Göztepe Spor Kulübü Derneği Yönetimi (Tüzüğe göre) 17 kişi, Göztepe A.Ş. Yönetimi (en az) 5 kişi, Göztepe Tanıtım Hizmetleri Ltd.Şti. (en az) 5 kişi, Göztepe Alt Yapı Yaşatma ve Oluşturma Derneği (en az) 7 kişi toplam 34 kişi bunlar resmen seçilerek göreve gelenler, şu anda gerek amatör şubelerde gerekse yönetimde görev alan ama resmen seçilmeyen en az 10 kişi daha var eder 44 kişi en az 3 kişi de profesyonel maaşlı yönetici var eder 47 kişi geleniyle gideniyle yuvarlak hesap 50 kişi bunlar kim mi ? En kısa tanımı ile Göztepe’yi yöneten!! Göztepe Yönetim Ordusu. Bu hafta birkaç açıdan bu orduyu değerlendirmek ve çarpıcı gerçekleri zaten bilenlere hatırlatmak bilmeyenlere de anlatmak istiyorum.Bu kurumları içinde bulunan kişiler olarak değil de kurum olarak birer birer incelersek;Göztepe Spor Kulübü Derneği, bu dernek esas dernek yani 1925’te kurulan ve o günden bugüne süre gelen dernek şu an futbol ile ilgili tüm haklarını bir sözleşme ile Göztepe A.Ş.’ye, Lisanslı ürünler ile ilgili haklarını Göztepe Ltd.’ye tesisler ile ilgili haklarını da Göztepe Alt Yapı Derneğine resmen, ayrıca gayri resmi olarak ta Voleybol şubesini resmen üyesi olmayan Erdal Seferbay’a devretmiş durumda olaya böyle bakıldığında şu an yapması gereken iş olarak geriye kalan amatör şubeleri ve diğer derneğe bağlı spor okuludur alt yapıdır vb kurumları yönetmek kalıyor. Ancak dernek yönetimi bu görevlerini bir kenara koyup asli görevi olmayan futbol şubesinin idaresini üstlenmiş ve tüm mesaisini bu şubeye harcar gözükmekte. Peki bu derneğin yönetimi nasıl seçiliyor iki sene de bir yapılan ve şu an binin üzerinde üyesi olduğu varsayılan genel kurul ile seçiliyor. Burada ki çarpıcı nokta binin üzerinde olan üye sayısı olan derneğin bir çok üyesi ya ölmüş ya da aidat ödememekte bu nedenle faal üye sayısı 300-350 civarında tahmin ediliyor ve bunların büyük çoğunluğu da genel kurullara ilgi göstermemekte ve bu geçmişi 1925 dayanan ve Göztepe spor kulübünün gerçekten temsil edildiği böylesine bir derneğin yönetimini 35-40 kişilik güdümlü kitleler seçmekte. Yaklaşık iki sene evvel göreve gelen 17 kişiden resmen kaç kişi kaldı bilinmez ama gözle görülen 3-4 kişiden fazla değil bu süreçte her branşta da küme düşüldüğü ve her geçen gün kan kaybedildiği de hesaba katıldığında 35-40 kişinin de ne kadar doğru seçim yaptığı ortada. Genel değerlendirmeyi sona bırakarak bir diğer kuruma geçmek istiyorum.Göztepe A.Ş. Göztepe’yi 18 yıl aradan sonra birinci lige çıkaran ama sonra bir kesimi amatöre bile düşmeye razı olmak zorunda bırakan enteresan kurum. 20 trilyona yaklaşan borcu TMSF tarafından el konulmuş hisseleri var tam bir dipsiz kuyu ne olduğu nasıl olduğu resmen kimin yöneticisi olduğu asla belli olmayan (Sn.Hatice Hn.’dan henüz Ticaret Sicil Gazetesi gelmedi) sahibinin Dinç Bilgin olduğu dile getirilen ama bir şekilde İskender Tuğsuz tarafından yönetilen ilginç kurum. Yöneticilerini ortakları seçiyor ama ortakları kim bilen yok 80 senelik bir köklü kulübün futbol şubesinin sahibi ama yaptığı elle tutulur hiçbir şey olmayan boş kurum. Daha bu tanımlardan onlarca yazabilirim bu kurumun ticaret kanunu gereği en az 5 yöneticisi