Aşağıda okuyacaklarınız kendi nefsime karşı kendi söylediklerimdir . İnsan olmaktan anladığımı dostlarımla paylaşmaktan ibarettir.
Kainatta herşey ama herşey bir amaç doğrultusunda , bir gaye için yaratılmıştır . Yaratılan herşey , yaratılış amacına uygun olarak hareket eder. Doğarken yaratılış amaçlarına uygun olarak doğarlar. Kimileri doğar doğmaz yüzer. Kimileri doğar doğmaz yürür .
Kainattaki herşey insanoğluna hizmet için yaratılmıştır. Tüm canlılar insanoğluna hizmet eder . Ancak buna ihtiyaçları yoktur. Koyun ot yer , süt verir , insan o sütü içer . Ancak koyunun insana süt vermesine , insana iyilik yapmasına ihtiyacı yoktur. Buna rağmen bu görevini fizyolojisi elverdiğince itirazsız yapar.
Güneş hergün doğar insanoğlu için. Bir sabahta ben doğmayayım , bugün de istirahat edeyim. Bugünde ışık vermiyim , tatil yapayım demez. O yaratılışta kendisine ne emredildi ise onu yapar. Şikayet etmez , çemkirmez , dedikodu yapmaz .
İnsanoğlu ise , kendisine hizmet eden ancak insana ihtiyacı olmayan herşeye muhtaçtır. Koyun insana süt verir et verir post verir ancak insana muhtaç olmayan koyuna insan muhtaçtır. Ne gariptir ki , insan oğlu kendisine ihtiyaç duymadığı halde hizmet eden her canlıya karşı nankördür .
İnsanoğlu , zatı ile değil mahiyeti ile değerlidir . İnsanı insan yapan , mahiyetindeki duygular ve insani değerlerdir. Aksini düşündüğümüzde , kendisine süt veren koyunun sütü para eder ama insanın sütüne beş kuruş veren olmaz. Koyunun postu para eder , hatta başında kavga ederler ama insan derisinden hiçbir şey olmaz . İnsan , kendisine hizmet eden tüm canlılardan zatı itibariyle değersizdir ancak hepsine karşı nankördür.
İnsanoğlu , her ne kadar kendisine hizmet edenlere karşı nankör olsa da , kişiliğini geliştirebilir. Ahlaklı insan olmak için , yaratılırken kendisine verilen bazı değerleri gün yüzüne çıkarmak yetebiliyor. Yani sadece işini yapacak ve iyi yapacaksın. Başkasının işine karışmayacaksın. Hatta başkası işini yaparken , iyi niyetle yaparken ona yol yordam göstermeye kalkmayacaksın. Hatta daha da ileriye gidip , işini yapmaya çalışırken arada bir tökezleyen insana küfür kıyamet saldırmayacak , üst perdeden ukalalık yapmayacak , sen kendi işini yaparken kimse sana küfür hakaret etmiyorsa sen de yapmayacaksın . Nasıl ki koyun süt vermek için yaratılıp her gün süt verirken , aslanın yaptığı işe karışıp ona akıl vermeye kalksa ne kadar komik olursa , bizlerde örneğin mimarlık yaparken , bir avukata akıl vermeye kalksak o kadar komik olur . Misalleri çoğaltabilirsiniz.
Toparlayalım . Kişiliğini , karakterini , iş ahlakını asla tartışma konusu yapamayacağım, yapmaya hakkımın olmadığı ÖZGÜR ZENGİN için , bir beraberlik ile küfür kıyamet üzerine gidemem . (Bu yazı ÖZGÜR ZENGİN'e özel değildir. Göztepelist'teki eski yazılarımda , diğer hocalar görev yaparken de tüm hocalara ve tüm oyuncularımıza sınırsız destek verilmesi gerektiğini hep savunmuşumdur.) ÖZGÜR ZENGİN kadar futboldan iyi anlıyorsam eğer hayatımı bu işten kazanır , gider bir takım çalıştırır meşhur olurum. Aksi takdirde sorumluluk almadan , elimi taşın altına koymadan zehir zemberek adamı yerin dibine batıramam.
Futbolcular için de aynı şey geçerlidir . Eğer ki GÖZTEPE GENÇLİK VE SPOR KULÜBÜ taraftarı isem, içip içip GÖZTEPE maçına gidip her olumsuz harekette topçuya hocaya ona buna küfürler edemem. Nasıl ki GÖZTEPE taraftarı olmayan herhangi bir insanın takımıma , oyuncuma , başkanıma , hocama küfür etmesi , aşağılamaya kalkması beni rencide ediyor. Benim yanımda kendisine küfreden kişi de beni rencide ediyor. Gönül verdiğim takımın herhangi bir bireyine nasıl küfredebilirim ki ? Ne hakla bunu yapabilirim ?
Sevda demek , karşısındakinin kusurunu görmemek demek. Seven sevdiğini daha da mutlu etmek için kusurlarını görmezden gelir. Ana avrat küfretmez. Değilmi ki “karıya kıza değil sarıya kırmızıya” hastayız. Değilmi ki hayatın herşeyinden GÖZTEPE için vaz geçiyoruz . O halde sevmenin gerçek anlamını yaşayacak ve ne kendimiz sevdamıza toz konduracağız ne de başkasına izin vereceğiz. Takım yenerken canım gülüm , bir beraberlikte vay sen nasıl hocasın nasıl topçusun ? Böyle bir sevda şekli yok. Takımın her türlü halinde ben bu takımı , armasını , hocasını , topçusunu çok seviyor ve sonuna kadar destekliyorum.
GÖZTEPE'yi sevme işine soyunduysanız , yaratılışınızın anlamını GÖZTEPE yi sevmekte buluyorsanız öncelikle SEVMEK ne demek onu öğreneceksiniz . Öncelikle bunu iyi öğrenmeli ve her gün biraz daha fazla sevmeli desteklemeliyim. Her puan kaybında biraz daha fazla bağlanmalı , Allah korusun her küme düşmede aleme inat sevdamı haykırabilmeliyim .
Hiçbir inanç sistemi , ahlaka dair felsefi görüş sevenin sevdasını yerin dibine geçirme hakkını vermez , tavsiye etmez .
Bu yolun sonu ama şampiyonluk olur , ama olmaz. Bilemem. Ancak her maç sonunda ıslanan formalar , GÖZTEPE'ye imanın , inanmanın yenilenmesidir . Her aşk yenilenmeye muhtaçtır. Armayı gördüğümüz her yer bu imanı tazeler. Güzel ülkemin en ücra köşeleri dahi bu karşılıksız sevdanın şahididirler .
Türk milletinin asil evlatları , aleme nizam verirken , sevdanın ne olması gerektiğini , bir sevdanın peşinden nasıl gidilebileceğini destanlar yazarak tüm aleme defalarca ispatlarken , şimdi de onların asi torunları olan GÖZTEPE'liler yeni sevda destanları yazıyorlar . Hiçbir idoloji farkı göztemeksizin tek yumruk olunduğu gün , bir daha indirilmemek üzere şanlı GÖZTEPE bayrağı zirveye önce tribünlerden dikilecektir . Gerisi hikayedir. GÖZTEPE tribünlerinin tamamı birer kahramandır. Yaptıkları da kahramanlıktır . GÖZTEPE tribünlerinin içerisinde herhangi bir kesimi sevmeyen , onlar şucu bucu , yok müptezel , yok hırsız vs diyerek küçümseyen her kim varsa bölücüdür haindir . Onlar öyle kahramanlardır ki ,
Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...
Deyip bir daha arkasına bakmayanlardan oluşan bir tribündür....
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ne ve GÖZTEPE'mize SADAKATİMİZ ŞEREFİMİZDİR. Başka hiçbir şeye değil...
MUSTAFA DALYANOĞLU
NOT : Sezon başından bugüne kadar yukarıda anlatmaya çalıştığım sevdayı harfiyen yaşayıp şartlar ve sonuçlar her ne olursa olsun destekte kusur etmeyen en başta GÖZTEPELİLER DERNEĞİ mensubu kardeşlerime , GÖZTEPE TARAFTAR DERNEĞİ mensubu kardeşlerime, sonra da tribünlerimizdeki tüm kahramanlara sonsuz teşekkürler eder önlerinde saygı ile eğilirim...