Gurup kurmak beş dakikayı almaz facebook ta..ama adam olmak için bazen ömürler yetmez..herkes herkesi memnun edemez..esasen bunuda yapmak zorunda değildir kimsede..yaşam,insanların birbirini rahatsız etmeden yaşamak zorunda oldukları bir süreçtir..rahatsız etmek veya etmemek kavramını,
fiziki ve zihinsel saldırılar diye düşünebiliriz..beş parmağın beşi bir olmadığı gibi,her yorumda herkesin hoşuna gitmeyebilir..buraya
kadarı işin genel anlamda,büyük çerçeveden görüntüsü..
günümüz sorunları ile alakalı olarak insanların beyinlerine inecek olursak, adı ne olursa olsun bir futbol takımının başarısı veya başarısızlığı
hayatı etkileyen en birinci olaylar sırlamasında korkutucu bir yükselişe geçmiş ve çoğu zaman Vatan Millet edebiyatını
dahi gölgede bırakır hale gelmiştir..bu ne derece doğrudur,tartışılır..futbol bugün sadece bir spor dalımı,yoksa başka
durumlarmı var??
uzun yıllar önce bir Sivas-Kayseri maçında ekmeklerin içine saklanarak getirilen bıçaklarla bir spor müsabakasında dünya insan
öldü..bu olay zamanın gerçeği değil,sadece iki vilayet arasındaki özel bazı durumlarla ilgili idi..
daha sonraki yıllarda mesela biz,İzmir'de maça gittiğimizde ilk maçta Karşıyaka'yı destekler,ikinci maçta ise Karşıyaka seyircisi ile
beraber Göztepe'yi desteklerdik..
İstanbul'da ise zamanın maçları neredeyse tamamı İnönü stadında oynanırdı..ve orada gittiğimiz bütün
derbilerde,Galatasaraylı,Fenerli,Beşiktaşlı yanyan otururlar ve maçı seyrederlerdi..bel altı küfürler hele hele
kadınların kızların küfürü mümkün değildi..
zamanlar geçti,futbol ,dolayısıyla spor,çıkar hesaplarına yenik düştü..
televizyon diye bir alet çıktı,Millet haftada bir kez yayınlanan bir lig maçını naklen şifresiz olarak TRT de seyredebilmeye başladı..fakat futbol hala
futboldu o sıralar.. daha sonra açılan özel tv ler futbolun katili olmak konusunda son derece başarılı çalışmalar yaptılar..Anadolu'yu tamamen yok sayan bir zihniyet Türkiye çapında yayın yapan İstanbul tv kanallarını Ulusal kanal ilan edip,İstanbul'un belli üç takımınıda göklere
çıkarmaya ve İstanbul'un dahi nerede olduğunu bilmeyen gariban insanları İstanbul'dan çokkk uzaklarda maç için kanlı bıçaklı yapmaya, birbirine düşürmeye başladı..
1988 yılında işkembesi büyük Ali Şen çıkıp Fenerbahçe'nin 25 milyon taraftarı var dedi..Galatasaray Beşiktaş ta altında kalmaz elbet..
Galatasaray da çıktı 25 milyon taraftarım var dedi..Beşiktaş biraz insaflı davrandı ve sadece 20 milyon taraftarı olduğunu söyledi..bu rakamları topladık,netice 70 milyon kişi idi..fakat söz konusu zamanlarda zaten Türkiye'nin toplam nüfusu 60 milyon dahi değildi..ve o nüfusunda yarısı kadın yani
büyük ihtimalle futboldan anlamayan seyretmeyen yurttaşlar..böyle işkembeden sallaya sallaya sokakta oynayan çocuğu en büyük kendilerinin olduğuna inandırdılar yine ULUSAL İSTANBUL MEDYASI aracılığıyla!!
nüfus çoğalıp gençleştikçe,dış dünya için tehlikeli olmaya başladık.. bunun için ayağımızı kaydırmaları gerekirdi..bu Millet nereye meyilli??bir kontrol ettiler,evet maç bunların yumuşak karnı!!o günden sonra Devlet politikası haline gelen teşvik vb çabalarla futbolla yatıp futbolla kalkmaya başladık..futbolla bu kadar ilgilenen bir toplum,esas görmesi gerekenleri göremezdi,hesap buydu!!ve yüklendikçe yüklenildi üzerimize..
sanki defalarca Dünya ve Avrupa Şampiyonu olmuş bir Ülkeymişiz gibi günde beş adet-sayıyla 5-adet futbol gazeteleri yayınlar olduk..
(üç defa Dünya Şampiyonu olmuş,ve dünyanın en büyük futbol federasyonuna sahip Almanya'da günlük yayınlanan tek futbol gazetesi dahi
yoktur!!!) ve elbette bu büyük takımların hepsinede birkaç koca sayfa ayırıp,Milletin beynini daha çok bulandırmaya başladık..bu takımlara, Hakkıyla Büyük
ünvanını kazanan Trabzon'u da ekledik ve artık tüm Vatan evlatlarını Galatasaraylı,Fenerli,Beşiktaşlı veya Trabzonlu olarak
kamplara ayırmaya başladık..
Türk Milletinin çok yakından tanıdığı büyük gazeteciler,ezeli rakip dedikleri takım avrupalıyla oynadığı zaman,rakip avrupalı takımı tutacağını belirten
çok Vatansever yazılar yazdılar!!!Çanakkale Geçilmez ruhu gazetecilerinde yardımıyla böylece mezara gönderildi spor
sahalarında.. spor dostluktur,oysa günümüzde yerini tamamen düşmanlığa bıraktı..bugün bir Fenerbahçe taraftarına deseniz-kardeşim zamanında Fenerbahçe taraftarı Metin Oktay'ı çağırıp alkışlardı- diye acaba inanırmı??savaşa gider gibi otobüslerde cam çerçeve indirip gidenler hangi mantıkla
yola çıkmaktalar??
onları bu derece dolduruşa kimler getirdi??
her tv kanalında, dünyanın parasını alıp saatlerce çok bilmişlik taslayan emekli futbolcularmı??
veya,üç büyüklerin kaybettiği her maçtan sonra esas suçlu olanların,yani Hakemlerin emekli olupta şu goldür bu değildir diye tv başlarında dünyanın parasını alıp ahkam kesenlerimi??
tv stüdyolarında saatlerce oturup,tamamı İstanbul'un kaymak tabakasına mensup ailelerin ,müteahhit veya işadamı kılıklı kelli felli çocuklarımı??
yoksa,stüdyolarda dahi birbirini boğazlayacak haddeye gelen bu garip insanları,ve bilumum bu tür olayları görmezden gelip aksine daha çok teşvik eden Devlet yapısımı??
yaşı 50 den fazla olanlar bilirler..zamanında bir Göztepe vardı..İzmir Takımı Göztepe,Türkiye'ye Mayıs ayını ilk defa gösteren,tamamı
Türk Futbolculardan oluşan,ve avrupa kupası maçlarının dahi çoğuna Türkiye'den otobüsle günlerce yolalıp giden
bir takımdı..ama,o devirde tv olmadığından maçları anlatan spikerler -Adnan Süvari'nin Aslanları- diye gözleri yaşlı olarak
anlatırlardı Efsane Göztepe avrupa başarılarını Türkiye'ye.. o zamanlar Ege Bölgesinin tamamında en fazla seyircisi olan takım
Göztepe'ydi..Türkiye'nin neresine giderse gitsin-Göztepe gelmiş-diyerek koşulup gidilen ve Avrupa Fatihi diye izlenen bir
takımdı..Göztepe'nin bu başarılı yıllarında yine Ege Bölgesinde satılan en yüksek tirajlı gazete ise,Türkiye'nin en eski
gazetesi olan İzmir Gazetesi Yeni Asır'dı..ilerleyen yıllarda bunlar elbette İstanbul Ulusal!!medyası için çekilmez olmaya
başladı..İstanbul'da yayın yapmak isteyen Yeni Asır çeşitli ayak oyunları ile engellendi..bunun üzerine Dinç Bilgin Yeni
Asır'ın İstanbul temsilcisi olarak- Sabah gazetesi-ni kurdu..Sabah gazetesi aldı başını gitti ve çok geçmeden İzmir
kökenli gazete patronları bahanelerle içeri atıldı ve gazete ve sahibi olduğu tv kanalları İstanbullu eline geçti..
ve veryansın edildi yine futbolda..her zaman her yerde en büyük üç takımdı..diğerleri figüran dahi olmaya layık
görülmemekteydi..ve bu büyütülen canavarlar yıllar sonra birbirlerini yemeye başladılar..
bugünkü durum ise şöyle..
başkanları suçlu veya suçsuz hapis yatan takımlar,
şike yaptı diye suçlanan milli futbolcular,
Milletin çocuğu pkk ile savşta parçalanıp ölürken askere gidecek diye yunanistana kaçıp orada gönül rahatlığpıyla futbol
oynayan milli futbolcular,
tvlerde haftanın beş günü salya sümük birbirine bağırıp duran,kazık kadar,kelli felli futbol yorumcuları, -kısa bir ara diye diye-topladığı reklam
paralarını bilmem hangi eski milli futbolcuya, ekonomik zorluklarla boğuşan Milletle alay eder gibi, trilyonlar olarak ödeyen garip dış kaynakllı tv kanalları,
rakip takımın sahasında,kazandığı bir maçta topu kıçıyla tutarak rakip takım seyircisi ile aklı sıra dalga geçen garip yaban adamı kaleciler,
saha içinde,-seni keserim seni şu yaparım bu yaparım- diyerek tehdit eden terbiye yoksunu kıçıkırık,beyin durlulmaları yaşayan psikopat
garip futbolcular,
durmadan değişen futbol federasyonları,
durmadan sıkıştıran kanun koyan yayıncı kuruluşlar,
genelde seyircisi olmayan takımlarla,bu koşullarda oynanmak isteyen,ve dünyada bir ülkenin dahi alıp Vatandaşlarına izlettirmek istemediği bir garip lig...
.............................................................
işte bu ligin adı SÜPER LİG..
aşağısı kurtarmaz..herşeyimiz zaten süper ligimizde oluversin..fakat ne hikmetse bu süper ligin süper futbolcuları,afrika
takımlarının bile devamlı katıldıkları her büyük turnuvayı süper seyirci olan bizler gibi süper plazma televizyonlardan
izlerler..
avrupa kupalarımı?? onu hiç sormayın..
Galatasaray bir defa Avrupayı dağıttı..Galatasaray bir defa şampiyon klüplerde yarı final oynadı.. Göztepe'de bundan 44 yıl önce avrupada yarı final oynadı..halen onların şanıyla yaşarız.. bunlar bize yeter..gerisine aklımız ermez.. emekli yabancı futbolculara Cennet olmaya devam edelim..heryerde çatır
çatır vergi ödeyen bu garip futbolcular Türkiye gibi vergi Cennetine elbette koşarak gelirler..şu an yanılmıyorsam 8 yabancı transfer etme Hakkı bulunmakta takımlarımızın..bence yetmez,tamamen serbest olmalı,öyleki parçalanmak isteyen Türkiye'ye örnek teşkil edip aslında hiç Türk oyuncusu dahi
oynatmamalı Türk!!takımları.. böylece Milli Takım bazında inşallah dervişlerle dualarla tekkelerle mollalarla dünya şampiyonluğuna vs ulaşabiliriz birgün...
Şahsi durumum=avrupada uzun yıllar birçok ülkeyi sadece futbol için gezmiş olan ben,evimden beş dakika sonra orada olabileceğim
maçlara dahi artık gitmek istemiyorum..sahada sinir küpü futbolcular,tribünde terbiye yoksunu kadınlı erkekli garip seyirciler,ve itiş kakışlarla yaşanılan sinir harplerine artık tahammülüm kalmadı.. herşeyin en tepesinde,Milli takım denen olayın her maçını illada milli malrdan usanmış İstanbul'da
yapması bana bir TÜRK MİLLİ TAKIMI DEĞİL,İSTANBUL MİLLİ TAKIMI olduğu gerçeğini gösterdi ki,avrupada gecelei gündüzlü
Mİlli takım ve diğerleri için gittiğim yollara lanet ettirdi..
artık maçlara gitmiyorum..
KAFAM DİNÇ..SİNİRDE
OLMUYORUM ARTIK..KİM KİMİ YENERSE YENSİN,UMURUMDA DEĞİL..
büyük bir futbol seyircisine, bu satırları yazdırtan tüm tv yorumcuları,tüm eski futbolcular,tüm ahlaksız futbolcular ve tüm uyutma hesabı peşinde giden politikacılara sevgilerimle...
Ali Efeoğlu...
İzmir...