olmak zorunda ama bunlar kimdir nedir ne iş yapar bilmediğimden bir yorum yapamayacağım.Göztepe Ltd. Şti. Uniforce tarafından büyük umutlarla kurulan çok önemli bir nokta olan lisanslı ürünler konusuna el atan ama daha sonra biraz şanssızlıktan biraz da güvendiği dağlara kar yağmasından dolayı ortada kalan bir şirket. Yöneticileri ve ortakları uniforce üyeleri şu an işlettiği Göztepe Dünyasını derneğe devrettiğini duyduğum bu nedenle şu an pasifize olmuş bir şirket ama elinde ki en büyük güç Göztepe isminin tescil hakkı patent enstitüsünden bu hakkı almaya en yakın şirket bu nedenle her zaman hesaba katılması gereken ama şu an için bir kenarda sessiz sakin duran bir güç.Ve son kurumumuz Göztepe Alt Yapı Oluşturma ve Yaşatma Derneği bu dernek geçmiş yıllarda aman kulübümüzün başına tehlikeli birini seçeriz malımız mülkümüze bir şey olur diye kurulan Göztepe nin taşınmazlarının kullanım hakkı devredilen bir dernek dışa kapalı şu an kırk civarında üyesi var üye olmak zor camia büyüğü diye tanımlayacağımız insanlardan oluşuyor ve son dönemde gelirleri ile her zaman gündem de şu an her ne kadar adı alt yapı derneği se de alt yapıyla pek uğraşmamakta ve halı sahaları tenis kortlarını ve cafe lounge kiralayarak gelir elde ediliyor bu gelir konusunda değişik rakamlar dolaşıyor ortada kimi aylık 25-30 bin YTL den bahsederken 50 bin YTL diye söyleyenler bile var son dönemde halı sahalarda makbuz kesmediklerini bu yüzden resmi gelirlerinin düşük olduğu konusunda söylentiler var. Gelirlerini ne yapıyor kulübemi veriyor kendimi harcıyor repo mu yapıyor kimse bilmiyor tam bir kapalı kutu uzun lafın kısası A.Ş. kadar olmasa da ona yaklaşan bir dipsiz kuyu.Gerçekten değişik değil mi bir spor kulübü ve onun üstünde hak sahibi olan 4 kurum 34 kişi ilk bakışta yumurtaların hepsi bir sepete konmadığından iyi bir şey gibi gözükse de uygulama da ciddi çarpıklıklar var. Bu uygulama bize neler kazandırmış işte liste ;1-) 30 kişi tarafından seçilen, üstünde oturduğu tesislerden gelir elde edemeyen listesine aldıkları tarafından terk edilen kendi inisiyatifine göre gayrı resmi atamalar yapan bir başkan.2-) Alt yapı ile uğraşmayan, kulüp yönetimine muhalif ama kulübün tesislerine yönetim kim olursa olsun sahip, elde ettiği gelirleri ne yaptığı belli olmayan yönetimine veya üyeliğine sadece belli kişilerin seçilebildiği bir alt yapı derneği.3-) Lisanslı ürün satmak için kurulan ama satmayan bunun yanında Göztepe logosunun isim hakkına sahip olan bir ticari kurum.4-) Sahibi yöneticisi borcu harcı geliri gideri kısacası hiçbir şeyi bilinmeyen ama Göztepe gibi 80 yıllık bir kulübün futbol şubesine sahip bir ticari kurum.5-) Taraftar sayısı milyonlara ulaşan ama yönetimini 35 kişi ile seçen ama seçtiği yönetimde resmi olarak pek bir şeye karışamadığından ilk bakışta kamunun ve taraftarlarının malı gibi gözükse de esasında resmen 35-40 kişinin tapulu malı olan bir efsane kulüp.5. madde ne kadar çarpıcı değil mi insan okuduğunda içi sızlıyor. Ama doğru şöyle bir düşünün bugün aramızda bir liste oluşturduk ve genel kurul da seçildik ilk gün kulübe gittik cafe lounge de bir kutlama yapalım dedik oradan dediler ki hadi kardeşim burası alt yapı derneğinin sen şöyle bir uza kutlamanı git başka yerde yap iyi dedik kalktık birimiz dedi ki başka yere gidiyoruz bari şu mağazadan bayrak falan alalım bayraksız kutlamamı olur. Mağazaya girdik hadi canım dediler burası Göztepe ltd’nin malı size ürün yok başka yerde de yaptırmaya kalkmayın toplatırız isim hakkı bizde ona göre oradan da çıktık ya kutlama yapamadık bari antrenmana gidelim de futbolcularla tanışalım gittik antrenmanın kapısında bir yetkili kardeşim antrenmana giriş yasak burası Göztepe A.Ş.’in kontrolünde siz giremezsiniz geldik kulüp binasına muhasebeciyi çağırdık nedir gelirimiz valla bir gelirimiz yok e o zaman bir şeyler yapalım bir dergi falan çıkartalım yok onun hakkı Göztepe Ltd de o zaman ne bileyim spor okulu falan kuralım yok onun hakkı A.Ş. de ya şu yeni yapılan salonu kiralayalım ha o salon mu o da yeni kurulan Göztepe’yi Sevenler Derneğinin…. vs vs sonuncusunu da ben ekledim umarım korktuğum başıma gelmez ama olacağına bak .İki haftadır kişilerden çok sistemleri daha doğrusu sistemsizliği veya en doğrusu ile değişik amaçlara göre kurulmuş sistemi işlemeye çalışıyorum. Zaten bizi bu günlere getiren de bunlar ,umarım bu genel kurulda ilk önce bu çarka başkaldıracak ve Göztepe’yi yeniden Göztepelilerin yapmaya çalışacak her açıdan güçlü biri seçilir. Çünkü inanın bu düzeni yok edip bir işleyen bir yapı kurmak, Göztepe Spor Kulübünü kişisel prangalardan kurtarıp kurum yapmak zannedildiğinden çok daha kısa sürede bizi başarıya hem de yitirilemez yok edilemez bir başarıya götürecektir. Lütfen sizler eğer bir gün bu görevlere talip olursanız bu gerçeği unutmayın ve önce Göztepeliliğinizle hareket edin. Özkan Cengiz

Göztepe Spor Kulübü, bir otobüs taraftarla yola çıkan ama sayısı milyonlara ulaşan taraftar toplayan, kendinden yıllarca önce kurulmuş kulüpleri geride bırakan taraftar sayısı ve etkinliği ile araştırmalara konu olan bir garip fenomen.Ne acıdır ki bugünler de gün be gün yok ediliyor gün be gün yıpratılıyor. Beklide onlarca yılda santim santim yaratılan bir kulüp iki yılda kilometre kilometre yok ediliyor. Ve hala kafalar kumda bir avuç ne yapacağını bilmeyen taraftar dışında kafasını kumdan çıkaran kimsecikler yok ne camia büyükleri ne işadamları ne yerel basın hiç kimse ama hiç kimse gık demiyor. Camia büyükleri ile işadamları yönetimi hedef gösteriyor ama ortaya çıkıp tek kelime söylemiyor. Yerel basın maçına 1000 kişi gelince dünyayı kendileri etrafında dönüyor zanneden kulüpçüklerle aynı kefeye koyuyor. Hatta onların arka planına layık görüyor. Buradan bir şey yapacaklara bir ay sonra genel kurulda aday olacaklara yönetime herkese açık mektup artık kulübümüzü bu belirsizlikten kurtarın röportajsa röportaj panelse panel taraftar toplantısı ise taraftar toplantısı hepinize açık davet ama ortaya çıkın artık gizli kapılar arkasında gizli toplantılarla veya dedikodu yayarak değil açık ve seçik olarak ortaya çıkarak bu kulüp için bir şeyler yapın.Genel kurul günü ortaya çıkıp oldu bittilerle böylesine bir kulübü yönetmeye talip olmayın bu şekilde başa gelen geçmişten günümüze yönetimlerin durumu ortada siz bunlardan olmayın söyleyecek sözleri olan herkese Göztepelist’in kapısı açık gelin röportaj yapalım veya taraftar toplantısı düzenleyelim. Hamdi Türkmen veya Atilla Kısmetli röportajlarının ve dekim oteldeki toplantının etkileri ortada sizlerde taraftarın karşısına çıkıp hedeflerinizi projelerinizi yapacaklarınızı yapmak istediklerinizi anlatın bu camiayı hareketlendirin yoksa yakında en büyük gücümüz olduğu her hafta gazetelerde yazan tribünümüz de yok olacak ve yönetecek bir kulübümüz de olmayacak. Kafalarınızı kumun altından çıkarın, bu camiayı hareketlendirin ve hedefe yönlendirin.Ve sizler bu takımın tek sahibi Göztepeliler sizlerde takımınıza sahip çıkın yönetimlerinizi kendiniz seçin bugün kulübe gidin üye değilseniz üye olun üyeyseniz aidat borçlarınızı ödeyin mutlaka ve mutlaka bu genel kurul da oy kullanın yönetimleri cezalandırmak onları orada burada eleştirerek veya tribünde istifaya davet ederek değil onları bir kez daha seçmemek ile mümkün olur. Bugün kulübünüzün geleceğinde siz de söz sahibi olun genel kurulla gelmiş bir yönetimi göndermenin ne kadar zor olduğu apaçık ortada ama en baştan doğruyu seçmek sizlerin bizlerin ellerinde o nedenle hemen gidin seçiciliğinizi tescillettirin sizi üye yapmayan veya aidatınızı tahsil etmeyenleri de şikayet edin gerekirse yanınızda noter götürün bu durumu tespit ettirin olmadı buraya Göztepeliste ben kulübe gittim üye olamadım veya ben kulübe gittim aidatımı yatıramadım diye şikayet edin. Ama ne olursa olsun mutlaka bu genel kurulda oy kullanacak duruma gelin.Taraftarından Yöneticisine, Yönetime aday olanından aday olmayı düşünene herkes ama herkes kafalarınızı kumdan çıkarın çünkü söylemesi çok zor ama Göztepemiz yokoluyor.Ozkan Cengizİletişim : Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Hepinizin içinde bulunduğu ruh durumunu az çok anlıyorum çünkü bende aynı haldeyim zaten biz Göztepelilerin en büyük özeliği aynı zamanda aynı şeyleri hissedebilmek değil midir.Başkandı yönetimdi camia büyüğüydü yeni asırdı oydu buydu derken gene geldik son 10 maça ve gene ne yazık ki kulübümüzün kaderi bizlerin ellerinde bu hafta belki de bu sezonun en önemli maçı geldi çattı yensek ne olacak kurtulacak mıyız hayır ama aradığımız kırılma noktası olabilir bu maç yenilirsek hepten süngülerimizi düşürüp kaderimize razı olabiliriz yenersek te aldığımız gazla alacağımız 3-4 maçla düşmeyi engelleyebiliriz.Düşersek her şey çok daha kötü olacak belki de sonsuzluğa doğru yol alacağız her ne kadar Sn. Tuğsuz tv programlarında bu takım daha öncede 3.ligin kapısına gelmişti dese de bu takım hiçbir zaman şu an oynadığı 3.lige düşmemiş ve 4.ligin kapısına gelmemişti.Bu hafta o tribünleri doldurup başta kendi içimizdekilere futbolcusuna başkanına yönetimine camia büyüğüne ikinci olarak ta şu an yüzümüze bakıp timsah gözyaşları döken ama arkamızdan alay eden herkese Göztepe nin Göztepelilerin kim olduğunu bu takımın 300-500 kişiye oynayan mahalle takımlarından olmadığını göstermek bizlerin ellerinde.Haydi arkadaşlar zamanı geldi hiçbir kimsenin sahip çıkmadığı kulübümüze sahip çıkmanın sandıklardaki bayrakları sanki şampiyon olmuşçasına çıkarmanın güzelyalı dan tren garına tren garından alsancak stadına sanki şampiyon olmuşçasına dimdik gururla kuğu gibi süzülmenin vakti geldiBizler Göztepeliyiz sahadaki oyuncular kim olursa olsun şeref tribununde kim oturursa otursun sahaya çıkan takım Göztepe ve biz Göztepeliyiz 90 dakika izmirin unuttuğu tribun resitalini vermek ve onlara evet biz buradayız demek için alsancağı doldurmak boynumuzun borcu.Buradan yalıya ve tribün liderlerine sesleniyorum bu maç için ayrı bir hazırlanın hatta mümkünse amigo ismaili de bir maçlık alın gelin şöyle bir gösterelim herkese BU KULÜP KİM BU KULÜP KİMİN.Özkan Cengiz

Sizler evet sizler bu satırları okuduğunuzu biliyorum. Eserinizle gurur duyun. Bu eseri sizler yarattınız ve bugün bu gece karşısına geçerek eserinizle gurur duyun.Sizler Göztepeli olamazsınız bir kez olsun o tribünde Göz-Göz çekmiş olamazsınız bir kez olsun o renkleri gördüğünüzde içinizde bir ateş yanmış olamaz bir kez olsun Atalay’ı tribüne çağırmış olamazsınız, Antalya’ya gitmiş olamazsınız, Rize maçından sonra Güzelyalı da halay çekmiş olamazsınız, Bir kez olsun bir kez olsun bu ve bunlara benzer şeyleri yapmış olamazsınız çünkü bunlardan herhangi birini gerçekten hissederek bir gün yapmış olsaydınız bugün bu kötülüğü Göztepe’mize yapamazdınız.Sizler her gün Televizyonlarda boy gösteren Göztepe’nin İzmir in duayenleri neredesiniz lafa geldi mi mangalda kül bırakmıyorsunuz ama işe gelince önce kendi çıkarlarını düşünmeden hiçbir şey yapamıyorsunuz hani neredesiniz yönetimin karşısına sen ne yapıyorsun diye neden çıkamıyorsunuz. Neden ceza veren federasyona tepki veremiyorsunuz neden sahaya çıkan çocuklara yenin Aydın’ı yönetimin vereceğinin üstüne bu kadar da benden demiyorsunuz neden varlığınızı hissettirmiyorsunuz. Neden ama neden bu kulübü yok etmek mi istiyorsunuz küçük olsun benim olsun mu diyorsunuz siz de hiç mide yok mu bu sessizliğinizi bu vurdumduymazlığınızı mideniz kaldırıyor mu kendinizle ve yaptıklarınızla ve en son olarak eserinizle gurur duyuyor musunuz.Sizler Göztepe yi yönetenler bu kadar mı çaresiz bu kadar mı acizsiniz lafa gelince iktidarından muhalefetine iş adamından esnafına herkes yanınızda ama bir buçuk senedir 500 milyarı bulup transfer yapar duruma gelemiyor musunuz. Büyük iktidar gücünüzü kullanarak cezaları kaldırtamıyor musunuz. Bir türlü randevu alamadığınız başbakanınız sizi görmezden mi geliyor. Dirsek temasında olduğunuz medyayı kullanamıyor musunuz Gelir kaynağı yaratamıyor musunuz cebinizde bu kulüp için harcayacağınız beş kuruşunuz yok mu geçen üç sene şöyle bir baktığınız da düştüğünüz ligleri sayabiliyor musunuz aldığınız cezaları size kafa tutup çekip giden futbolcuları her defasında kötü ayrıldığınız hocaları hatırlıyor musunuz şöyle bir geriye baktığınız da ha bunu da iyi yapmışım dediğiniz herhangi bir olay var mı kendinizle yöneticiliğinizle yaptıklarınızla ve en son olarak ta eserinizle gurur duyuyor musunuz.Sizler bu takımın başarısı ile sevinen başarısızlığı ile üzülen tribün liderinden sosyetesine vefakar Göztepe taraftarları sizler böylesine insanlara yıllarca güvendiğiniz yıllarca genel kurullara gelmeyerek meydanı bunlara bıraktığınız takım başarısızken yönetimlere çiçek verdiğiniz ancak ve ancak arkanızda birileri varken yönetime tepki verebildiğiniz belki de bu ülkenin en isyankar en güçlü tribününü kuzuya çevirdiğiniz için mutlu musunuz. Bunu söyleyeceğimi biri bana söyleseydi asla inanmazdım ama bana Başbakan İsmail i özlettiğiniz için mutlu musunuz. Üç senede 10 kez den fazla ceza almaktan ve belki de bu takımı düşüren en büyük etkenlerden biri olarak mutlu musunuz bugün bu mağlubiyetten sonra Güzelyalı da kulüp binasının hem arkasına hem önüne oturup hem Mithat Paşa’yı hem Sahil bulvarını trafiğe kapatıp tüm Türkiye’nin dikkatini Göztepe’mize çekmediğiniz için mutlu musunuz. Kendinizle Göztepeliliğinizle ve hepsinden önemlisi eserinizle gurur duyuyor musunuz.Ve bu satırları okuduktan sonra bana soracaklarınıza cevap vermeye çalışırsam evet bende bu eserin ortaya çıkmasında en az yukarıda eleştirdiğim insanlar kadar suçluyum ve inanın ortaya çıkan bu eserle de gurur duymuyor, utanıyorum Bir Göztepeli olarak olayların bu noktaya kadar gelmesinden dolayı utanç ve hicap duyuyorum. Ama bir yandan da ve elimden geleni arkadaşlarımla beraber yapmaya çalıştığım için en azından gayret gösterdiğim için gurur duyuyorum. Bir web sitesi de olsa bir haberleşme listesi de olsa gerektiğinde kapattırma tehdidi ile karşı karşıya da kalsa da tepki verdiğimiz için gurur duyuyorum. Her şeye rağmen Göztepe sevdalılarını fil pizza da bir araya getirdiğimiz için gurur duyuyorum. Kısmetli ve Türkmen röportajları ile yaratmaya çalıştığımız ama Ürkmezin bütün ısrarlara rağmen röportaj vermemesi ile son bulan oluşum için gurur duyuyorum. Ürkmez ve Tuğsuz’u taraftarın karşısına çıkarıp en sorulmaz soruları sorduğumuz için gurur duyuyorum web sitesine aldığımız reklamlardan sağladığımız cüzi gelirlerle genç basket bolcularımıza hentbolcülerimize forma yaptırmaktan madden olmasa da manevi olarak başarılı basket bolcularımızı bu satırlardan onore ederek onları cesaretlendirdiğimiz için gurur duyuyorum kimilerine anlamsız gelse de genç beyinlere Göztepe’nin varlığını hatırlatan Resim Yarışması düzenlendiğimiz için gurur duyuyorum bunlara benzer bir çok olayı gerçekleştirdiğimiz için gurur duyuyorum keşke camiada herhangi bir kimse yada kurum bizler kadar bir şeyler yapmak isteseydi. Veya keşke bizler Göztepe’mizi bu keşmekeşin için tutup çıkarabilecek kadar güçlü olabilseydik. Alayınıza İsyan İnadına GöztepeÖzkan Cengiz

Siyasi bilimler kitaplarında demokrasi bir dengeler rejimidir diye yazar. İlk bakışta klişe gibi gözüken bu tanım gerçek anlamda bu rejimi anlatan mükemmel bir cümledir. Gerçekten de iktidar göreve geldiği zaman üstte bir danışma ve öneri makamı olarak cumhurbaşkanı ve karşısında da halkın temsilcisi olan muhalefet, sivil toplum kuruluşları ve medyayı bulur yaptıkları ettiklerini bu kurumlar eleştirir veya över ve iktidar bu tepkileri dikkate aldığı ölçüde başarılı veya başarısız olur.Bu sistemi spor kulüplerine indirgediğiniz zaman iktidar karşınıza kulüp başkanı cumhurbaşkanı karşınıza divan kurulu ve halk ta karşınıza taraftar olarak çıkar. Sistemin diğer öğelerinden medya gene medya sivil toplum kuruluşu gene sivil toplum kuruluşudur ama burada halkın haklarını değil taraftarların haklarını savunurlar. Muhalefet sadece genel kurul zamanları ortaya çıktığından spor kulüplerinde çok etkin değildir.Spor kulüplerine indirgediğimiz bu sisteme son yılların Göztepe’sini monte etmeye çalışırsak eğer, iktidarın yerinde Sn. Başkanımız, divan kurulu diyeceğimiz danışma kurulu yerinde koca bir boşluk, iktidarı kontrol eden uyaran medya yerinde koca bir boşluk, sivil toplum kuruluşu yerinde de tam olarak birlikteliğini sağlayamamış ama küme küme bir şeyler yapmaya çalışan taraftar örgütü diyebileceğimiz kurumlar yer alır. Bu yapının yarattığı durum ortadadır. Burada tek başına iktidarı suçlamak biraz haksızlık olur. Çünkü kendisine yanlışları güçlü bir şekilde gösterilmeyen, yaptığı hatalı uygulamalar güçlü bir şekilde eleştirilmeyen iktidarlar bir süre sonra kendi büyülerine kapılır ve hata üstüne hata yapmaya başlarlar ve bu durumun farkına vardıklarında iş işten geçmiş ve tek sorumlu olarak ortada yapayalnız kalmıştırlar. Ve sonun tükendiği günden sonra kendisini zamanında niye böyle yapıyorsun diye uyarmayanlar niye böyle yaptın diye karşısına dikilir. Burada bir parantez açıp bu haftaya Alsancak stadına Küçük köy maçına dönmek istiyorum. İlkönce stadyumda olmayanlar için ortamı anlatmak istiyorum, tribünler bu sezonun en çok doluluk oranına ulaşmış ve oldukça hareketli bir ortam vardı. Şeref tribününde vali belediye başkanları ve de beş adet milletvekili stadyumda belki de son 3-4 senede bir türlü oluşamayan büyük Göztepe birlikteliği sonuç olarak takım galip gelemedi. Ama bundan sonra da hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açıkça gözüküyordu.Peki ne oldu da makus talihimiz bir anda döndü, Ne oldu da bir türlü yakalanamayan bu sinerji bir maçta yakalandı ne oldu da milletvekilinden yerel yöneticisine şeref tribününe doldu, ne oldu da koşmadıkları çaba göstermedikleri için eleştirilen yönetim kurulu kapı kapı dolaşıp destek istedi. Bunu anlamak için önce geçen haftaya bakmak lazım geçen hafta yaklaşan genel kurula aday olmayı düşünenlerin ve şu anki yönetimin beraber yaptığı basın toplantısı ile başladı. Camiaya ilk kenetlenme mesajı bu toplantıda verildi. Ardından milletvekilleriyle, yerel yöneticilerle bağlantıya geçildi maça davet edildi. Oyuncular için bir prim kampanyası başlatıldı. Bunun yanında bilet fiyatları ucuzlatıldı ve taraftarlar maça davet edildi. Bu gelişmelerden memnun olan taraftar grupları İzmir’in her tarafını afişleyerek maça davet etti. Güzelyalı da okullara bilet dağıtıldı. Gene İzmir’in değişik yerlerine yönetim tarafından pankartlar asılıp tüm İzmir bu seferberliğe davet edildi. Medya ile bağlantıya geçildi taraflı tarafsız medya bu seferberliği haber yaptı sinerji tüm İzmir’e yayıldı. Ve bütün bu doğru çalışmaların doğal sonucu da stadyuma yansıdı. Bir basamak daha ilerleyelim aylardır yapılamayan bu kadar çalışma niye gece gündüz çalışılarak bu hafta yapıldı. Mesela neden bu hafta bir kenetlenme fotoğrafı ile açıldı ne oldu da o insanlar kol kola resim çektirip camiaya mesaj verdiler. Çünkü belki de uzun zamandır ilk defa camia içinde dedikodu mahiyetinde dolaşan bir polemik gazete de yer aldı. İlk defa gerçek görevini yerine getirerek bir gazete bunu haber yaptı. Ve bu polemik bir dedikodu olmaktan çıkıp bir gerçek olarak ortaya sunuldu. Bu noktadan sonra iki seçenek vardı ya bu basın toplantısı yapılacak ya da kılıçlar çekilip meydana çıkılacaktı. Her iki seçenekte de kazanan sistem kazanan demokrasi kazanan Göztepe olacaktı. Çünkü medya görevini yapmıştı. Peki iktidar daha mürekkebi bile kurumayan tazecik ve de sahibi camiada kendine alternatif olarak adı geçen biri olan bu gazeteyi niye bu kadar dikkate aldı yani görmemezlikten, duymamazlıktan, gelebilirdi. Daha önce bunu defalarca yapmıştı. Adı geçenlere bir telefon eder yok ağabeycim ben böyle bir şey söylemedim siz bunlara mı inanıyorsunuz onlar önce kulübe borçlarını ödesinler çıkaracağım defterleri diyebilirdi. Ama iktidar çok önemli bir şeyin, kum saatinin tersine döndüğünün zamanın artık lehine değil aleyhine çalıştığının farkındaydı. Hafta sonu belki de ilk defa sivil toplum örgütü olmaya çalışan taraftar grupları beraber hareket etmiş hatta kulübün kapısına kadar gelmişlerdi. O günden bugüne de hep beraber web sitelerinde protestolarını ana sayfada tutup kararlı tepkilerini vermeye devam etmekteydiler. Bu hafta gelen 80-90 kişiyi belki 10 kişi de O getirip püskürtebilirdi ama bir hafta sonra gelecek 1000 kişiyi nasıl püskürtecek bilemezdi. Zaman aleyhine işliyor ibre sürekli terse çalışıyordu. Ve sonuç daha öncede bahsettiğimiz gibi belki de son 2 yılda yapılamayan çalışmalar seri bir şekilde yapıldı.Küçükköy maçında esasında önemli bir puan alındı. Belki de bu puan bizi ligde bırakacak ama buna rağmen tribünde ciddi anlamda tepki vardı. Bunun nedeni de artık sessiz kalmak istemeyen en ufak bir haykırışta bile neler olduğuna şahit olan insanların kendi güçlerinin farkına varmasıydı. Maçtan sonraki olaylar çok üzücüydü her şeyden önemlisi tribünde kan akmıştı. Ama belki de iki gündür gazetelerde boy gösteren ve hepimize umut aşılayan “Göztepe Kurtuluş Platformu” bu yüzden bir araya geldi.Sonuç itibariyle iki haftada sağlanan gelişme 3 yılda sağlanamayandan daha fazla tabi ki bütün bunların gerçekleşmesine 80-90 kişilik bir yürüyüş ile bir gazete haberi neden olmadı ama fitilin ucunu yakan bence bunlardı. Bu gelinen nokta artık geri dönülemez bir nokta eğer Göztepe Kurtuluş Platformu nun sonu Divan Kuruluna benzemezse-umarım benzemez- artık herkesin şapkasını önüne koyma vakti geldi. Gerçekleşen her olayı işte bunlar şu gaza geldiler şunlara hizmet ediyorlar sırf bunun için bunu yaptılar gibi komplo teorileri üretmektense Göztepe için hangisi doğruysa onu yapmak en doğrusu.Bundan sonraki en büyük dileğim şeffaf iş bilen güçlü bir yönetim, her zaman aktif uyarıcı takip edici bir divan kurulu, doğruya doğru yanlışa yanlış diyen bir medya, taraftarın tepkisini doğru ve güçlü yansıyabilecek taraftar örgütleri, ve bütün bu insanların kolkola omuz omuza tezahürat yaptığı tribünler zaten böyle bir şeyi başarabilirsek karşımızda ne trilyonluk borçlar ne sözde büyük takımlar ne de düşmanlarımız durabilir.Kazanan demokrasi, kazanan sistem, kazanan GÖZTEPEMİZ olur.HER ŞEY TEK BÜYÜK GÖZTEPE İÇİN

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter