Tarihimizden

...ve Göztepe Tarih Yazdı

1967-68 sezonunda mücadele ettiği Avrupa Fuar Şehirleri Kupası'nda önce Anvers'i sonra Atletico Madrit’i eleyen Göztepe, üçüncü turda Yugoslav takımı Voyvodina'ya her iki maçta 1-0 yenilmiş kupaya veda etmişti.

Dört sezondur üstüste Avrupa takımlarıyla karşılaşan Göztepe, tecrübesi ve zaferleriyle bütün Türkiye'nin sevgisini kazanan bir ekip olmuştu. 1968-69 sezonunda da Avrupa Fuar Şehirleri Kupasında mücadele verecek takımımızdan artık daha büyük başarılar bekleniyordu.

Kuralar çekilince ilk tur rakibimiz beli oldu. Fransız Olimpic Marseille. Fransızlarla ilk maçı 11 Eylül 1968 günü İzmir'de yaptık. Ali-Küçük Mehmet-Çağlayan-Hüseyin-Büyük Mehmet-A.İhsan-Ertan-Nihat-Fevzi-Gürsel-Halil onbiriyle sahaya çıkan ekibimiz 21. ve 46. dakikalarda Halil'in attığı gollerle maçı 2-0 kazandı.

Fransa'daki rövanşa ilk maçtaki kadroyla çıktık. İlk devre 0-0 berabere bitti. Ancak ikinci devre 75. ve 83. dakikalarda peş peşe yenilen 2 gol maçı uzatmaya götürdü. Uzatmada da gol olmayınca, ikinci tura geçecek takımı o zamanki statü gereği kura tesbit etti. Kurada gülen takım bizdik ve ikinci turdaydık.

İkinci turda karşımıza Romanya temsilcisi Agres Piteşti takımı çıktı. 30 Ekim, 1968 günü Alsancak Stadı'nda Ali-Küçük Mehmet-Çağlayan-Hüseyin-Büyük Mehmet-A.İhsan-Ertan-Nihat-Fevzi-Gürsel-Halil onbiriyle Romenlerin karşısına çıktık. Maça o kadar hızlı başladık ki Ertan daha 3. dakikada 1-0 yaptı. Gürsel 9. dakikada golleri ikiledi. 35. dakikada yine Gürsel farkı üçe çıkardı. Oyunun sonraki bölümünde başka gol olmayınca Göztepe sahadan 3-0 galip ayrıldı. Üç farklı bu galibiyet üçüncü tur şansımızı arttırmıştı. Nitekim skorun rahatlığıyla çıkılan rövanş maçında 3-2 yenildik. Ama 3. turdaydık. Geçen yılki başarı tekrarlanmış yine iki rakip safdışı bırakılmıştı.

Kuralar çekildiğinde bir Yugoslav takımı çıktı karşımıza OFK Beograd. Bir önceki sezonda üçüncü turdaki rakibimiz Yugoslav Voyvodina'ydı. Yine aynı şanssızlık yaşanacak ve "Tamam" mı denecekti? Sıkı bir çalışma döneminin ardından çeyrek final kapısını aralamak için 22 Ocak 1969 günü Belgarad'da Yugoslavların karşısına çıktık. sarı kırmızılı onbir Ali-Küçük Mehmet-Çağlayan-Hüseyin-Büyük Mehmet-A.İhsan-Ertan-Nihat-Fevzi-Gürsel-Halil şeklindeydi. Santraç'ın 20. dakikadaki golüyle ilk yarıyı 1-0 mağlup kapattık. Aynı oyuncu 60 ve 67. dakikalarda farkı üçe çıkardı. maçın 3-0 biteceği tahmin edilirken Fevzi skoru 3-1 yaptı. Çeyrek finale giden yol tam olarak kapanmamıştı ancak, İzmir'de zor bir 90 dakika Göztepe'yi bekliyordu.

29 Ocak 1969 günü Alsancak Stadı'nda oynanan rövanş maçı tüm Türkiye'yi ilgilendiriyordu. turu geçip çeyrek finale kalırsak, o güne kadar hiçbir Türk takımının gerçekleştiremediği bir zafere imzamızı atacaktık. Ali-Küçük Mehmet-Çağlayan-Hüseyin-Büyük Mehmet-A.İhsan-Ertan-Nihat-Fevzi-Gürsel-Halil onbiriyle sahaya çıkan Göztepe'yi tamamen dolu tribünler destekliyordu. Maçın başında Alsancak Stadı çatpatlar ve havai fişeklerle adeta bir karnaval yeri gibiydi.

Maça fırtına gibi başladık... daha 5. dakikada Ertan sağ kanattan topu Hüseyin'e uzattı. Hüseyin’in şutu defanstan Halil'in önüne sekti. Halil sol ayakla çok sert vurdu... Kaleci Corcaviç topu ancak filelerde gördü.. GOLL...

Erken gelen bu gol tur ümitlerimizi arttırmış sarı kırmızılılar tüm hatlarıyla Yugoslav kalesine yüklenmişti. 8. dakikada Fevzi topu Ertan'a indirdi. Ertan vurdu az farla aut. maçın 15. dakikası oynanırken Ertan yarı sahasında topu elle kesti. Serbest atışı kaleciye pas biçiminde kullanan Meşanoviç Ertan'ı fark etmedi. Topu kapan Ertan, usta bir vuruşla ikinci golümüzü atarken gök gürültüsünü andıran bir gol sesi Türkiye semalarına yükseliyordu.

Fevzi ve Ertan'ın yarattığı tehlikelerle ilk yarıyı 2-0 önde kapattık. 57. dakikada Nihat'ın yerine Cenap'ı alan Göztepe üçüncü gol için uğraşıyordu.Beograd ise neye uğradığını şaşırmış, sadece bir gol için fırsat kolluyordu. Ne var ki golleri kaçıran taraf bizdik. 75. dakikada Gürsel'in pasıyla dalan Fevzi'nin sert şutu kornere çıkarken, 8 yine Fevzi'nin sodan ustaca şutu direğe çarparak dışarı çıkıyordu. Bulgar hakem maçın son düdüğünü çaldığında tarifi imkansız bir sevinç başladı. Futbolcusu, teknik kadrosu. yöneticisi ve taraftarı ile binlerce Göztepeli bir bütün olmuş, sevinç gözyaşları içinde çeyrek finali kutluyordu. yakılan yüzlerce meşale sevince ayrı bir renk katıyordu. İzmir ve Türkiye o geceyi sabaha kadar süren eğlencelerle uykusuz geçirdi. Sabaha kadar her yer "Göz Göz Göztepe" sesleriyle inledi. Türk futbol tarihinde ilk kez bir takımımız çeyrek finale yükselme başarısı kazanıyordu.

Çeyrek finalde rakibimiz Alman temsilcisi Hamburg'tu. Kalesini bir Türk kaleci olan Özcan Arkoç'un koruduğu Hamburg kupanın şampiyon adayları arasında gösteriliyordu.

Kura gereği ilk maç Almanya'da, ikinci maç İzmir'de oynanacaktı. Alman takımının yöneticileri anlamsız bir inatla ilk maçı Türkiye'de oynamak istediler ve bunda sonuna kadar ısrar ettiler. Teklif tarafımızdan kabul edilmeyince kupadan çekildiklerini açıkladılar.

Böylece maç yapmadan çeyrek finali geçip, başlangıçta hayal gibi gözüken yarı finali oynamayı başarmıştık. Yarı finaldeki rakibimiz Macar Ujpest takımıydı. Her haliyle bizden üstün ve Avrupa standartlarında bir kadroya sahipti. Her iki maçta da bize dört gol atarak bizi kupadan elediler. Göztepe böylece elenmiş oldu, ama büyük bir başarıya imza attı.

Haydar Özmenoğlu
Göztepe Dergisi, sayı:6, sayfa 22-23, 1991