Taş olsaydı Çatlardı
Çağatay Çağlar
Yenigün
Benim için tatil bitmişti. Ben Alanya deplasmanında da aynı şeyleri yazmıştım. Göztepe, sezon başından beri daha tatil modunu üstünden atamamıştı. Denizli Bld. maçının ilk yarısında “İşte benim istediğim Göztepe bu” dedim. Gözlerim doldu… O performans, o hırs, o istek… Ne derseniz deyin. Gollerde organize atak yok. Ama sadece ve sadece formanın hakkını verme, savaşmak vardı. Rakip alt üst oldu. Şaşırdı. Böyle bir takım beklemiyordu karşısında. (Ben hariç) Çünkü takımın durumu, şekli, kadrosu iyi. Ancak iyi motivasyon ve özelliklerini sahaya yansıtmaktadır asıl olan… Zaten ne olursa olsun, Göztepe sahaya çıkarken, hem 1-0 galip hem de 1-0 mağluptur. Çünkü rakip kim olursa olsun karşısında Göztepe vardır. İkinci yarı ise Alanya maçının aynı senaryosu. Durum 2-0 ama maç bitmedi ki. Sen rakibi hiçbir zaman küçümsemeyeceksin. Sen skoru korumaya gitmeyeceksin. Oyuna hakim olmaya devam edeceksin. Çünkü senin arkanda “uzaylı” bir taraftarın var. İtici gücün var. 12.Adamın var. Her zaman için bunları bilerek, düşünerek oynayacaksın. Ben ilk yarı çok keyif aldım. Ümit ederim ki bundan sonra da böyle olur. Yolun açık, şansın bol olsun Göztepe.
Galibiyet aldatmasın
Ersan Yetişir
Yenigün
Göz Göz üç hafta sonra galibiyet ile tanıştı. Özellikle ilk yarım saat rakibi üzerinde baskı oluşturan ve bu dakikalarda bulduğu goller ile rahatlayan Göz Göz, maçın genelinde durumu idare etti desek, fazla abartmış olmayız. Rakibin fazla dirençli olmaması ve özellikle iki sezondur müthiş futbolu ile göz kamaştıran Ferhat bu maça da damga vuran isimdi. İlk kez bu maçta forma giyen Emrah etkili futbolu ve kaptan Evren ile uyumuyla iyi bir transfer olduğunu gösterdi. İkinci yarı biraz daha etkili olmasını beklediğim Göz Göz maalesef özellikle 60’ıncı dakikadan sonra oyun hakimiyetini rakibine kaptırarak kalesinde ciddi tehlikeler atlattı. Umarım Akif hoca bu kötü gidişe en kısa zamanda bir çare bulur. Bu tip maçlarda özellikle zayıf rakiplere oyununuzu ve baskınızı kabul ettiremezseniz, zorluk derecesi yüksek maçlarda büyük hayal kırıklıkları yaşarsınız. Bu gün için bu maç kazanıldıysa bunda 12’inci adamın payının yüzde 80 olduğunu söylemek taraftarın hakkını da teslim etmek zorundayız. 90 dakika hiç durmadan takımlarını destekleyip galibiyetin altınına adeta imzalarını attılar. Lig uzun maraton deyip kötü futbolun düzelmesini daha ne kadar bekleyeceğiz bilmiyorum ama, bence bir an önce tüm futbolcu kardeşlerim taşın altına ellerini sokmalı, aksi taktirde şampiyonluk hayalden öteye geçmez. Göztepe takımının saha içi organizasyonlarında bazı sorunları olduğu bir gerçek. Gelecek haftalarda bu sorunlar çözülürse Göz Göz zirveye doğru koşacakır.
Göztepe'nin iki yüzü
Sinan Genç
Yeni asır
Göztepe akordu bozuk saz gibiydi. İlk yarıda koşan, pres yapan, pozisyon üreten, ikinci yarıda geriye yaslanıp, tel tel dökülen, defansta inanılmaz hatalar yapan, orta sahada eriyen, ileri uçta hiç gözükmeyen kısacası saç baş yolduran bir Göztepe vardı sahada.
Oysa taraftar, ilk yarıda Göztepe'yi "Beş beş beş" tesahüratlarıyla uğurlamıştı soyunma odasına. Öyle ya, öylesine rahat, öylesine iyi oynamışlardı ki Denizli ekibi önünde, herkes şov bekliyordu ikinci yarıda.
Özellikle Ferhat ilk yarıda harikalar yarattı. Attığı ve attırdığı golle takım arkadaşlarını ateşledi. Eray, sağdan, Emre soldan Denizli defansının başını döndürdü. Tayfun, rakip forvete top göstermedi. Kısacası Göztepe, ilk yarıda karnını kaşıya kaşıya skoru 2-0'a getirdi. Daha da fazla olabilirdi.
Ama ikinci yarıda o Göztepe gitti, yerine bambaşka bir Göztepe geldi. O "Beş beş" diye bağıran taraftar, tir tir titremişti, Denizli Belediyesi karsında. Kimse sorumluluk almıyor, topa koşmuyor, pres yapmıyor, oyunu izliyordu. O ilk yarıda yere göğe sığdıramadığımız defans çıldırtıyordu, taraftarı. Ahmet'in golü son 15 dakikayı kabusa dönüştürdü. Kısacası, Göztepe, dün kazandı ama taraftarını kahrederek. Sonuç olarak Göztepe, iyi takım ama özgüveni yok. Bu da sarı-kırmızılıların gerçek kimliğini sahaya yansıtmasını engelliyor. Bu iş Ferhat'ın, oyununa, Mert'in mücadelesine, Bulut'un cengaverliğine kalmamalı. Herkes bir bütün olarak tek bir vücut gibi oynamalı. Bu Göztepe, bu haliyle hedefe ulaşamaz. Bir bütün olursa, o zaman her şey değişir.
Unutmayın, taraftar sabırsız. Hem iyi futbol, hem zafer bekliyor. Benden söylemesi.