2002-2003 Sezonu

Fedai'nin Aslanları
Sedat Yılmaz
Samsun 19 Mayıs Stadı'nda 90 dakika 0-0 sona ererken, Göztepeli futbolcuların beraberlik sevinci, gözlerimin önüne bir hafta önceki Beşiktaş maçının bitimini getirdi. Maç berabere bitti ama, bana soracak olursanız, Göztepe Samsun'dan galibiyet niteliğinde bir zaferle döndü.
Bu beraberliğin anlamı çok önemliydi. Saha kenarında durmadan takımını yönlendiren, puan için sürekli taktik veren, oyuncularını top kaptırdıkların da bile motive eden Teknik Direktör Mustafa Fedai, başarılı bir teknik adam olduğunu, Göztepe'nin yeni bir teknik direktöre kesinlikle ihtiyacının olmadığını söyler gibiydi. Kazanılan altın değerindeki bir puan Göztepe'nin zorlu lig maratonunda önünü de açtı. Futbolcular 90 dakika verdiği mücadelede, özgüvenlerini kaznadı. Sarı kırmızılı futbolcular maç bitiminde sevinçlerini Mustafa Fedai'ye sarılarak paylaşırken, bu takımın bırakın küme düşmeyi, derece bile yapacağının sinyallerini verdi.
Maçın iki kader anı vardı. Biri 13. dakikada Cumhur'un kaçırdığı mutlak gol pazisyonu, diğeri ise 69. dakikadaki Zafer Biryol'un kaçırdığı penaltı. Sadece bu iki fırsat değerlendirilmiş olsaydı, Göztepe mutluluğunu bir kat daha artırmış olacaktı. Üstelik son 20 dakikayı kırmızı kart gören Cüneyt'ten yoksun 10 kişiyle tamamlamasına karşın. Göztepe'nin bu başarısı kesinlikle küçümsenmemeli, çünkü kazanılan bir puan, başta söylediğim gibi büyük bir başarıydı.
Dün sahada bir Samsunspor vardı, sormayın. Adamlar sanki futbolcu değildi. Tekme, tokat bir oyunla birşeyler yapmaya çalıştılar. Ama ne yaptıklarını onlarda anlamadılar. Sakatlanmalarla sık sık duran bir oyun şekli. Sahadaki iki takım arasında bir kavram farkı vardı. Kadrosundaki yıldızlara karşın ruhsuz bir Samsun, Mütevazi oyunlarından kurulmuş ama inancını, kazanma hırsını yitirmemiş, oyun disiplinin kopmayan ve mücadelesiyle tribünleri ayağa kaldıran bir Göztepe. Elde edilen puan bence inancın zaferiydi.
Kaleci Bülent'ten Cüneyt'te, Şenol'dan, Tayfun'dan Göksel'e, Cumhur'dan, Mkalele ve Ercan'a kadar forma giyen tüm oyuncular görevlerini tam anlamıyla yerine getirdiler. Söylenecek tek söz, helal olsun. Birde maçın hakemi vadı, Cem Papila. Tekmlerin, yumrukların bu kadar konuştuğu böyle bir maç, ancak böyle yönetilebilir. MKH'nin yerinde olsam, bu maçın video kasetini alır, diğer hakemlere de izletirim.