- Ayrıntılar
Cinsel ilişkide kondom kullanımı ile korunulabilinen insan bağışıklık yetmezlik virüsü (Human immunodeficiency virus, HIV) infeksiyonlarında bağışıklık sisteminin bozulmasından dolayı birey kendi vücudunda ya da çevrede bulunan çeşitli mikroplara karşı direncini yitirir. Bu gibi mikroplar, fırsatçı patojen olarak adlandırılırlar.
İzmir’in Süper Lig’de iken yerel bilinci artırma adına kendi taraftarlarını kale arkasına atıp, üç semirtilmiş İstanbul takımının taraftarlarına tribünlerinin geri kalanını açan, 24.000 bileti parasız olarak dağıtılmasına rağmen maçına 8.000 kişiyi çekebilen Altay’ı eleştirmiştim.
Futbolda İzmir’i temsil ettiği belirtilen siyah beyazlı kulübün, tüm yerel medyanın, Altay-Karşıyaka Ticaret Odası ve futbol şurasında İzmir’deki futbol kulüplerinin destek isteklerine olumlu yanıt vermemiş gözüken, Anadolu’da kendi yerel takımlarını destekleyen belediyeleri örnek almayan İzmir Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu için de düşüncelerim aynı. İzmir’i tarihi boyunca uzak durmaya çalıştığı zihniyetlere teslim etmemek konusunda gücünü yeterince kullanmadı ve yanlı bir tutum sergiledi.
Süper Lig’de iken İzmir’de yaşayıp, üç semirtilmiş İstanbul takımını tutanları kale arkasına atan, onlara İzmir’de deplasmanı öğreten, İzmir’de azınlık durumuna düşmeyen ise hep Göztepe oldu.
İzmir’de yerel bilinçle eş anlamlı olarak kabul edilebilecek, İzmir’in İzmir ile bütünleşmiş tek takımı, 1999’da Antalya’daki Rize maçına 10.000’in üzerinde kişi ile gitmişti.Göztepe, Süper Lig’de yedinci olduğu senenin ardından, olağanüstü yönetim hataları, etkisiz ve ileriyi göremeyen yönetimler sayesinde önce Lig A ve sonra Li B’ye düşmüştü. Ardından da halkın sağlığı için gerekli ilaçları ve hastaneye başvuran hastaların tetkik paralarını kısıtlamak için akıl dışı önlemler alanlar ya da üniversite giriş sınavlarında ortalama 0 ile 2 arasında matematik ve fen netleri olan bir neslin oluşmasına katkıda bulunanlar gibi istifa bilincinden yoksun, yöneticileri sayesinde 3.Lig’e düştü.
İzmir’i temsil etmek, İzmir’in tüm kaynaklarını tek başına kullanmaya çalışmakla olmaz. İzmir’i temsil etmek diğer İzmir takımlarının zorluklarla yetiştirdikleri futbolcuları, fırsatçı patojen gibi davranarak, o kulüplerin en zor zamanında almak ve faydalanmak için fırsat bekleyerek de olmaz.
Bu gibi fırsatçı patojen davranışları, İzmir takımları arasında var olan sevgisizliği arttırmak dışında bir işe yaramaz. Eskiler “Rüzgar eken, fırtına biçer.” demiş. Haksızlar mı?
İletişim için Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Kişisel web sitem http://www.geocities.com/sipahior
- Ayrıntılar
Sutopu takımının emektarı, oyuncusu antrenörü, teknik direktörü olan Dr. Ali Rıza Altay’dan aldığım bilgilere göre 8 takımlı İkinci Lig’den başarı ile çıkmayı başaran Göztepe sutopu takımı bu sene 8 takımlı Birinci Lig’de İzmir’in iki takımından biri olarak mücadele edecek. Grupta beş İstanbul, iki İzmir ve bir Ankara takımı var. Beşiktaş, Fenerbahçe ve Karşıyaka’nın sutopu takımları olmadığını belirten Altay, bu sene başarılı olmayı başaran takım oyuncularının ve velilerin çabalarıyla bir üst lige çıktığını belirtti.
Yirmi seneden fazla süredir sutopu ile iç içe olduğunu söyleyen Dr. Altay bu işe rahmetle andığımız Özdemir Arnas zamanında başladığını belirtirken, bu esnada yüzlerce yönetici ile çalışma imkanı bulduğunu her yönetim değişikliğinde yönetimleri triatlon, yüzme, sutopu hakkında bilgilendirme toplantıları yaptığını, her yönetimden destek istediğini ama yanıt olarak futbolun lokomotif olduğu yanıtını aldığını, şu anda katarın ne yazık ki lokomotifin önüne geçtiğini ifade etti.
Üniversite sınavına hazırlanan, üniversite öğrencisi, üniversiteyi bitirmiş iş sahibi (Doktor, öğretmen, özel sektörde görevli Göztepeliler) oyunculardan oluşan otuz kişilik bir kadro ile başarının geldiğini belirten Dr. Altay, maç kadrosunun o haftasonu boş kişilerin bir araya gelmesi ile, yolculuk ve otel masraflarının ise imece usulü ile oyuncuların kendi ceplerinden karşılandığını ifade etti.
Dr. Altay takımların birinci ligde üç yabancı oynatma hakkı olduğunu, bu işi Macaristan’daki kardeş takım Korvorso vasıtası ile çözmeye çalışacaklarını belirtirken, bu seneki hedefi destek olmazsa kümede kalmak olarak açıkladı.
Sutopu şubesinin 1989-93 arasında da birinci ligde mücadele ettiğini bu sürede iki kez ilk dörde kaldığını, bir kez Türkiye Kupası benzeri bir kupa olan Gençlik Spor Genel Müdürlüğü kupasını kazandığını, futboldaki UEFA kupası benzeri kupaya katıldığını belirtti. Bu sene bayanlar sutopu takımı da kurduklarını belirten Dr. Altay Göztepe olarak genç milli takımlara 6-7, A Milli takıma iki oyuncu verdileri söyledi.
Katarları lokomotifin önüne geçiren ve Göztepe’yi kendi yarattıkları imkanlarla en iyi şekilde temsil eden Raci Üstün, Dr. Altay ve tüm oyunculara teşekkür ederken, tamamı ile Göztepe tarafından yetiştirilen oyunculardan kurulu takımımızı kutluyor, tüm Göztepelileri onlara destek olmaya davet ediyorum.
*Yenigün 8 Temmuz 2006
İletişim için Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
http://www.geocities.com/sipahior
- Ayrıntılar
81 yılda futbolda bir ulusal şampiyanluk (1950), iki Türkiye Kupası, bir Cumhurbaşkanlığı Kupası, İzmir ligi şampiyonlukları, TSYD kupaları, Avrupa Kupalarında bir yarı final, bir çeyrek final var. Voleybolda Avrupa kupası deneyimi, yelkende ulusal ve Avrupa şampiyonluğu dahil uluslarası büyük başarılar var.
81. yılda Göztepe’nin kanaatimce bir milyon civarı gönül vereni var. Fakat yine kanaatimce bunların yaklaşık binde biri kulübe üye.
81. yılda şu an itibariyle aktif bir basketbol ya da voleybol takımımız yok. Voleybol takımımız en üst ligdeyken malum kişilerce ki onlar kendilerini bilirler, katılım payı ödenmediğinden geçen sene liglerden çekildi. Basketbol takımımız ise yine o malum kişilerce ikinci ligde katılım payı ödenmediğinden liglerden çekilmek zorunda kaldı.
81. yılda hentbol takımımız taraftarlarca götürülmeye çalışılıyor.
81. yılda en üst ligde mücadele etmeyi başaracağımız belki de tek branş sutopu. Sn. Ali Rıza Altay ve ekibine teşekkürler.
81. yılda hala gelirler giderleri karşılayacak düzeyde değil...
81. yılda Göztepe hala kurumsallaşmış bir yapıya sahip değil.
81. yılda hala kulübün kendisine ait kulüp binası yok. (Halen kullanılmakta olan binanın mülkiyeti Göztepe tüzel kişiliklerine dernek, aş vs ait değil.)
81. yılımızda hala kulübün kendisine ait tesisleri yok. (Halen Gürsel Aksel Tesisleri’nin mülkiyeti Göztepe tüzel kişiliklerine ait değil.)
81. yılda hala taşınmazımız yok…
81. yılda 20 trilyon eski liraya yakın borç olduğu söyleniyor.
Nur içinde yatsınlar Göztepe’nin kurucu üyeleri olan rahmetli Muammer Akar, Nüzhet Bandak, Ahmet Serimoğlu, nebil Çobanoğlu, Kenan ve Cevat Bey’in kurdukları kulübün yukarıdaki özetlemeye çalıştığım başarıları elde edebileceğini ya da şu andaki iç sızlatıcı duruma düşebileceğini tahmin ettiklerini sanmıyorum.
100. yılda kurumsallaşmış kendi kaynaklarıyla her branşta en üst ligde mücadele edebilen bir Göztepe diliyorum.
Olur mu?
Ömrümüz yeterse göreceğiz. *Yenigün 15 Haziran 2006
- Ayrıntılar
Bu tarih Göztepeliler hele genç-orta yaş Göztepeliler için hayatlarının en mutlu günlerinden biri. Bir kısım İzmirlinin ve Altay-Karşıyaka Ticaret Odası gibi kurumların yanlı desteğine rağmen play-off finaline 5.000 civarı insan çekebilenlerden farklı olarak Göztepe’nin >10.000 kişi ile kırmızı elmaya ulaşma hakkını elde ettiği gün. Ceyhun Eriş’in ortası Hasan Çelik’in golü…Pek çok Göztepeli gibi benim de sevinç gözyaşlarıyla karşıladığım unutulmaz bir an... 1997 sonunda Göztepe futbol şubesini şirketleştirmiş, iki sene için de kırmızı elmalı yere çıkıvermişti. Bu iyi mi oldu? Göztepe hiç şirketleşmeseydi şu andan daha kötü durumda olur muydu? 1997 sonu Göztepe’sinin kurumsallaşmışlığıyla şu anki arasında bence çok da fazla fark yok. Temel sorunlar aynı. Hala taşınmazımız yok. O zamanki sabit gelir kaynaklarının üstüne çok fazla şey eklenemedi. Eklenenler ise aynı o günlerdeki gibi bulunduğumuz ligde yaşamamız için henüz yeterli değil. Hala bulunduğumuz ligde kendi kendine yaşayacak kaynağımız yok. 1999 ve sonraki dönemde çıkıldı, düşüldü, çıkıldı, lig yedinciliği geldi, tekrar düşüldü, tekrar düşüldü, tekrar düşüldü, ilk kez bu sene düşülmedi. Günlük sportif başarılar, büyük mutluluklar, İzmir için gurur verici banlar yaşandı ama kalıcı gelir kaynakları yaratmakta başarılı olunamadığından hepsi geçti, gitti. Göztepe 1997 sonunda futbol şubesinin şirketleştirilmesine karar verildiğinde o zamanki üçüncü lige düşmeye adaydı. Þu anda ise orada. Üstelik 1997 sonunda futbol şubesinin şirketleştirilmesine karar verildiğinde tüm borçların miktarı şu anki ile karşılaştırılamayacak kadar daha azdı. 1997 sonunda Göztepe futbol şubesini şirketleştirmiş, 30 Mayıs 1999’da da kırmızı elmalı yere çıkıvermişti. Evet elmanın tadı çok güzeldi. Fakat… Bu iyi mi oldu? Göztepe hiç şirketleşmeseydi şu andan daha kötü durumda olur muydu? Zor bir soru… Sizce?
*Yenigün 1 Haziran 2006
Oğuz Reşat Sipahi
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
- Ayrıntılar
Anıl ve arkadaşları fırsatçı patojenler tarafından bedavaya yuvadan uçarken neden maaşların ödenmemesi ise, maaşları kim ödememiştir?
Anıl ve arkadaşlarının ya da Göztepeli futbolcuların maaşlarının ödenmemesi nedeniyle uçup gittikleri iddiaları doğru ise…
Bu normal midir?
Gitmemişlerse, bu haberlerin yalanlanmasını beklemek anormal midir?
Göztepe’de son beş senede kaç futbolcu maaşların ödenmemesinden gitmiştir?
Zaten transfer yapamayan bir spor şirketinin elindeki futbolcuları elinde tutmasını beklemek aptallık mıdır?
Bu futbolcular gitmişlerse bu kadar kolayca gitmişlerse, bunlardan mebzul miktarda üretmek çok kolaydır da, ondan mıdır?
Bir yönetimim görevleri arasında maaşları ödemek var mıdır?
Maaşları ödeyemeyen bir yönetimin, transferin önünü açmasını hatta üstüne transfer yapabilmesini beklemek akılcı mıdır?
Futbolcuların bir kısmı maaşları ödenmediği için gidebilmekte diğer kısmı kalmakta ise, bir kısmının maaşı ödenmiş bir kısmının ödenmemiştir de ondan mıdır ya onlarda Göztepe sevgisi mi ağır basmıştır?
Göztepe’yi naklen yayınlar ve davul zurna ile alıp, Avrupa hedefimi yakalamasına rağmen kullanmayıp, ortada bilmem kaç trilyon borç ile tarihinin en çözülmez dertleriyle bırakıp hala her gün Ege’nin dertlerine çare olma iddiasında olanları ve olmayanları her an insan gönlünden çıkan en güzel taşlamalarla anmak abes midir?
Bu güzide kelimelerle bezenmiş taşlamaları Anıl ve arkadaşları gibi Göztepe’den maaşları ödenmemesi nedeniyle transferine neden olan yöneticilerimiz için de tekrarlamak abes midir?
“Maaşların ödenmemesi nedeni ile gerçekleşen transferlerden kimler ne kazanmıştır?” sorusu abesle iştigal midir?
Maaşların ödenmemesi nedeniyle kaçtığı iddia edilen oyunculardan devlet zarar etmiş midir?
Etmişse, ederse etsin ne olmuş mudur?
Dinç Bilgin’in eski şirketleri içinde halen en kötü ve eskisinden daha kötü durumda olan yapı Göztepe midir?
Böyleyse nedeni TMSF tarafından el konulmaması mıdır?
İstanbulspor’un kendine alıcı bulabildiği bir ortamda Göztepe AŞ’nin TMSF tarafından satışa
çıkarılması durumunda alıcı bulabileceğine inanmak saflık mıdır?
Göztepe gibi bir kulübün altyapısından yetişip, ilk kez Göztepe’de hem de böylesine zor bir dönemde forma giyen oyuncuların Göztepe’den kaçma duygusu kendilerine Göztepe sevgisinin yeterince verilememesi ile ilgili olabilir mi?
Bu durum yoksa kulüpte menajerlerin cirit atması ile ilgili?
Son on senede Göztepe altyapısında görev yapan spor okulu öğretmenlerinden menajer olarak Göztepe’nin futbolcularını pazarlama işinde katkısı olan spor okulu öğretmenlerimiz var mı?
Bütün bu soruların bir yanıtı var mı varsa yanıt “Amaaaan be yeğenim sen de, sana ne bunlardan? Sen işine bak!” mı?
*30 Temmuz 2006 Yenigün
İletişim için Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
KÖŞE YAZILARI
-
İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
10 May 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund... -
Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
12 Nisan 2020Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var... -
Gözyaşları...
21 Nisan 2019Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,... -
Göztepe TEK Büyüktür.
28 Nisan 2018Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
