Şevket Özçelik İşte Böyle Ne demiştik, Mustafa Fedai ve Tayfun Yungul'la birlikte? Beşiktaş korksun! Ne istemiştik futbolcudan: Koş, savaş, elden geldiğince iyi oyna. Taraftarını utandırma, yeter! Savaşarak yenilsen bile, lige yeni ve iyi bir başlangıç yapmış olursun. Mustafa Fedai ve oyuncuları istediğimizin ötesine geçtiler. İnanın bana, Beşiktaş İzmir'e liderlik hesapları yaparak gelmişti! Öyle ya geçen yılın Göztepe'sine 6 atan takım, yeni sezonun acemilerine 7 atamaz mıydı? Atıp lider olmak istemez miydi? İsterdi tabii... Ama Kartal, çimentosu akıl, suyu yürek, demiri taraftar olan duvarlara çakıldı! Babıali bugün, Göztepe'nin aslanlar gibi mücadelesini yine satır aralarına sıkıştırır. "Beşiktaş kötüydü" der. Oysa sezonun Beşiktaş'ında fazla değişiklik yoktu dün gece. Değişen Göztepe'ydi... Hücumda 3 pas yapmaktan aciz takım gitmiş, topu koşturan, savaşan, asgari top kaybıyla oynayan bir ekip gelmişti. Mkalele ile aşılan hücumda organize olma zorluğu ve Zafer - Rachid ikilisinin ilerideki müthiş topa sahip olabilme yetenekleri, savunmayı rahatlatmıştı. Mustafa Fedai de, bir yandan Kaptan Tayfun'u libero oynatırken, diğer yandan defansı olabildiğince önde kurdurarak gol yeme riskini azaltmıştı. Geçen sezonun 6'lık maçındaki 8-9 kişiyle adama adama çılgınlığı da tekrarlanmamıştı. Cumhur'un Sergen'i tutması dışında alan markajı yapılıyordu. Beşiktaş'ı kötü gösteren, aslında buydu. Göztepe, bileğinin, yüreğinin hakkıyla puanını aldı. Daha önemlisi özgüven kazanıp, güzelliklere doğru ilk adımı attı. Bayram Erbil Şapka Çıkartın Hafta içerisinde boşuna yazmadık. Göz-Göz'ün böyle cefakar taraftarı, fedakar yönetimi, özverili futbolcusu ve küme düşmekten kurtaran Fedai'si varken bu takımın başarılı olacağını üzerine basa basa yazdım. Rakip değil Beşiktaş, kim olursa olsun Göztepe tribündeki gücünü, sahaya yansıttığı zaman gerçekten çok ama çok büyük bir güç. Yeterki o bütünlük sağlansın. Dün işte bu atmosferde çıktı sahaya Göztepe. Beşiktaş, karşısında Göztepe galibiyeti kaçırdı. Evet, galibiyeti. Ben alınan bir puana veya kaçan galibiyete bakmıyorum. Ben takımın özgüvenini kazanmasına bakıyorum. Çünkü, maçlar kazanabilirsiniz ama önemli olan özgüveni kazanmaktır. İnanın bu puandan daha önemli. Üstüste alınan farklı yenilgiler üstüne elde edilen Beşiktaş beraberliği ilaç gibi geldi Göztepeli futbolculara. Bunda tabii ki Teknik Direktör Mustafa Fedai'nin de payı büyüktü. Mustafa Fedai'yi Göztepe minik tkımından beri tanıyorum. Futbolunda cesaret ve cengaverlik vardı. Konuşmasını pek sevmez ama yüreği gümbür gümbürdür. Gördük ki o heyecanı futbolcularına kısa sürede aşılamış. Brova Mustafa Fedai'ye ve ona kucak açan ve sahiplenen futbolculara. Göztepeli futbolcu kardeşlerim. Sizin futbolunuzun geçmişteki futbol olmadığını biliyordum. Altay, Adana ve Gençlerbirliği yenilgileri inanın beni de şok etti. TSYD Kupası'nı kazanan ve futboluyla gözdolduran Göztepe, dün Beşiktaş maçıyla yeniden kendi benliğine döndü. İnanıyorum ki, bu inanmış futbolcular ve bu kadro Samsun deplasmanından da zaferle döneceklerdir. Cem Can Lucescu Lucescu’nun mantığına şimdi de Beşiktaşlılar uyum sağlamak, mümkün olursa da itimat etmek için gayret sarfedecekler. Zaten, Lucescu’yu, kafalarda net bir noktaya yerleştirmeden sahadaki futbolcuları tartışmanın da fazla bir manası olamaz. Şurası kesin ki, hangi maçta olursas olsun Lucescu felsefesi oyunun karakterini belirliyor. Beşiktaş ısınmadan rahat bir tempoda savunma yaparken, Göztepe orta sahada daha fazla ikili mücadeleden galip çıkıp rahatça top kullanma fırsatı buldu. Bunalımı ayakta atlatmaya çalışan Sarı - Kırmızılılar, dirilip Beşiktaş’la başa baş mücadele etmelerine rağmen her gol vuruşunu rakibe çarptırdılar. Göztepe’de kalbi futbol için çarpan oyuncu sayısı rakibinden daha çoktu. Ama Beşiktaş’ın bu düzende kalbi futbol için değil Lucescu için çarpan oyunculara ihtiyacı var. Kartallar, Sergen’e uygun bir tempoda ama Sergen’in yaratıcılığını sergileyemeceği bir anlayış ile oynuyorlar. Sergen de artık yaratıcı ve