Oğuz Reşat Sipahi
İnsanoğlu tekrardan kaçabilecek bilinç ve algı düzeyinden uzak olduğu için tarih tekerrürden ibarettir... Takımı buraya taşıdıkları için müteşekkir olduğumuz yönetim "arkasındayız!" mesajını verdikten sonraki iki-üç haftalık sürecin ardından, Hüseyin Kalpar Hoca da değirmen taşına dayanamayanlar kümesinin yeni üyesi olarak Göztepe tarihindeki yerini aldı. Forvete beşinci, altıncı tercihini almanın/aldırmanın/alınmasına razı olmanın cezasını çekti. Bize de çektirdi, çektirecek de... Geçen sene takımın ligde kalmasına katkılarından dolayı Hüseyin Kalpar'a teşekkürler.
Bunların olacağını ön görüp, hatta Sayın Başkan İmam Altınbaş'ın yüzüne defaten söyleyebilmek; üzülmeyi engellemiyor. Pek çok kere söylediğimiz, yıllarca yaşayarak öğrendiğimiz, yönetimce öğrenilmesi için de çaba harcadığımız ama öğrenilmesini başaramadığımız; Göztepe'de teknik direktör istikrarı isteniyorsa, özellikle iç sahada yenilmeyecek bir takım gerekiyor. Bu da ortalamanın çok çok üstünde iyi kadro ya da ortalamanın az üzerinde iyi kadro+üst düzey seyirci baskısı+gol atabilmek demek. Mümkünse bunların hepsi birarada olmalı. Zaten iç sahada kazanma oranın yüksek olursa hemen her zaman ilk üç içinde oluyorsun.
Göztepemiz Altınbaş dönemindeki iki şampiyonlukta da bir ya da iki üst ligin futbolcu ve teknik adamları (Özcan Kızıltan, Buca'dan gelenler, İlhan Şahin vs ya da Akif Basaran, bir üst ligden gelenler vs)+idari menajer benzeri iki karakter; Barış Güçlü ve Ali Gültiken ile başarılı oldu. Şu anki kadroda üst ligden oyuncu var mı? Gelen var da hala orada oynayabilecek sayı??? Başkan pek çoğunlukla İzmir'de bulunmadığı gibi, idari menajer de yok. Teknik direktörümüz de, Süperlig'de takım çalıştırmayalı çok olmuştu, zaten gitti de...Bundan sonrası??? Hüseyin Kalpar Hoca'nın gideceği haftalar önce belli olmasına rağmen B planı hazırlayamamış gözüken yönetimimiz bilir...
Lakin, kendi yorumumuzu da paylaşmak isteriz. Takımı Süperlig'de de taşıyabilecek bir teknik direktör, devre arasına kadar mümkün olduğunca iyi puan toplayabilmek için gerekli stadyum ve/veya bilet fiyatı değişiklikleri (Seyirci baskısı değişkenini lehe çevirebilmek için Alsancak Stadı ya da, Atatürk Stadı için sınır değer 10-12.000 kişiyi aşmak için 5 -1TL biletler) , motivasyon toplantıları (yemek, menajer vs) belki altyapıdan oyuncu alma (her hafta gol atan Fırat???) hamleleri ve devre arası iki üç nokta transfer belki ümitleri gerçek yapabilir.
Hayatta hiçbir şey yapmadan ancak karbondioksit üretebilir insanoğlu, o da kısıtlı bir süre... Duruma müdahale edilmezse de, ancak olanların olmaya devam etmesi izlenebilir. Filmin senaryosunun artık değiştirilmesi dileğiyle...
Her şey sadece Göztepe’miz için...