2009-2010 Sezonu

Göztepe uyanıyor
Burak Hakerler
'Helal olsun size, helal olsun...' Bu sözler bana ait değil. Çekine çekine gittiğim, 'Acaba bir kaza olur mu?' dediğim İstanbul deplasmanında takımı dostça karşılayan Eyüp'ün taraftarlarına ait. Böyle alkışlıyorlardı, maç bitiminde Göztepeli futbolcuları, kendi takımlarını protesto ederken... Alkışa alkışla cevap verdiler, alınan 3 puanın haklı gururunu yaşayarak.
Eyüpspor kağıt üstünde zayıf bir ekip görünümü verse de, şiddetle 3 puana ihtiyaçları olması Göztepe'nin handikabıydı. Göztepe yine yanarlı dönerli bir oyun oynadı. İlk yarıda Eyüp'ü oyuna ortak ederken, ikinci yarıda ise gol için yüklendikçe yüklendi, Eyüp kalesine. İlk yarıda aksayan kanat akınları, ileride pozisyonsuzluğa yol açarken, kişisel çabalar da yetmedi gol için. İkinci yarıda Akif Başaran'ın, Ferdi-Ali, Ferhat-Evren, Ahmet-Şadi değişiklikleri Göztepe'yi ileri ucuna ve savunmaya canlılık getirdi. Ve ilk yarıda bilinçsiz pozisyonlar üreten Göz-Göz, daha iyi organize olmaya ve rakip kalede tehlike yaratmaya başladı.
Eyüp maçına kadar taraftarlarını kahreden Göztepe, İstanbul'da kendisine yakışan futbolu sergiledi. Özellikle ikinci 45'te savaşçı bir futbol sergileyen ve rakibin üstüne üstüne giden sarı-kırmızılı takım hak ettiği galibiyete ulaştı. Göztepe deplasmanda 168 gün sonra gülerken, Şadi'de kariyerindeki 94., Göztepe'de ise ilk resmi golünü attı. Yedek kalmanın sıkıntısı, performansına yansımış. Rakip savunmayı rahatsız eden ve gol kovalayan bir Şadi vardı sahada.
Alanya yenilgisi sonrası, 'Lig bizim için şimdi başladı' diyen Akif Başaran, bu sözünü haklı çıkardı. Ve son iki maçtan 6 puan toplayan Göztepe, zirveye ortak oldu. Göztepe bu galibiyetle artık uykudan uyandı. Ve gün geçtikçe takım gerçek kimliğine bürünecek. Şimdi söz taraftarda. Sarıyer maçında alınacak galibiyet bu takımı daha da ateşler ve şampiyonluğa inandırır. Tribün, yönetim, teknik heyet ve futbolcusuyla sağlanacak birlik bu takımı Bank Asya'ya taşır.