Ayrıntılar

05 Aralık 2009 tarihinde yayınlandı.

Oğuz Reşat Sipahi
http://www.sipahi.tk
Saha Göztepe taraftarının istediği Alsancak…Sabah saatlerinde Başkan İmam Altınbaş yönetimiyle birlikte Alsancak’taki Göztepe taraftar ürünleri mağazasını açmış. Ardından maç boyunca takımı ileriye itmek için uğraşan yaklaşık 4-5000 taraftar ile birlikte maçı izlemeye gelmiş…Özlenen gerçekleşmiş, cefakeş Göztepe taraftarı Başkan’ını bağrına basmış. Yani maç öncesinde herşey Göztepe’nin lehine…

Ya maç…Başlama düdüğü ile Göztepe yüklenmeye başladı. Özellikle Ali Mumcu’nun şut ve ortaları ve Hüseyin ile etkili olmaya çalıştı ama nafile…İlk yarıda Recep’in soldan ortaladığı bir top var ki Hüseyin bomboş  pozisyonda etkili olamadı.Yirminci dkdan itibaren Göztepe yavaşladı ve her iki takım adına da devreye kadar fazla anlamlı bir pozisyon yoktu.

Ali Mumcu'ya bir parantez açalım. Maç boyunca iyi niyetle çalıştı. Yaptığı ortalar çok etkili oluyor ama hep aynı noktalara değil ama arada ezber bozan yerlere atarsa çok daha etkili olabilir...

İkinci devreye beklenenin aksine Göztepe yerine Akhisar hızlı ve aşırı hırslı başladı…Sanki üç puana acil ihtiyacı olan onlar gibiydi…İlerleyen dakikalarda Erol Hoca takıma müdahale etti, Şadi girdi maçın başında sağda daha etkili olan ama sola geçince plasebo gibi etkisiz hale gelen Mert Somay’ı aldı. Ne yazık ki müdahale etkisini  gösteremeden, defansın kaçırdığı Doğan, Tamer'e geçen hafta sağ çaprazdan yediği gole benzer bir şekilde, bu sefer sol çaprazdan çizgiye yakın noktadan inanılmaz bir gol attı.

Golle birlikte Göztepe kendine geldi ama sonuç gelmedi…Geçen hafta attığı golle öne çıkan Hüseyin, 65.dkda ben diyeyim şanssızlık, siz deyin beceriksizlik adına kaçırdığı, taraftara saç-baş yoldurtan pozisyonun ardından sakatlanarak çıktı…Hüseyin'i attığı gollerle alkışlamak istiyoruz...marım en kısa sürede o da ister...Hüseyin’in yerine ise giren kadro zenginliğinin bir göstergesi (!) olarak Umut’tu…Kadro zenginliğinin diğer göstergesi (!) ise 81. dkda Hasan’ın yerine giren ve beş dk sonra anlamsız bir kırmızı kart ile çıkan Emrah’tı…Neyse ki taraftarın da ittirmesiyle gelen baskı, maçı bir saniye bırakmayan, sahanın en iyi adamı Recep’e ceza sahasında yapılan faulun ardından gelen penaltı şeklinde de olsa, beraberliği getirdi.

Taraftar maç için elinden geleni yaptı…Tüm tahriklere rağmen küfürsüz diyebileceğimiz bir şekilde takıma destek verdi ve yukarıda da belirtiğim gibi "Baaas....Baaas..." bağırtıları, göğü inleten tezahüratlarla takımı ileriye itmeye, ileride baskı kurdurtmaya çalıştı….Bir sahaya inip kafa atılmadığı kaldı...Maçın bitiş düdüğünün ardından gelen alkış ise oyunu beğenmenin göstergesiydi...

Futbolda herkes kazanmak ister bu bağlamda rakip futbolcuların hırslı olmasını (Dilerim bu hırsta dış etkenlerin etkisi yoktur.) bu hırsın kalan maçlar da devam etmesini dileyerek anlıyorum…Buna karşı özellikle Göztepe taraftarını tahrik etmek için ellerinden geleni yapmalarını hiç anlayamadım. Maç bittikten sonra yapılan hareketler sportmenliğe yakışır cinsten değildi…Her iki takıma da birer kırmızı kart geldi. Bundan kim ne kazandı ki?

Hakem maç boyunca her iki takıma da garip kararlar verdi ve bana göre maçın stresini taşıyamadı…

Kaybolan iki altın puan ile Konya Şeker maçının önemi bir kat arttı…Göztepe’nin önünde hala üç maç var…Hala kendi göbeğini kesme olasılığı yok değil...Bu gudubet grupta herkes birbirini yenebiliyor…Kişisel olarak Göztepe’nin aldığı hiçbir sonucu sürpriz olarak görmüyorum. Göztepe’de yükselme grubu için gereken herşey var … Futbolcular kendilerine inanıp, girilen pozisyonlarda biraz daha becerikli olmayı başarırlarsa dokuz puan ve yükselme grubu sürpriz olmayacaktır. Yeter ki kendilerine inansınlar…

Resim:goztepe.org.trden alınmıştır.