1970’Lİ YILLAR, İzmir futbolunda Göztepe destan yazmış bir takım olarak 1. Ligde mücadele veriyor. Altay ona keza. Ksk, Altınordu, İzmirspor birer düşüyorlar 1. Ligden. Göztepe ve Altay 1970’li yıllarda uzun süre iki İzmir takımı olarak İzmir’i temsil ediyorlar. Bu yıllarda diğer İzmir takımları alt kümelerde sürekli kan kaybediyorlar. Göztepe ve Ksk arasında bırakın rekabeti dostluk hakim o yıllarda… Bucaspor diye profesyonel bir takım zaten yok. Amatör kümede çünkü….Göztepe’nin kazandığı Uluslar arası başarılar nedeniyle, İzmir Fuarı’nın popülerliği nedeniyle İzmir çok farklı bir futbol kenti. Hani günümüzdeki söylemlerde çok söylenir ya, bir süper lig takımımız olsa, esnaf kazanır, taksici kazanır, İstanbul basını İzmir’e gelir, İzmir basını ulusallaşır, hatta uluslar arası olur, bunların hepsi yaşanmış zaten 1970’lere kadar. 1971 yılında düzenlenen Akdeniz Olimpiyatları ve İzmir Atatürk Stadı’nın İzmir’de inşa edilmesi de kesinlikle Göztepe’nin ve her biri birer abide olarak İZMİR caddelerini süslemesi gereken efsane takım futbolcularınındır. Futbolda dün yoktur derler. Bugün vardır. İşte bugün ortadır. Geçmişine sahip çıkmayanlar yok olmaya mahkumdurlar. Anımsayanlar var mıdır? Sezon başlarında 1970’li yıllarda TSYD kupası maçları düzenlenirdi. Hangi takımlar katılırdı? Göztepe, Altay, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray. İzmir böyle önemli bir futbol kentiydi. Bu maçları bizzat izlemiş biri olarak Göztepe’nin o yıllarda İzmir adına ortaya koyduğu katkının ne düzeyde olduğunu bugün daha iyi anlamaktayım….
Gelelim yazımın başlığındaki sessiz kelimesine: Bugün Şanlı Urfa ile oynadığımız cezalı maçın sessizliğinden ilham alarak bu yazının başlığını attım. Bu aslında bir tezahuratın adıdır. Yaşı 45’i geçenler iyi anımsarlar. 1970’li yıllarda İzmir’de Atatürk Stadının 80.000 kişilik kapasitesi ve İzmir’in ateşli futbol taraftarları nedeniyle tüm ulusal futbol maçları İzmir Atatürk Stadında oynanırdı. Günler öncesinden Ulusal maçların biletleri biterdi. İzmir’in nüfusu 750.00 civarıydı. Maçlara sabah erken saatlerde gidilirdi. Saat 10:00’da Atatürk Stadı’nın yarısı dolardı. Maç saatinde ise tümü…Bir amigo vardı İzmir’e mal olmuş: Sarı Yaşar. Kırmızı şarap rengi T-Shirt’ü ile sahayı turlar 80.000 kişiyi bir el hareketi ile sustururdu. Ellerini havaya kaldırır ve sessiz diye haykırır, ellerini çırpardı. Seksen Bin kişi de ellerini çırparak ona uyardı: Şık Şık Şık,Şık Şık Şık. Yani sadece alkıştan oluşan bir tezahurat, sadece İzmir’e özgü bir tezahurat, Türkiye’de hep bir elden en fazla kişinin katıldığı tezahurat. Bugünkü maçtaki İzmir’e, Göztepe’ye özellikle Göztepe’ye hiç yakışmayan bu sessizlik bana bu nostaljik tezahuratı anımsattı nedense. Kimse, ama kimse engellemeye, önümüze geçmeye çalışmasın. İzmir’in futbolda dermanı Göztepe’dir. Yeni nesilin söylediği gibi and olsun ki geliyoruz ıssız kuytu köşelerden: SESSİZ, SESSİZ!!!!!!
Özant Önçağ