Oğuz Reşat Sipahi
Hatayspor maçı öncesinde Atatürk Stadı'ndaki son idmanda futbolcuların hırsı üst düzeydeydi. Ligin en iyi kadrosuna sahip takımın oyun içi ciddiyeti kaybettiğinde herkese puan vermesi sürpriz nasıl değilse tüm takımları yenmesi de sürpriz değildi... Nitekim Hatay'ı yenip geldiler... Maç sonrasında havaalanında karşılama törenlerinin ardından Zafer Turan önemli bir cümle söyledi "Az hata yapan kazanacak...".
Sonrasındaki Malatya maçı yılın en kritik maçıydı belki de... Ne yazık ki Çarşamba maçıydı... Nitekim Pendik'de Hatay puan kaybetti...Kazansak lider olacaktık... Göztepe de 80. dk itibariyle liderdi. Malatya 58. dkda ikinci santrafor olarak İlyas Çakmak'ı yani Göztepe'nin ilk devreki ikinci santraforunu aldı. Göztepe ise sonrasında birinci (ve maçtaki tek) santraforunu yani Şaban Yılmaz Genişyürek'i çıkarıp yerine İlyas Çakmak'ın yerine aldığı Tunç Behram'ı koydu. 81. dkda gelen yedek santraforun yani Tunç Behram'ın atamadığı pasda giden ikinci santrafor İlyas Çakmak derin topa depar atıp stoperlerimizi ekarte ederek durumu 1-1 yaptı. Göztepe liderlik şansını, seriyi üçleme şansını kaybetti. Olumsuzken olumsuz giden olumluyken de olumlu giden takımın dengesi bozuldu. Topçular istediği için Atatürk Stadı'nda oynanması da giden oyuncunun rakibimize verilmesi de (her giden gibi bizim maçlarda harikalar yaratması hatta deparla gol atması vs) hata ve pekçok Göztepeliye göre puan kaybının en önemli sebepleriydi.
Çankırı maçı klasik lig sonuncusu maçıydı... Bu ahir ömrümde defalarca ama defalarca tekerrür ettiği gibi bu maçta da yine yeni yeniden lig sonuncusuna puan verdik... Ardından teknik direktör Zafer Turan istifa etti. Başkan önce kabul etmedi sonra etti...
Ardından teknik direktör arayıp kimse ile anlaşma aşamasına gelemeyerek bitirdi süreci Başkan Hüseyin Altınbaş... Kartalspor maçına hatta yetmedi Giresunspor maçına bir önceki yardımcı antrenörümüzle çıkmaya karar verdi. İlk maç için aldığı risk kayıpla sonuçlandı. İkinci maçta da aynı riski aldı... Tacettin Bakacak Oktay Çevik'vari bir başarı gösterebilecek mi zor olmakla birlikte dilemekden başka çaremiz yok... Maçın toplam 20 dakikasında futbol oynayıp üç gol bulup, üç pozisyon da daha harcayıp, 3-3 bitirmek ironikdi.
An itibariyle ikinci devrede ilk devreki ilk 8 maç gibi 12 puan almış durumdayız (ortalama 1.5). Önde olmamıza rağmen skoru korumayı başaramayarak galip gelmeyi beceremediğimiz Malatya-Çankırı-Çanakkale maçlarını kazanmaya muvaffak olsaydık şu anda liderdilk.
İlk devre sekizinci maçtan sonra Hatay sekiz maçlık bir seri çekmiş son maç Giresun maçına kadar ve yalnızca 3 puan kaybetmiş. Giresunspor 9. haftada Göztepe'mize yenildikten sonra 12 puan daha kaybetmiş. Göztepemiz ise Giresunspor maçını 1-0 alıp sonrasında 7 puan kaybetmiş (Üçü Tarsus önünde...).
İlk devreki kadrodan farklı olarak daha rahat pozisyon veren bir defansif yapımız var. Kartalspor maçında ilk devre 5-6ı maçda verdiğimiz kadar pozisyon verdik. Buna karşı ligin en iyi kadrosu bizde transfermarkt verilerine göre... Başkan Hüseyin Altınbaş'ın henüz oynamadığı kartlar kariyerli teknik direktör-sportif direktör ya da genel kaptan ve oyuncularımızın sürekli kamp yapabilecekleri bir ortamı organize etmeyi aylardır başaramamak... Urla tesisleri bitene sezon da bitecek muhtemelen...
Hatay'ın aynı performansı bu devrede de gösterebileceğini sanmıyorum. Sarıyer-Kartal-Malatya-Tarsus-Dardanel deplasmanları var. Son maçları da Giresun ile... Giresun da bir kez puan kaybederse bunun devam etme olasılığı az değil... Yukarıda da belirttiğim gib ilk devre Göztepe'den sonra 12 puan kaybetmişler...Şurası kesin ki bu sefer seriyi biz çekersek ya da rakiplerimizden yeterince az hata yaparsak bu ligden kurtulmayı başarırız. Bunun olması için başta futbolcular olmak üzere teknik kadro, Başkan ve taraftarın kollektif olarak bu işe odaklanması lazım... Oyuncuların, saçma sapan goller yemekden vaz geçmeleri, teknik kadronun en iyi seçimleri ve değişiklikleri yapması, Başkan'ın oynamadığı kartları oynaması ve taraftarın maça daha fazla müdahil olmak için çaba harcaması gerekiyor... Kartal maçındaki yapmadıkları gibi sakatlanınca çıkmaları (Rakibiniz protesto yaptığında oynamamanıza saygı duymakla birlikte gördüğünüz gibi siz sakatken rakip golü atmam demiyor...), maçın 20 dksında değil tamamında oynamaya çalışmaları, rakip ataklarda ve son dakikalarda oyuna konsantrasyonlarını kaybetmemeleri gerekiyor...
Tüm bunlar olurken hibe eden Başkanların son örneği (Ondan sonra verip geri alan yani hibe etmeyenler, vermeden varolanı ve çok daha fazlasını harcayarak borçlandıranlar geldi...) Göztepe için yapılabilecek fedakarlıkların bilinen belki de en uç örneği Bülent Başkan vefat etti. Allah gani gani Rahmet eylesin... Mekanı cennet olsun... Çok daha fazlasını pekçoğumuz için fazlasıyla önemli bir karakter olan Özkul için duygularıma hakim olup, yazabilir hale geldiğimde yazacağım lakin...
Evet en çok hata yapan değil, az hata yapan kazanıyor ve kazanmaya devam edecek ve bu ıssız kuytu köşelerden garip saha ve tribünlerden kurtulacak... Umarım oyuncularımız olumsuzu olumluya çevirmede ilk adımı yarın atar ve gerisini de getirip Armayı buralardan döndürmeyi başarır...
En azından bu kerelik başta Bülent Başkan olmak üzere tüm Ölümsüz Göztepeliler için...