Oğuz Reşat Sipahi
Yapmak...
Yapmamak...
Bezgin Bekir gibi hiçbirşey yapmamak...
Göbeğini kaşırken yapana da engel olmak...
Yönetmek, yönetmemek, yönetememek, yönetene engel olmak...
En iyisini yapmak için çaba harcamamak...
Neredeyse hatta bir olasılık aynadaki aksinle kavgalı olmak...
İnsanları tanıyamamak...
Herşeyin doğum yeri o dünyayı aydınlattığın 14 Haziran kutlamaların kaynağı, 14 Haziran 1925 doğum tarihli derneğini unutmak-boşta bırakmak...
Kavgadan kaçmak...
Dernek üye listeleriyle oynamak-Göztepe tarihinin belki de en büyük kötülüğünü yapmak...
Yönettiğin kulübü/ülkeyi batırma pahasına kendi çıkarlarını korumaya çalışmak...
Sahip olduğun en önemli taşınmazı dağdaki tavşanları bile güldürecek sebepten elden çıkarmak...
İçeride veya bir yerlerde sermaye biriktirememek...
Takımı sanki kulüp binası düşürmüş gibi davranarak kendi kulüp binana şiddet göstermek...
Derneğini yönetip, yürütemeyip, yanlış şirketleşmek...
Zamanında ve yeterince yatırım yapamamak...
Futbolcu olarak kendini geliştirecek çalışmaları yerine getirmemek...
Holding şirketinden kişisel şirket sürecine geçişte yine yeterince toplanamamaya devam etmek...
Kendi stadınla ilgilenmemek...
Kendi stadınla ilgiyi görev tanımın içinde kabul etmemek...
Futbolu bilmediğini bilip, kendini bilmemek..
Hatalara karşı tahammülsüz olmak...
Çağın değişimlerine ayak uyduramamak...
Futbolcu transfer edip teknik direktör transfer etmemek...
Futbolcuyu da geç getirmek...
En büyük sorununun ne olduğunu bilmene rağmen yıllar boyunca elini kıpırdatmamak...
Bir kişinin yaptığı doğru ve yanlış hareketlere ya da ağzının içine mahkum olmak...
Teknik direktörün arkasındayız... Ne olursa olsun kalacak... Camiayı toplayıp, birliktelik konuşmaları... Deplasman galibiyeti ardından hizmetleriniz için teşekkürler...Son beş cümleyi aynı zaman periyodunda yaşamak... Ardından yine yeniden Peximet Cafe'de başlayan taze teknik direktör siklüsü...
Teknik direktör kursuna gitmeyerek kulübünü yeteneklerinden mahrum bırakırken, kulübeyi teknik direktörüne zindan etmek...
Oradan topa toplamda on kez vurmadan "Topa öyle vurulur mu?" demek... Daha iyi vurduğuna inanıyorsan yine kulübünü yeteneklerinden mahrum etmek...
Taraftarı olan bir spor kulübünü New York'daki bir şirket ile karşılaştırmak...
Tehlikeleri öngörüp önceden çözüm getirememek...
Başarısızlıklardan eleştirilerden ders alamamak..
Başarısızlıklarda ders alıp, toparlanıp, başarı için dirayet gösterememek...
"Yıkılmadım ayaktayım" diyebilmek...
Yapmak...
Yapmamak...
Bezgin Bekir gibi hiçbirşey yapmamak...
Göbeğini kaşırken yapana da engel olmak...
Yönetmek, yönetmemek, yönetememek, yönetene engel olmak...