Artık birşeyleri değiştirmenin zamanı gelmedi mi ? Ne bekleniyor ? Uygulanacak şiddetin dozunu kişilerin ya da grupların insanlığına ya da barbarlığına bırakmanın nasıl onulmaz yaralar açıp bu yaraların bir daha kapanmayacağını görebilmek için müneccim olmaya gerek var mı ?

Yıllardır içerisinde bulunduğumuz tribün aleminin olmazsa olmazlarının , aslında asla ve katiyyen olmaması gerekenler listesinde birinci sırada geldiğini ne zaman göreceğiz ? “Tribün raconlarının” “tribün aleminin” “aykırı olmanın” “atarlanmanın” “kendini kaybedecek kadar alkol almanın” “deplasman araçlarında uyuşturucu kullanmanın” “gideceğin deplasmanın ya da sana deplasmana gelecek takımların taraftarlarını , şehrinin insanlarını potansiyel dövülecek , şişlenecek , canı yakılacak , hakaret edilecek , küfredilecek , aşağılanacak insanlar olarak görmenin” “deplasmana araç kaldırabilmek için aşınmadık kapı bırakmamanın , belediyelerin neredeyse kapısında yatmanın” “deplasman koallerine katkı yapmayanların tu kaka yapılmasının” artık vaz geçilinmesi , tarihin derinliklerine gömülmesi gereken işler olduğunu ne zaman anlayabileceğiz ?

Sorsak herkes istisnasız , insanlık onurunun kutsallığından , kişisel özgürlüklerin sınırsızlığından , şeref haysiyet ve delikanlılıktan dem vurarak aniden bu raconları savunmaya geçecektir .

Eğer rehabilite edilemeyecek bir alışkanlık varsa bu sadece ve sadece GÖZTEPE sevdasıdır. Arma nereye biz oraya . Kar kış , iniş yokuş tanımadan . Diyoruz ki , sevdaya yasak koyanın bu dünyada yeri olmaz . Eee. Sevdasının peşinden koşan güzel insanlara küfür kıyamet saldırmak , döner çekmek , taş atmak , kurşun atmak ne demek peki ?

Uyuşturucu içmek kişisel özgürlük mü ? Hayır. Mütecaviz sarhoşluk kişisel özgürlük mü ? Hayır. Neden ? Zira kafası uyuşturucu ya da alkolle bir milyon olmuş birisiyle hiç uğraştınız mı ? Alkol ve uyuşturucunun etkisi ile cesaret bulanların cesaretine ne ad verilir ?

TÜRK insanı ne zamandır sadece ve sadece bambaşka renklere gönül verdiği için hiç tanımadığı insanlara küfür eder ve saldırır oldu ? Ultras mı ? Yemişim ultrası. Her ne zaman dışarıdan kaynaklı bir alışkanlık gelmiştir. O zaman bu aziz milletin bünyesinde onulmaz yaralar oluşmuştur. Deplasmana giden bir avrupa takımının taraftarı , o hafta birbirlerine saldırırlarsa , polis ile çatışırlarsa , tribünleri ateşe verirlerse , taşkınlık yaparlarsa haftanın en iyi 5 taraftar grubu arasına giriyorlar. Bunu gören ülkem insanının tribüncüleri de aynı şeylere öykünüyorlar .

Artık aklımızı başımıza almanın zamanı gelmiş ve de geçmektedir . En iyi dövüşen değil , en güzel seven gerçek delikanlıdır. Öfke ile kalkan değil öfkesini yenen gerçek pehlivandır. Yaratılıştan gelen kanunları değiştirmek bize mi kalmıştır ? Öfkesini yenen güzel insandır. Öfke ile yakıp yıkan barbardır. Bu kadar basit . Güzel olan delikanlı olmaktır. Medeni olmaktır. Yakıp yıkmak çatışmak değildir .

Bugüne kadar ne canlar gitti tribünlerde , deplasman yollarında . Daha kaç tane canın gitmesi gerekiyor. Şehirlerin ya da tribünlerin birbirine düşman olmasının mantığı nedir ? Çocuk 15 yaşında yanıma geliyor ve şunu soruyor : Abi siz filan şehirle düşman mısınız ? Niye düşman olayım oğlum. Onlarda TÜRK evladı biz de TÜRK evladıyız. Ortada bir tane top 3 er tane kale direği var. Armasına sadakatle bağlanmış binlerce insanın kozlarını paylaşacağı yer , birbirlerine üstünlük sağlayacakları yer sadece ve sadece o futbol sahalarıdır . Tribünlerdeki gösterileridir . Döner bıçakları , silahlar , uyuşturucular , yarısı kırılmış bira şişelerinin futbol kültürü ile hiçbir ilgisi yoktur . TÜRK milletinin örfünde , töresinde bunların hiç yeri yoktur .

Gittiğin yere efendi gibi gider , o şehrin yapısına insanlarına saygılı olarak davranır , misafir adabına uygun hareket eder , yapabiliyorsan sağlam dostluklar kurarak gelir yapamıyorsan da düşman kazanmadan geri dönersin. Mesele bu kadar basittir. 24 saat yol gidiyoruz kardeşim . Ayık kafa ile çekilmiyor dersen de , o zaman sen armayı değil yolda aldığın maddeleri seviyorsun . Kesinlikle iddia ediyorum ki ve herkesle tartışırım ki , deplasman araçları içerisinde tüketilen alkol ve sair maddelerin toplam maliyeti , o deplasmanın araç maliyetinden daha yüsektir . Peki bunun neresi adalet neresi racon , neresi delikanlılık ?

Bugüne kadar dökülen her kanda , bundan sonra dökülecek her kanda , yitirilecek her canda yukarıda saydığımız raconların bitirilmesinde elini taşın altına koymayan , kendisini tu kaka ederler diye inandığını haykıramayan herkesin vebali vardır .

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ne ve GÖZTEPE'mize SADAKATİMİZ ŞEREFİMİZDİR...

MUSTAFA DALYANOĞLU...