2005 - 2006 Sezonu
Göztepe 4 Altınordu 2
- Ayrıntılar
- Kategori: 2005-2006 Sezonu
Serin İzmir kışını andıran bir günde sabah 12:00 civarı maçtan yaklaşık bir buçuk saat önce Alsancak garının önüne geldiğimde ortalık pek bir tenhaydı. Halbuki ben bu maçtan oldukça umutluydum. Üçkuyular tarafından gelen yeğenlerimi beklemek üzere alsancak garının önünde bulunan otobüs durağına oturdum ve beklemeye başladım. Yeğenlerimin otobüsünün ufak bir kaza yapması nedeniyle yaklaşık 13:35 civarı gelmeleri bana orada epey bir oturma ve de şimdiye kadar hiç yapmadığım bir analiz yapma fırsatı doğurdu. Tribünden ve maçtan bahsetmeden önce affınıza sığarak bu analizi sizlerle paylaşmak istiyorum. Otobüs durağında otururken çok çeşitli semtlerden otobüsler gelmeye başladı özellikler Narlıdere’den, Buca’dan, Gaziemir’den, Güzelbahçe’den vb aklınıza gelebilecek her semtten ve bütün otobüslerin ortak yönü içinden her yaştan, her kesimden, her cinsten onlarca kişinin Göztepe atkıları ile otobüsten inmesiydi. Sarı kırmızı minderleri ile gelen 60 ile 75 yaş arası amcamlar, babasının kucağından el sallayan sarı kırmızı montlu bebekler, atkısını bir simge gibi yüzüne sarmış gençler, sanki sinemaya tiyatroya gidermişçesine süslenmiş sarı kırmızı çiftler inanın o an elimde bir kamera olsaydı da bu sahneleri tek tek çeksem ve hepinize bu sahneleri gösterebilseydim bir kez daha Göztepe’min büyüklüğünü gördüm ve bu kulübe bir kez daha hayran kaldım.
Garın yanından stada doğru yürürken tam da ışıkların olduğu noktada bir anda durduk öndeki kesime ne oldu çocuklar niye ilerlemiyorsunuz dediğimizde sıradayız ağabey cevabını aldık ve bir o kadar da şaşırdık 13:30 da maç başlamış 13:40 da sıra garın oradaydı herhalde dedik. Herkes son anda geldi o nedenle sıkışık ve ayaklı gişe hizmeti veren arkadaşlardan biletlerimizi alarak kapıya yöneldik kapıya geldiğimizde orada da benzer bir sıra karşımızdaydı. Kısa bir bekleyişten sonra stada girdiğimizde gerçekten bu senenin en kalabalık maçına geldiğimizi anladık kapalı tam anlamıyla ful olarak dolmuş açıktada doluluk % 40 seviyelerine yaklaşmıştır. Her ne kadar ortada pek Altınordu lu gözükmese de aramızda üçer beşer oldukları bir gerçekti. Maça geç girmemizden dolayı baştaki hengameyi pek izleyemedik. Ama tribünden aldığımız bilgiye göre başkan adayımız Fırat Yiğit’e taraftar ilgi göstermişti. Adayımız diyorum çünkü stadyumda aldığımız bilgiye göre Sn. Tuğsuz henüz istifa etmemişti. Maç hızlıydı özellikle Anıl adeta topla dans ediyor ayağından top almaya çalışanlarla dalga geçiyordu. Gene böyle bir pozisyonda eğer uzak kaldığım için yanlış görmediysem Anıl, açığın dip köşesinde bulunan sağ kanattan Süleyman’ı kaçırdı. Süleyman’da değme futbolculara taş çıkartır bir vuruş ile topu uzak köşeden ağlara gönderdi. Zaten coşkulu olan tribünler daha bir coşkulandı ve giren çıkan Tuğsuza sesleri bir anda Alsancak’ı kapladı. Tribünler daha sonra ayağa kalkmayan İskender olsun diye inlerken Sn. İskender Tuğsuz’un yönetiminde bulunan yöneticiler de olmak üzere ayağa kalktı ve belki de bu sezon ilk defa açık kapalı karşılıklı olarak layıkıyla bir göz-göz çekti. Tam da bu dakikalardan güneşe karşı şapkasız çıktığı için görüş sorunu çeken serhat hatalı bir çıkış yapınca kale boş kaldı ve bir anda maç 1-1 e döndü. Tribünler biraz üzülse de coşkusundan pek bir şey kaybetmedi ve hemen aynısının tıpkısı bir pozisyonda ikinci golümüz geldi. Gene Anıl sağdan kaçırdı gene Süleyman çok güzel bir vuruşla topu uzak köşeden ağlara gönderdiğinde tribünde uzun zamandır görmediğimiz kucaklaşmaları yeniden izlemek büyük bir zevkti. Daha bu golün sevincini yaşayamadan Serhat, Anıl ve Süleyman’a nazire yaparcasına mademki siz aynısından bir gol attınız bende aynısından bir tane yerim diyerek ikinci bir hatalı çıkışla kalesini boş bıraktı ve iğne deliğinden geçip ağlarla buluşan top skor borda 2-2 olarak yansıdı. İlk yarı bu skor ile sona erdiğinde tribünde geniş anlamda bir değerlendirme ve küme küme sohbetler yapılmaya başlandı. Alınan haberler arasından İskender Tuğsuz’un henüz istifa etmediği, Kabat tarafından kulübe 400 bin dolarlık bir ihbarname gönderildiği, Fırat Yiğitin önümüzdeki haftalar içinde futbolculara 208 milyarlık ödeme yapacağı, İskender Tuğsuzun basın toplantısından sonra önce Hüseyin Akdoğanın başkan seçildiğini ancak daha sonra Fırat Yiğit’in yönetim kurulu üyeleri ile toplantı yapıp belli sözler vermesi nedeni ile başkanın değiştiği söylentileri kulaktan kulağa dolaştı.
Bu sohbetler devam ederken ikinci yarı çoktan başlamıştı. İkinci yarı takımımız daha bir istekli ve mücadeleci idi. Bu nedenle tribünde hiçbir zaman üç puanın alınamayacağına ilişkin bir tereddüt oluşmadı bu ruh hali uzun zamandır yaşamayı unuttuğumuz bir ruh haliydi. Futbolcularımız da tribünlerin tahminlerini çok fazla boşa çıkarmadılar ve kapalının önünden deniz tarafına doğru yaptıkları atakta bir karambol sonucu topu ağlarla buluşturdular. Tribünden dört dört sesleri yükselmeye başlamıştı. Bile hiç tereddütsüz günün en iyi ismi olan Anıl Güzel futbolunu güzelde bir golle süsleyince Alsancak’taki maç günü tadından yenmez bir hale gelmişti. Bundan sonrası her Göztepelinin müptelası olduğu karşılıklı tezahüratlar ve etkili ataklarla maçın sonu geldi. Maç sona erdiğinde tabela 4-2 yi gösteriyordu. Maçtan önce fark atacağız diyenler sözünü tutmuş olmanın verdiği güvenle tribünlerle bir oldular.
Genel olarak takımımızı değerlendirirsek kötü diyebileceğimiz pek kimse yoktu. Her ne kadar yediği iki hatalı golle Serhat ön plana çıksa da maç 2-2 iken fizik kurallarına aykırı bir şekilde kurtardığı topla kendisini affettirdi. Naçizane tavsiyemiz maçlara çıkarken şapka vb hazırlıklarını yapması veya eğer sorunu varsa bir Göz doktoruna görünüp bir lens edinmesidir. Takımımızda gözle görülür bir diriliş ve mücadele azmi var umarım bunu hep böyle sürdürürler ve heyecanlarından bir şey kaybetmezler zannedersem düzenli antrenman yapılamamasından dolayı iki oyuncu değişikliğimizi sakatlıklarla yapmak zorunda kaldık umarım Yönetim Kurulumuz takımımıza en kısa zamanda rahat ve düzenli antrenman yapacakları bir tesis ayarlar ve bu güzel hava kaybedilmez. Eğer bu yakalanan enerji biraz olumlu kullanabilirse naçizane görüşüm 2.lig B hiç de uzak değil yeter ki ocakta oyuncu satılmasın.
Özkan Cengiz
YORUMLAR
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
-
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
-
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
-
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar: