Bir sevdanın tam ortasıdır Göztepeli olmak. Ne bir okul bitirmek ne de üniversitede ders veren olmak, fark etmez. Yaşın, inanışın, cinsiyetin önemi yoktur Göztepelilerle olunca. Bir olmaktır sevinçte, kederde. Tribünde bir hafta göremediğin yoldaşına hâl hatır sormaktır.
Sesinin yenilgi tanımadan herkese haddini bildirmesidir. Çocuklarınla güzel anılar biriktirmektir. İzmirli olmaktan, Cumhuriyet çocuğu olmaktan ve Mustafa Kemal'in Askerleriyiz pankartından dolayı ceza yemekten gurur duymaktır.
İkinci takım diye sorulduğunda soruyu anlamamaktır! Fütûrsuzca gelin bizim takımlarımızı tutun demektir.
Kimi zaman stadda Göztepe için ağlarken, çoluk çocuk jop yemesin diye kendini öne atmaktır. Sahip çıkmaktır armaya, armaya koşturana ve bayrağı bir sonrakilere bırakanlara.
"Göztepe sen benim gençliğimin katilisin"; İzmirli olarak kalbimin atışı, aldığım nefes ve son nefesimi (inşallah) bırakacağım yersin.
Göztepeli olmak:
Belki bir kaç kelimeye sığmaz anlatmak lakin çok insan için "İzmirliyiz Göztepeliyiz" aynı şeyi ifade eder.
Dostluk, kardeşlik, dayanışma, proje üretme ve başta yaşadığımız kente ve de ülkeye değer katmaktır.
99.yaşın kutlu olsun iki gözümün bir tanesi
Senin vesilenle biraraya karşılıksız şekilde geldiğimiz dostlarla
"Baba beni maça götür" diyen çocuklardan "Hadi maça gidiyoruz, baba!" diyen evlatlarla
Şehirlerarası her durakta farklı memleketlerde efsane Göztepeyi büyük bir sitayişle anlatan hayranlarınla
Ve
DİLLERE DESTAN TARAFTARİNLA
GÖZTEPEMİZ PEŞİNDEYİZ
100. Yılında Nice Başarılar Dileriz
Hakan Taşpınar
50 yaşında hâlen amatör taraftar