Cumartesi günü , önceden belirlenmiş bir dizi seminere ve etkinliğe katılmak için eşim ile birlikte sabah erkenden Afyon'a doğru yola koyuldum. Sandıklı'da bulunan trafik kontrol ve ağırlık noktasında – Göztepe Antalya Tayfa olarak daima çevrildiğimiz yer – bir otobüsün de durdurularak kenara çekildiğini gördük. Yapılan şey , izinsiz yolcu taşıması yapılıp yapılmadığını anlayabilmekti ve rutin bir uygulamaydı. Ama konumuz bu rutin uygulama değil.
Otobüsün önünde , yeşil bir zemin üzerine siyah spreyle ÇAMLIK yazılmış. Ben bunun ne anlama geldiğini biliyorum. Belli ki Denzlispor taraftarı deplasmana gidiyor. Ancak eşime sordum : Bu ne anlama geliyor ? Cevaplar çok esprili ve değişik geldi .
-.Çamlık Özel Koleji öğrencileri geziye gidiyor.
-.Çamlık isminde bir ilçe var.
-.Çamlık isminde bir spor kulübü olabilir . Vsvsvs.
Ama Denizlispor akla gelmiyor bu pankartla . Sadece ÇAMLIK var . Ben gülümsedim ve içimden kazasız belasız deplasmanlar dileyerek yoluma devam ettim .
O gece geç vakit , televizyonda haberleri izlerken acı haberi dinledim. Tavşanlı deplasmanı dönüşü, 57 gençlik ve Yeşil Cephe grupları arasındaki kavgada Yeşil Cephe grubu lideri Fatih Eroğlu'nun vefat ettiğini öğrendim. O kadar çok üzüldüm ki . Tam da Ahmet Kaya'nın şarkısında söylediği gibi :
Nerden baksan tutarsızlık , Nerden baksan tutarsızlık , Nerden baksan ahmakça...
Öncelikle Denizli'nin evladı , FATİH EROĞLU'na Allah'tan rahmet diler , başta kederli ailesi , arkadaşları ve tüm Denizlispor tribünlerine sabır ve başsağlığı dilerim .
Bu acı ve sözün bittiği noktadaki olaydan acaba Denizlispor tribünleri gereken dersi almışlar mıdır ? Denizlispor'un tek bir ismi , tek bir arması vardır . Bizler maçlarımızı yıllarca Denizlispor ile yaptık . Çamlıkspor , 57gençlikspor ya da Yeşil Cephespor ile yapmadık. Bizler aramızda kavga gürültü olduğunda , karşımızdakileri o şu gruptan bu şu gruptan diye ayırmayıp topyekün hasım belledik . Ya da bir dostluk köprüsü kurulacaksa o grup bu grup demedik ve Denizlispor taraftarı ile dostluk köprüleri kurduk . Ya da bir türlü kuramadık ...Kendi renktaşından ve aynı sevdaya gönül vermiş kardeşinden öldürecek kadar nefret eden adamlar ile zaten kim hangi dostluğu kurabilir ki ??
Bir takımı tutarken hangi semtte oturduğunun bir önemi var mıdır ? Ne kadar önemlidir bu ? Gerçek hayattaki , ticaretteki , eğitimdeki karşılığı nedir bunun ? Futbol takımlarının tek bir isimleri ve tek bir tribünleri bulunur . İnsanlar hayatlarını ellerinin emeği ve alınterleri ile kazanırken , gönül verdiği takımın tribünlerinde sevdalandığı armasını destekler. Kimisi sadece şehirdeki maçlara gider. Kimisi ise dayanamaz içeride dışarıda her maçına gider . Kimse kimseden daha fazla sevdiğini iddia edemez o takımı . O takıma bağlılığın ölçüsü hiçbir şey değildir . Sadece sevmektir . Zarar vermeyen sevgidir . Sonuna kadar paylaşabilmektir .
Eğer bir tribünün liderliğini istiyorsanız , bütün bir kitle arkanızdan gelsin istiyorsanız , o kitle sizin ağzınıza baksın istiyorsanız , gönül verdiğiniz takım için herşeyinizi ortaya koyacaksınız. Çalışıp çabalayıp alın teriniz ile kazandığınız üç kuruşu deplasman yollarında kardeşleriniz ile paylaşacaksınız . Sizin gibi düşünen ama deplasmanlara gelemeyen abilerinizin kardeşlerinizin karınca kararınca yaptığı koalisyonlar ile Türkiye'nin dört bir yanına götürdüğünüz kardeşleriniz aç ise siz de aç olacak , deplasmana gelmek isteyen herkesi ama herkesi hiç ayrım yapmaksızın , kılığına kıyafetine bakmaksızın götürecek ve getireceksiniz . Eğer lider olacaksanız sadece ve sadece fedakarlık , diğergamlık eksenli yaşayacak , almayacak ama hep verecek hep vereceksiniz.
Etrafınızdaki abileriniz ile kardeşleriniz ile bir araya gelerek , hiç kimsenin yaşam kaynağı olmayacak , geçimini sağlayacağı bir etkinlik olmayacak şekilde bu kadar arma sevdalısının ihtiyaçlarını nasıl karşılayabilirim sorusunun cevabını arayacak , arayacak arayacak ve eğer bulamıyorsanız da efendi gibi geri çekileceksiniz . Sadece kendiniz gibi düşünen insanlar ile , kendi standartlarınızdaki insanlar ile senelerce lay lay lay bir yerlere gidip gelip hiçbir soruna bakmadan , hiçbir kardeşinizin sıkıntısına katlanmadan bazı konularda söz sahibi olmak istiyorum derseniz , koalisyonlara verilen paralar dahi sizleri kurtaramaz .
Böyle bir sistem için , tüm egolarınızdan , kişisel ihtiraslarınızdan , her türlü ideolojik saplantılarınızdan vaz geçecek , yaratılanı yaratandan ötürü sevecek , üzerinde tuttuğunuz takımın formasını atkısını gördüğünüz kardeşinizi her türlü ön yargıdan uzak kucaklayabilecek , takdir edilmeyi beklemeyecek , bir kenarda bütünleşmenin , bir ve bütün olmanın derin hazzını yerine göre yalnızlık içerisinde yaşayacak ve sessizce şükredeceksiniz.
Bu çizgiyi yakalayamadıktan , bu ufku göremedikten sonra nereli ya da neci olduğunun ne önemi var ki ?.....
MUSTAFA DALYANOĞLU...