katabilirsiniz.

Siz gerçekten İzmir’in futbolda ulusal düzeyde başarı ile temsil edilmesini istiyorsanız bir bizans uydusu şeklinde de değil de onlara kafa tutan bir şehir olarak yer almasını istiyorsanız karşınızda her sağduyulu insanın kabul edebileceği tek gerçek var GÖZTEPE

Hangi Göztepe mi ?Play of maçına semirtilmiş kalabalıklarla değil 15000 sevdalı ile giden Göztepe, maçtan önce zamanın başbakanı Mesut Yılmaz’ın karşı takıma başarı dilekleri okunmasına rağmen o takımı sahaya gömen Göztepe!, son yirmi yılda 4 sezon oynadığı ama bu 4 sezonda da taraftar rekoru kıran uefa şampiyonuna sahayı dar eden hem tribunde hem sahada ezen Göztepe fbspora kadıköyde üç çeken bjkyi inönüde trabzonu alsancakta yenen Göztepe,

Başarılarında konaktan Güzelyalıya insan seli yaratan havalanından Güzelyalıya izdiham nedeniyle 4 saatte gelen Göztepe! 60000 taraftarı ile Atatürkte meksika dalgası yapan tek takım Göztepe !

Bu şehirde böylesine gerçek ortada iken bu şehri temsilen Ankaraya gitmiş takımın tribünlerinde ayağa kalkmayan Gözgözlü olsun denirse işte sonuçta bu olur. Buradan soruyorum İzmir desteği adı altında oraya giden Sn.Levent ÜRKMEZ, Sn.Hamdi TÜRKMEN, Sn. ismini bilmediğim camia büyüklerimiz ayağa kalkmayan Gözgözlü olsun dediklerinde Kalktınızmı ? Kalkmadınızmı ?, Kalkmadıysanız Utandınızmı ? Utanmadınızmı ?, Utandıysanız ertesi gün bu konu ile ilgili karar Aldınızmı ? Almadınızmı ? Aldıysanız HANİ NEREDE ?????

Özkan Cengiz