2001-2002 Sezonu
GÖZTEPE-GENÇLERBİRLİÐİ
- Ayrıntılar
İstanen Oldu
Halilk Kiraz
Hafta başından beri herkes kağıdı kalemi eline almış puan hesabı yapıyordu. Futbolseverlerin genel kanaatı, "Göztepe'ye de Gençlerbirliği'ne de birer puan yeter. Bize göre bu maç berabere biter" şeklindeydi. Bu genel kanı futbolcuları da etkilemiş olacak ki, birbirlerini kırıcı bir maç olmadı, tatlı bir mücadele oldu. Düşünceler de sahaya yansıyınca taraflar sahadan birer puanla ayrıldılar. Diğer maçların sonuçlarını öğrendiğimizde alınan puanların altın değerine çıktığını anladık, "Göztepe artık önümüzdeki sezonu düşünmeli" sevinciyle yola koyulduk.
Belki Göztepeli taraftarlar takımlarının oyunlarından memnun kalmamış olabilirler ama daha önce hem benim hem de Ümit Kayıhan'ın belirttiği gibi bundan böyle artık takımların futbolundan çok aldığı puana bakılıyor. Ve samimiyetle söyleyelim, Süper Ligdeki ilk yılı olması ve kadrosunun da çok geniş olmaması nedeniyle Göztepe'nin ligde tutunması bence şampiyonluk kadar önemli. Göksel ve Mehmet'in kanatlardan yaptığı ataklar, Mkalele'nin orta sahnadaki müthiş mücadelesi, Servet'in Gençler ataklarını dalgakıran gibi kesmesinin yanısıra Göztepe'nin golünde Mehmet'e yaptığı asist Göztepe'nin güzellikleriydi. Unutulmaması gereken bir konu da Gençlerbirliği'nin çok iyi bir takım oluşu. Böylesine memnun olduğumuz bir günde genç Korhan'a bir sitemim ve uyarım var. Futbolunda bir gerileme var, dikkat. Daha çok gençsin, futbol dışına vereceğin önem seni kaybettirebilir, hele şu anda büyüklere transferi düşünmek için çok erken. Önce Göztepe'de piş, sonra göğsünü gere gere istediğin kulübü seçersin. Biz seni kaybetmek değil kazanmak istiyoruz.
Korhan
Sait Gürsoy
Birinci Lig kalitesinden uzak, üç pasın arka arkaya yapılamadığı bir maç izledik. Göztepe'yi ilk kez kendi sahasında bu kadar etkisiz gördüm. Mehmet'in kişisel gayreti ile götürüp attığı gol dışında pozisyonları yok gibiydi. Sonradan giren Ersen ile birlikte üç uzun santrafor maç boyunca bir kez dahi topla buluşamadı. Göztepe'nin kazanmasına yardımcı olan kanat gücü ise tamamen saklıydı. Kenarları kullanamayan sarı-kırmızılılar şansıyla öne geçtiği maçı gücü ve becerisinin yetmemesi nedeniyle berabere tamamladı. Ancak, realiteye baktığımızda 1-1'lik eşitlik her iki takımın da istediği sonuçtu.
Kafalar ve ayakların ağır ağır işlediği maçta ne yazık ki akılda kalabilecek bir espri yakalayamadık. Zaten vitrine çıkan oyuncu da yoktu çıkmak isteyen de... Bu nedenle maçla ilgili yorumumu ne yazık ki sınırlı tutuyorum. Esasında biraz Korhan'dan bahsetmekte fayda var. Genç ve yetenekli olduğu için... Gittiğim Göztepe maçlarında onu biraz daha dikkatli izliyorum. Ümit Kayıhan yaratma anlamında Korhan'a şans veriyor. Ancak oyun süresini kısıtlıyor. Korhan 60 dakikalık futbolcu mumamelesi görüyor. Kafadan koymanın moralini alıp götürecek bir eksiklik bu... İyi de olsan kötü de olsan çıkacak oyuncu olman güven açısından hiç de hoş bir beklenti değil. Örneğin bu maçta bana göre ne yaptığını bilen tek oyuncu Korhan'dı. Takımın geneline baktığımızda ondan önce çıkması gereken çok daha fazla isim vardı. Ancak yine o tercih edildi.
Göztepe ligde kalma hedefini yakalamıştır. Yeteri kadar tecrübesi de oluşmuştur. Ancak mevcut güç ve kalitenin önümüzdeki sene için ne ifade ettiği mutlak tartışılmalıdır.
Halilk Kiraz
Hafta başından beri herkes kağıdı kalemi eline almış puan hesabı yapıyordu. Futbolseverlerin genel kanaatı, "Göztepe'ye de Gençlerbirliği'ne de birer puan yeter. Bize göre bu maç berabere biter" şeklindeydi. Bu genel kanı futbolcuları da etkilemiş olacak ki, birbirlerini kırıcı bir maç olmadı, tatlı bir mücadele oldu. Düşünceler de sahaya yansıyınca taraflar sahadan birer puanla ayrıldılar. Diğer maçların sonuçlarını öğrendiğimizde alınan puanların altın değerine çıktığını anladık, "Göztepe artık önümüzdeki sezonu düşünmeli" sevinciyle yola koyulduk.
Belki Göztepeli taraftarlar takımlarının oyunlarından memnun kalmamış olabilirler ama daha önce hem benim hem de Ümit Kayıhan'ın belirttiği gibi bundan böyle artık takımların futbolundan çok aldığı puana bakılıyor. Ve samimiyetle söyleyelim, Süper Ligdeki ilk yılı olması ve kadrosunun da çok geniş olmaması nedeniyle Göztepe'nin ligde tutunması bence şampiyonluk kadar önemli. Göksel ve Mehmet'in kanatlardan yaptığı ataklar, Mkalele'nin orta sahnadaki müthiş mücadelesi, Servet'in Gençler ataklarını dalgakıran gibi kesmesinin yanısıra Göztepe'nin golünde Mehmet'e yaptığı asist Göztepe'nin güzellikleriydi. Unutulmaması gereken bir konu da Gençlerbirliği'nin çok iyi bir takım oluşu. Böylesine memnun olduğumuz bir günde genç Korhan'a bir sitemim ve uyarım var. Futbolunda bir gerileme var, dikkat. Daha çok gençsin, futbol dışına vereceğin önem seni kaybettirebilir, hele şu anda büyüklere transferi düşünmek için çok erken. Önce Göztepe'de piş, sonra göğsünü gere gere istediğin kulübü seçersin. Biz seni kaybetmek değil kazanmak istiyoruz.
Korhan
Sait Gürsoy
Birinci Lig kalitesinden uzak, üç pasın arka arkaya yapılamadığı bir maç izledik. Göztepe'yi ilk kez kendi sahasında bu kadar etkisiz gördüm. Mehmet'in kişisel gayreti ile götürüp attığı gol dışında pozisyonları yok gibiydi. Sonradan giren Ersen ile birlikte üç uzun santrafor maç boyunca bir kez dahi topla buluşamadı. Göztepe'nin kazanmasına yardımcı olan kanat gücü ise tamamen saklıydı. Kenarları kullanamayan sarı-kırmızılılar şansıyla öne geçtiği maçı gücü ve becerisinin yetmemesi nedeniyle berabere tamamladı. Ancak, realiteye baktığımızda 1-1'lik eşitlik her iki takımın da istediği sonuçtu.
Kafalar ve ayakların ağır ağır işlediği maçta ne yazık ki akılda kalabilecek bir espri yakalayamadık. Zaten vitrine çıkan oyuncu da yoktu çıkmak isteyen de... Bu nedenle maçla ilgili yorumumu ne yazık ki sınırlı tutuyorum. Esasında biraz Korhan'dan bahsetmekte fayda var. Genç ve yetenekli olduğu için... Gittiğim Göztepe maçlarında onu biraz daha dikkatli izliyorum. Ümit Kayıhan yaratma anlamında Korhan'a şans veriyor. Ancak oyun süresini kısıtlıyor. Korhan 60 dakikalık futbolcu mumamelesi görüyor. Kafadan koymanın moralini alıp götürecek bir eksiklik bu... İyi de olsan kötü de olsan çıkacak oyuncu olman güven açısından hiç de hoş bir beklenti değil. Örneğin bu maçta bana göre ne yaptığını bilen tek oyuncu Korhan'dı. Takımın geneline baktığımızda ondan önce çıkması gereken çok daha fazla isim vardı. Ancak yine o tercih edildi.
Göztepe ligde kalma hedefini yakalamıştır. Yeteri kadar tecrübesi de oluşmuştur. Ancak mevcut güç ve kalitenin önümüzdeki sene için ne ifade ettiği mutlak tartışılmalıdır.
YORUMLAR
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
-
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
-
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
-
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar: