Sendromsuz Pazartesiler yaşayamıyorken, bırakın üst üste galibiyetler almayı, kazanmaya bile özlem çekiyorken, fikstüre göz ucuyla dahi bakmaya korkuyorken, üst üste gelen dört galibiyet bizi bir anda düşme hattının dışına çıkarttı.
Hepimiz rahat bir nefes alamasak bile en azından güzel bir Oh! çekmiş olduk.
(GÖZTEPELİYİM diye söylemiyorum ama) asla yadsınamaz bir gerçek olan; GÖZTEPE tribünlerinin futboldan anladığı gerçeğinin ispatı niteliğinde; alınan kötü sonuçlara rağmen hocanın arkasında durulması ve oynanan futbola inanılması ile başlayan kenetlenme ve başkaldırışın neticesi bu haftalarda alınmış oldu. Umuyorum ve inanıyorum ki devamı da gelecektir.
Üst üste alınan dört galibiyete rağmen düşme hattının sadece 3 puan (yani averajlar hesaba katılmazsa) 1 maç dışında yer bulabilmemiz ligde gene bu işin son haftalara kalacağının adeta sinyalini veriyor.
Takımlar ciddi anlamda transfer hamleleri yapıyor ve görünen o ki yapmaya da devam edecekler. Hepimizin de yakından bildiği gibi son haftalar yaklaştıkça daha başka başka faktörler de(!) devreye girecek.
Ve bilin bakalım bu başka faktörler(!) içerisinde bu ligin en yalnız takımı kim?
Her ne kadar önümüzü artık biraz daha net görebiliyor olsak da içeride;
Altay-Galatasaray-Kasımpaşa-Alanyaspor-Kayserispor-Rizespor ve Beşiktaş ile oynayacağız.
Deplasmanlarımız ise;
Hatayspor-Giresunspor-Trabzonspor-Konyaspor-Fenerbahçe ve Gazişehir (üst üste iki deplasman) Karagümrük ve son maç Adanademirspor.
Şahsi fikrim şu ana kadar 32 puana sahip takım dahil herkes potansiyel düşme adayıdır.
Altımızda ya da yakınımızdaki her takımı içeride yenip hem arayı açmak hem de direkt rakibimiz olan takımları demoralize etmek, buna ilave olarak da dışarıdan getireceğimiz ekstra puanlarla işi kurtarmak şu an bu işin en çabasız matematiği.
Ancak görüldüğü gibi hem üst üste iki deplasmanımız olması, hem deplasman maçlarımızın iç saha maçlarından fazla olması, tüm bunlara ilaveten; COVID sıkıntısı, Türkiye kupasında devam ediyor olmamız gibi durumlar işin hiç de kolay olmadığının göstergesi.
Bu anlamda her ne kadar transferi kapatmış gibi duruyor olsak da herkesin dile getirdiği iki mevkii için bence de yerli ya da yabancı transfer şart.
Yabancı transferimiz şu an için kadroda değerlendirilmeyen yabancı ya da yabancıların gitmesine bağlı.
Ancak unutulmamalı ki şu an yönetim tarafından yapılacak bazı fedakarlıklar, bizim belki de bu senemizi ve hatta önümüzdeki seneleri kurtarmamız anlamına gelebilir.
Yapılacak her asiste, atılacak her gole, kurtarılacak her topa, oyuna girecek her oyuncunun katkısına ihtiyacımız olacak.
Süleyman YENGİL