ŞAMPİYON OLMAK İSTEMİYORUM...
ŞAMPİYON OLMAK İSTEMİYORUM...
Ben şampiyonluk istemiyorum. Yıldız oyuncu filan da istemiyorum. Ben sadece sahaya çıkan
takımı gırtlağım patlarcasına desteklerken ağzımdan çıkanlara kulak verecek, benden daha
fazla üzülüp, sevindiğinde benden daha fazla çılgına dönecek oyuncular istiyorum. Zaten
armanın peşinde Türkiye'nin gitmediğimiz kenarı köşesi kalmadı. Bundan sonra da Allah
sağlık verirse böyle devam edecek.
Artık pazartesi sabahı hesabına yatacak parayı düşünen adamı tribüne çağırıp
alkışlamak istemiyorum ben. Ya da donuk gözlerle maç bitiminde tribünlere bakıp
öylesine önümüzden geçip giden. Profesyonelliği sevmiyorum belki de. Ama benim kadar
hissetsin istiyorum bazı şeyleri. Tribünde dokuz saat en temel insani ihtiyaçlarını
bile karşılayamayacak olduğunu yıllardır bildiği halde sadece onu alkışlamak için
gelen taraftarlar için hem de ezeli rakibim dediği bir rakip ile oynarken canını dişine
takmasını, her şeyini ortaya koymasını istiyorum. Nasılsa İlhan kaptan bunların ateşini
alır deyip maç kaybettiğimiz günlerin akşamında o alem senin bu alem benim gezmesinler.
Otursun evinde. Alsın başını ellerinin arasına. Nasıl oldu da bu maçı verdik ? Yahu bu
adamları neden üzdük? Deyip biraz çilesini derdini yaşasın istiyorum.
Kendi şehrimizde kale arkası tribününe girebilmek için yaptığımız kortejde ben
kardeşlerimle 5 km yürürken bir anda kadroya giremeyen bir oyuncumu önümde görüvermek
istiyorum. Benimle birlikte bağıra çağıra yürüsün istiyorum o yolu. Benimle aynı
şartlarda stada girsin ve benimle birlikte omuz omuza izlesin o maçı. Anıl gibi mesela.
Takım kaptanını emniyet anlamsız ve kasıtlı bir şekilde sabahın 6 sında alıp
götürdüğünde beyzadelerimin keyfi hala yerinde olmasın. Sulu sulu şakalar yapmasınlar
birbirlerine. Kahvaltı yaptıkları salonda taraftarlar olduğunu görsünler. Gördüklerinde
de kendilerine çeki düzen versinler. GÖZTEPE takımının kaptanı göz altında iken daha
bir bilensinler maça. Maç başladığında 45.saniyede saçını başını düzeltirken gol
yemesinler. Hem de kötü hava ve yol şartlarına rağmen Türkiye'nin dört bir tarafından
Elazığ'a gelmiş cefakar taraftara rağmen.
Finali kaybettiklerinde, sahada hüngür hüngür ağlasınlar istiyorum Bilbao'lu futbolcular
gibi. Böyle bir takım için varımı yoğumu ortaya koyayım istiyorum. Cezalı ya da sakat
olduğu bir hafta çeksin eşofmanlarını ve tribünde maç forması ile birlikte benimle omuz
omuza olsun 90 dakika istiyorum. Sahadaki arkadaşları kadar yorulsun terlesin. Ama kendini
o takımın ve armanın ve tribünlerinin bir parçası hissetsin istiyorum. Karşıdan bakmasın
bizlere. Yanımızda olsun. Kaybettiğimiz bir maçın sonrasında gelsin patende işin geyiğini
yapsın. İsyan marşını cılız söylersek kızsın bize ve bizden daha gür çıksın sesi.
Ben kendi tesislerimizde cıvıl cıvıl sesleri ile armasını gururla göğsünde taşıyan her yaş
grubundan takımlar istiyorum. Kendi yıldızlarımızı kendimiz yetiştirelim istiyorum.
Piyasanın kaşar topçularının peşinde koşturup milyonlarca lirayı vermeyelim. Alt yapımıza
başka illerden transfer yapalım istiyorum. 20 yaşına geldiğinde 5 milyona alamayacağımız
futbolcuyu 12-13 yaşında 50-60 bin liraya alalım ve onun eğitimini üstlenelim. Ailesine
yeteri kadar parasını verelim.
Hatta eğitimini GÖZTEPE KOLEJİ'nde yaptıralım istiyorum. Her maçta tribünlerde sadeçe alt
yapıdan gelen en az 1000 tane çocuğumuzu formaları ve atkıları ile başlarında hocaları ile
görmek istiyorum. O atmosferin içinde yetişsinler ve yarın benimle karşılıklı GÖZ GÖZ
çekerken sesleri benden daha fazla çıksın istiyorum.
14 Haziranda takımın tamamı İZMİR'de,GÜZELYALI'da meşale yaksın ve
bizimle beraber eğlensinler istiyorum.
Ben bomba transfer , şampiyonluk filan istemiyorum.
TESİS – TESİS – TESİS istiyorum.
SAYGILARIMLA...
NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE'MİZE BİR ŞEY OLMASIN...
Mustafa DALYANOĞLU