oyun kurucu yönüyle değil, daha çok ceza sahasındaki bitiriciliği ile iz bırakacak gibi. Lucescu’nun da futbolcularını anlamak, potansiyelini kullanmak ve geliştirmek gibi bir derdi yok. Daha da kötüsü Lucescu’nun güvenli gibi gözüken modeli aslında her futbolcuyu zan altında bırakan önemli bir risk taşıyor. Siyah - Beyazlılar’da oyunu kuran Zago, Ronaldo ve Ahmet Yıldırım, menzile uzak kaldıkları için topa yüklenen akın orta sahada yok olup gidiyor. İki yaratıcı oyuncusu Tümer ve Sergen’den ceza sahasına sokmadan verim alamayan Beşiktaş’ın hala orta sahada üçüncü bir beyne ihtiyacı var. Göztepe, yürekleri ile normalde atacaklarından azını atıp, yiyeceklerinden fazlasını yemesine rağmen puanı hak ederek aldı. Metin Tükenmez Bir puan çok iyi Bir futbol takımının savunması ve kalecisi ne kadar iyi olursa olsun, orta alanda iyi organizasyon, pres gücü ve oyun yapma becerisi olmazsa o takımın maç ve puan kazanması rastlantılara bağlı olur. Dün Beşiktaş, orta alanda öylesine kötüydü ki, ilk yarıda yaratılan iki pozisyon ve kazanılan goller, Beşiktaş’ın oyun yapma becerisinden değil, tamamen Göztepe savunmasının bireysel hatasından doğdu. Dün akşam gördük ki, Amaral’ın eksikliği söz konusu olduğunda, Beşiktaş’ın orta alanı rakip için pozisyonların başlangıç ve hazırlanış yeri oluyor. 3-5-2 sistemiyle oynayan Başiktaş’ta Sergen, ileri ikilinin arkasında görev yaptı. Rakipten aldığı tek top 40. dakikada, attığı gol ise 44’te idi. Bu iki olumlu anın dışında atakları yönlendirmesini beklediğimiz Sergen’i sahada aradık ama bulamadık. Atakların yönüne göre ileri çıkan ama her iki taraftan gelişen akınlarda arka direğe gitmeyen Tamer ve İbrahim 45 dakika içerisinde sadece birer orta yaptılar. Tamer’in ortasını Tayfur gol yapabilirdi, iyi vuramadı. İbrahim’den gelen orta ise Sergen’in iç plasesiyle gol oldu. Sergen ve İbrahim’in görev yaptıkları dakikalar süresince ürettikleri değer sadece bu goldü. Ahmet Yıldırım’ın bütün iyi niyetine karşın sadece top Beşiktaş’a geçtiğinde pas yapma çabası göz önüne alındığında, Beşiktaş’ın orta alanında çalışan adam sadece Tayfur’du. Böyle bir orta alanın arkasında görev yapan Zago ve Ronaldo havadan etkili top kazandıklarında oyun kurma çabaları göze hoş geliyor ama kale önündeki karambol pozisyonlarda ikinci hamleyi yapmakta zorlanıyorlar. Orta alan, hem ileri ikiliden, hem de savunmadan kopuk oynuyor. Doğaldır ki, böyle bir Beşiktaş organize futbol oynamakta zorlanıyor. Genel görünüme bakıldığında Beşiktaş’ın, kötü diye hocasını değiştiren Göztepe’den bir puan alması çok çok iyi. Sait Gürsoy Devamı gelsin Dünkü maçta Göztepe'nin olağanüstü bir mücadelesini izledik. Sahanın her karesinde fiziksel anlamda oldukça etkili, birebir kavgaları vardı. Oyun disiplininden kesinlikle kopmadılar. Mağlup duruma düştüklerinde bile... Belli ki birikim Göztepe'yi bu karşılaşmaya çok iyi motive etmiş. Maça eksikli çıkan takımların doğal psikolojisiyle oluşan motivasyon. Daha önemlisi gösterilen bu mücadele sonrasında, kazanılan topların ne şekilde kullanılacağı idi. Ancak Göztepe bunda da başarılı oldu. Rakip defansın ağırlığını hızlı hücumlarla kendi lehine çevirdi. Yine Göztepe'nin ilginç bir üstünlüğü ise uzun Beşiktaş defansına karşı hava toplarındaydı. Savunmada herhangi bir sorun yaşamazken, hücumda ise gol vuruşları yüksek toplardan geldi. Şimdi önemli olan Göztepe'nin önümüzdeki hafta oynayacağı maç! Bakalım aynı performans Samsun karşısında da tekrarlanacak mı? Yoksa Beşiktaş maçı, vitrin maçı olarak mı kalacak? Beşiktaş ise bu sezonun en etkili kadrosuna sahip. Ancak nedense ağır düşünüp yavaş oynuyorlar. Defansları çok gedik veriyor. Lucescu, eşdeğer oyuncu sayısının fazla olması nedeniyle, her hafta değişik kadro çıkarıyor. Oyun şablonunun oluşmadığı takımlarda, bu düzen ve ısrar, istikrarsızlık getirir. Özetle Lucescu, kendisini tatmin eden 11'i süratle belirlemeli. Herşeye rağmen ben Beşiktaş'ın bu sene Galatasaray'la atbaşı gideceğini düşünüyorum.

YORUMLAR

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter