Yine yorucu , sonucunun tatmin edici olmaktan uzak olduğu , ama dostluk ve kardeşlik adına , armaya olan bağlılığın ifade edilişi adına , yılda ancak bir kaç kez görebildiğimiz tüm dostlarımız ile bir kez daha kucaklaşarak hasret gidermek adına ve herşeyden önemlisi yaşantımızı ona göre düzenlediğimiz armamızın yanında olmak ve kan ter içinde kalıncaya kadar , sesler kısılıncaya ve dönüş yolunda harap bitap 600 kilometrelik yolu adeta yorgunluktan sızarak geçirmek adına , her şeye rağmen güzel bir deplasmanın anılarını sizlerle paylaşmak isterim...

Artık iyice kemikleşmeye başlayan, aralarındaki sevgi, bağlılık ve dostluğun kardeşliğe doğru dönüşmeye başladığını sevinerek gördüğüm ANTALYA TAYFA yaptırdıkları iki yeni pankart ve Keçiborlu'dan aldıkları iki arkadaşımız ile birlikte cumartesi gecesi saat 02.30 sularında Antalya'dan yola çıktı. Gecenin bir vakti , herkes eşiyle , sevdiği ile çoluğu ile çocuğu ile sımsıcak yuvalarında tatlı bir hafta sonunu geçirirken 14 tane insanın bu gece vakti neden ve ne için yollara düştüğünü anlayamayan, hayatında ilk kez gören ve bunu anlamaya çalışan ve ilk başlarda bunda zorlanıp biraz mızmızlanan :))) kaptan şöförümüz İbrahim Beyin huysuzluklarına rağmen keyifli bir yolculuk sonucu Ankara'ya ulaştık.

Polatlı'yı geçtikten sonra malum sebeplerle yol kenarında bekleyip ihtiyaçlar giderilirken simsiyah ve 43 plaka bir wolkswagen bizi geçip az ileride durdu. İçerisinden abartmıyorum 15 kişi indi. :)) Dumlupınar Üniversitesinden arkadaşlarımız ile kucaklaştık. Normal olarak kimse kimseyi tanımıyor. Ama hepimiz kardeşiz ve GÖZTEPE'liyiz. Hafif yağan yağmur ve soğuk havada bir pazar sabahı Ankara'ya 40 km mesafede tanıştık. Mutlu olduk. Bu arada 20 dakika kadar arabanın önündeki antalYALI pankartını bir türlü bağlayamayan Burak,Serhat, Egemen, Erman, Demir ve ben seviyeli esprilerin ve takılmaların hedefi olduk. Sonunda Osman kardeşimizin hünerli elleri sorunu çözdü.:))

Ankara'da Anıtkabir yakınlarındaki Buz pateninin karşısındaki parkta toplandık. Oradaki kardeşlerimiz ile buluştuk. Antalya'dan getirdiğimiz peynirli pidelerimizi yedik ayak üstü. Sonrasında Anıtkabire yürüyüş başladı. Yollarda bizi gören insanlar sabahın bir vakti kimdir bu gençler diyerekten şaşkınlıkla baktılar. Anıtkabirin köşesinde İzmir'den gelen kardeşlerimiz ile karşılaştık. Kucaklaştık. Deplasmanların en sevdiğim anı bu. Dostların karşılaşma anı ve kucaklaşmalar. Yaşanası anlar.

Sonrasında efendi gibi , hiç bir taşkınlık ve saygısızlığa mahal vermeden Anıtkabir ziyaretimiz gerçekleştirildi. Kolkola girilerek oluşturulan saflar ve merdivenlerden bu şeklide çıkış, ziyaret ve sonrasında dönüş sırasında asla taviz verilmeyen Göztepe'li duruşu orada bulunan yerli yabancı, genç yaşlı tüm ziyaretçilerin takdirini kazandı. Özellikle yabancı dil bilen arkadaşlarımızın yabancı hanımefendilerin fotoğraf çekilmesinde, anıtkabir ve Türkiye hakkında bilgilendirilmelerinde gösterdikleri olağanüstü gayret, turist kafilesinin anıtkabirden ayrılırken hemen tamamının otobüs içerisinden  ayağa kalkarak el sallamaları ile sonuç verdi. :)))) 

Stada konvoy halinde geldik. Otobüslerin kornalar ile gelişimizi haber vermesi ile karnavala dönen ortamda çok saygıdeğer kaptanımız İbrahim abimiz yine ısrarla kornaya basmayarak bizlerin maça asabiyet katsayısının zirve yaparak hazırlanmamızı sağladı. Sağolsun :))

Her yerde olduğu gibi ,  50-100 kişiye top oynayan ev sahibi takım, konu Göztepe olunca misafir seyirciler için bileti 10 lira yapmıştı. Akhisar'a 5 Göztepe seyircisine 10. Tribünlerin en az 10 yerinden ücretsiz kolayca girilebilme imkanı olmasına rağmen bunu değerlendiren taraftar sayımız oldukça azdı. Antalya Tayfadan Osman kardeşimizin kolayca gerçekleştirdiği sızma hareketinin , özel güvenlik tarafından 5 dakika sonra tekrar yanımıza gelmesi ile son bulması diğer arkadaşlarımız tarafından coşku ile karşılandı.:)))

Resmi site 200 kadar taraftarımız demiş. Koydukları resim istiklal marşı okunurken yerini alan kısım. Maç başladıktan sonra yönetimin de gayretleri ile içeri alınanlar ile birlikte ve en coşkulu anlarda resim alınsa taraftarın durumu ve sayısı net olarak görülür. Bize ayrılan yerin koltuk sayısı 805. Tamamını dolduramadık. Ama 500 kişi olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirim.

Maça Recep'i sol açıkta Hasan Aydınlı'yı sola Uğur'u da  tek forvet  ilerde başlattı yeni hocamız. Süper lige BİLE çıkabilecek oyun düzenimizin bu olmadığını olamayacağını da sanırım sonradan anladı. İlk yarıda Uğur'un kaleyi karşısında bulduğu ama kalecinin burnunun dibine kadar girip bir plase ile ağları görebilecek kondisyon ve güce sahip olamadığı için yayı geçtikten sonra vurmayı tercih ettiği ve auta giden top dışında bir pozisyonumuz olmadı ilk yarı. Ben kendisinden çok özür dileyerek Recep için bir iki söz söylemek isterim . Burak her topu alışında seni aradı. Defalarca topu alıp orta sahada Ali mumcu ya da boşta olan bir başka arkadaşına verdin. Sonrasında topu alan oyuncumuz senin depar atman gereken alana, bomboş alana topu gönderdi. Peki sen ? En az üç kez topa koşmadın koşamadın. Tamam belki rakip oyuncu topu senden önce alabilir. Ama en azından git ve adamı rahatsız et Recep kardeşim. Belki adam kayar düşer en azından belki baskıyı görür taca atar. Her neyse. Recep kardeşimin ya morali bozuktu ya da kafasında başka şeyler vardı ki maça fazla yoğunlaşamadı.

Tribünlerin üstün gayreti dahi ilk yarıda takımı hareketlendiremedi. Geride bol bol yan pas yaparak vakit geçirdik. Bir de Hasan Aydınlı kardeşimiz topu aldığında çizgiden sarkmak yerine çalımlarla içeri yönelmesi ve her defasında topu kaptırması ilk yarının aklımda kalan anlarıydı.

İkinci yarının ilk on dakikası tamamen tribünlere doğru döndüğüm için kaçırılan bir pozisyonu göremedim. Bu noktadan sonra maç , tribünler, internetteki sitelerimizde yapılan yorumlar ve takımımız ile bir iki saptama yapıp sonuç olarak söyleyeceklerim olacak. Bunları maddeler halinde sıralamak isterim :

-. Futbol ilginç bir oyun. Taraftarımız tribünlerde destek vermekten o kadar çok yoruldu ki , psikolojik olarak sahadakilerin aynı oranda yorulmadığına inandı. Sonrasında şerefiniz varsa oynayın tezahüratı geldi. Yanlıştı.
-.Takım ikinci yarının çok büyük bölümünde üstün oynadı. 3 net gol pozisyonu vardı. Önümüzdeki saç özürlü hakem beyefendi iki kez bariz olarak hatalı ofsayt kaldır dı ki bunların ikisinde de iki oyuncumuz bomboş kaleci ile karşı karşıya kalacaktı. Buna rağmen bu posizyonlardan bir tanesi gol olsa şimdi çok başka şeyler konuşulacaktı.
-. Biraz insaflı olmakta fayda var arkadaşlar. Takım ikinci yarı elinden geleni yaptı. Ayağa oynadı , kanatlara indi, duran top organizasyonu yaptı verkaç yaptı ve sair. Hatta hızlı çıktığımız bir pozisyonda Ferhat topu aldığında vurmak yerine şimdi solunda kim vardı hatırlayamadığım bomboş bekleyen ve ofsayt olmayan oyuncumuza verse maç o dakikada döner ve inanın farka giderdik.
-. Şimdi bu noktada bir nefes alıp düşünelim : Biz bu güne kadar ki 7 maçımızın hangisinde mahkum oynadık ? Hangi takım bizi eze eze yendi? Ben inatla söylüyorum. Bizim takımımız bu gurubun altında bir takım değil. Güngören maçında ikinci golü ararken, pozisyon yakalayıp kaçırırken bir korner atışında rakip Tamer'in  burnunun dibinden defanstakilerin bakışları arasında yükselip golü atmadı mı? İskenderun maçındaki o sahaya rağmen yapılan mücadeleyi hatırlayın. Göztepelist te bu takım Bank Asya ya çıkar başlığı atılmadı mı? Tokat'ta son on dakikada kaçırılanlar. Akhisar maçında rakibin kaç pozisyonu var Allahaşkına ? Ya da Şanlıurfa maçının ilk yarısında oynanan futbolu bu grupta hangi takım oynayabiliyor? Sonuç olarak ; takımımız çok üst düzey bir takım olmayabilir. Ancak ellerinden geleni yapan ve bu gruba göre kaliteli oyunculardan oluşuyor. İnanın kendilerine yapılan küfür ve hakeretleri de hak etmiyorlar. Çaresizliğe , feverana , küfür kıyamete hiç gerek yok.
-. Şu mantık çok yersiz : Onca kilometre yol tepiyoruz cefa çekiyoruz. Galip gelemiyoruz . O halde her şeyi söylemek benim hakkım. Yok böyle bir model. O kadar kilometreyi biz sevdamız için yapıyoruz. Yapacağız da. Sonuna kadar destek verilecek. Sonuna kadar bu futbolcular kucaklanacak. Dardanelsporun geçtiğimiz yıl klasmandan ve ekstra playofflardan çıktığını hatırlayın. Güngören'i deplasmanda yenen Tokat'ın evinde İskenderun'a dağıldığını unutmayın. Bizim pozisyon bile vermeden yenerek liderlikten indirdiğimiz Şanlıurfa'nın Telekoma ne yaptığını gördünüz mü ? HAYAT BİTMEDEN ÜMİT BİTMEZ BİTMEMELİ. Allahaşkına tribünlere sevginizi ve desteğinizi haykırmaya gelin. Küfretmeye değil. Maçı izleyebilenlere sormak isterim : ANTALYA TAYFA'NIN tribünlerdeki bitmek tükenmek bilmeyen enerjisini gördünüz mü ? Tribünleri sürükleyişini ? İnanın bunun tek nedeni var : SEVGİ.

Bu takımı motive etmek için ne yapılması gerekiyorsa yapalım. 9 maç ve alınacak 27 puan var. Bu gruptan 26 puanı bulan ikinci olarak direk Bank Asyaya çıkar. Bir olalım beraber olalım bunu başarırız. Geçen yıl ilk maçta Kahramanmaraş'tan üç gol yiyip , son 8 maçın 7 sini kazanan bu takım değil mi ? Yine yaparız yine başarırız. Ben inanıyorum. Yönetim de inanıyor. Futbolculara da inandıralım bunu. Madem ki büyüğüz madem ki efsaneyiz. Bunu hep birlikte başaralım.

Son kez küçük bir sitemim olacak takıma : YA ARKADAŞLAR. BİR TANE GOL ATMAK BU KADAR MI ZOR YA ?

SAYGILARIMLA ...

NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE'MİZE BİR ŞEY OLMASIN...

MUSTAFA DALYANOĞLU...

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter