GÖZTEPE’liler, armasının peşinden koşarken, koşullar ne olursa olsun, ligler hangisi olursa olsun sevdasına sahip çıkarken, takım tutmaktan öte bir duyguyla hareket etti. Her GÖZTEPE’li, kendisini öncelikle CUMHURİYET çocuğu ATATÜRK sevdalısı bireyler olarak gördü, ifade etti. GÖZTEPE özelinde yaşadıklarını TÜRK milletinin kaderi ile eşleştirdi ruhunda. Açıklayalım:
Tarihte TÜRK olmak hep zor olmuştur. Sürekli devletler, imparatorluklar kuran, her zaman bağımsızlık peşinde koşmuş, boyun eğmemiş İSYAN etmiş bir millet olmuşuz. Koşullar ne olursa olsun bir çıkış bir kurtuluş yolu bulmuş, birbirine kenetlenmiş ve özgürlüğüne kavuşmuştur. Atalarımızın deyimi ile yedi düvelin, ‘tamam artık bitti bunlar’ dedikleri yerde doğrulup tarihe bir kez daha damga vuran insanlar olduk.
GÖZTEPE’miz ISSIZ KUYTU KÖŞELERE çekilmek zorunda bırakıldığında, sevdalıları hiç vazgeçmedi. Daha çok kenetlendi. İSYAN MARŞI yazıldı. Biz ölmedik dedi. Amatör kümede bile oynasan vazgeçmeyiz dediler. Öyle bir tarih yazıldı ki, İzmir basını bile haber sitelerinden armayı kaldırırken İzmir’den Ankara’ya Antalya’dan Denizli’ye İstanbul’dan Gaziantep’e kadar herkes semtine, evinin balkonlarına şanlı armasını gururla astı.
Şimdi her atılan golde, yüzlerdeki sevinç, ıssız kuytu köşelerden aslanlar gibi savaşarak, tırnakları ile kazıyarak dönen gururlu bireylerin YENİDEN VAROLUŞUNUN verdiği duygulardır. Her maç sonunda bütün basının, tribünlerin, yorumcuların gıpta ile söz söyledikleri omuz omuzalar, tezahüratlar, YAŞANMIŞLIKLARIN getirdiği birikimdir, bilinçtir.
Kendi evimizdeki bütünleşmeyi, her alanda her sahada sağlayabildiğimiz gün, Türkiye Cumhuriyeti’ndeki milyonlarca insanın hiç hak etmeden sıkıştırıldığı 3 TAKIMI ÇARESİZ DESTEKLEME döngüselliğinden kurtulacak. Kendi şehrinin sokaklarında, stadının yerini bile bilmediği ömrü boyunca belki de hiç görmeyeceği topçulara tv ekranından ağzı açık bakmak yerine kendi şehrinin onurlu evlatlarını desteklemenin daha doğru olduğunu anlayacaklar. ANLATACAĞIZ…
Bugün GÖZTEPE tribünleri, AİDİYET, BAĞLILIK ve SADAKAT resitali sunarken bunun tarihi ve sosyolojik altyapısı asla unutulmamalıdır. Benim bir çırpıda sayabileceğim 50 kadar tezahürat, çok zor yıllarda hissederek, yaşayarak yazılan melodilerdir. Marşlardır. Onların hepsi birer haykırıştır. Soğuk deplasman otobüslerinin camlarına nefesini vererek GÖZ GÖZ yazan sevdalıların yürekten haykırdığı, tekrar tekrar söylerken gözlerinden yaş gelen tezahüratlardır.
Bugünümüzle gurur duyarken bugünlere gelirken ödenen bedelleri asla unutmamak gerekir. Haklı olarak GÖZTEPE’miz ile gurur duyuyoruz. Haklı olarak tribünlerde her daim MUSTAFA KEMAL’in ASKERLERİYİZ diye haykırıyoruz. Haklı olarak SADAKATİMİZ ŞEREFİMİZDİR diyoruz…
Güzel günler göreceğiz biliyoruz. Güneşli günler…Oynanan maçların alınan puanların çok fazla bir önemi yok. Önemli olan TÜRKİYE CUMHURİYETİ’nin sonsuza kadar dimdik ayakta olacak olması…Ve biz GÖZTEPE’liler söz veriyoruz ki, BİZLER VAR OLDUKÇA TÜRKİYE CUMHURİYETİ VE ATATÜRK SEVGİSİ HER DAİM COŞKU İLE TUTKU İLE VAR OLACAKTIR…
Yaşasın 29 EKİM. Yaşasın TÜRKİYE CUMHURİYETİ…
TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ne ve GÖZTEPE’mize SADAKATİMİZ ŞEREFİMİZDİR…
Av.MUSTAFA DALYANOĞLU…