Toni Kroos bizi ne ilgilendirir ki! - Okay Karacan

Pele, İsveç 1958; Ronaldo, Amerika 1994'teki Dünya kupalarında Brezilya Milli Takımı'nın en genç oyuncularıydı.

1958'de fotoğrafçıların çevresinde en az döndüğü Pele'nin gelecekte Dünya'nın en büyük futbolcularından biri olacağını kimse bilemezdi. 1994 yılında ise Brezilya Milli Takımı sahada kupayı elden ele dolaştırırken, tutkunun bir parçasına ilişmiş şekilde dolaşıyordu Ronaldo...

Kimse onun bir sonraki Dünya Kupası'nın esas adamı olacağını tahmin bile edemezdi.

Bu pazar, Brezilya'dan, eski kupalardan ya da yıldızlardan söz etmeyeceğiz. Kimileri şampiyonluk sevinci, kimileri şampiyonluğu kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyor olabilir. Kazananlar için gazete bütün hikâyeyi anlatıyor, kaybeden taraf genellikle başka sayfalara saklanacağından rotamızı yaklaşmakta olan Avrupa Futbol Şampiyonası'na çeviriyoruz. Favoriniz kim? Son şampiyon İspanya mı? Almanların bir turnuva takımı olması size Almanlar kazanır mı dedirtiyor olabilir mesela! İtalya, İngiltere, Fransa? Yoksa ev sahipleri için şansın daha fazla olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Gerçek şu ki Polonya ve Ukrayna, bazı oyuncular için unutulmaz bir kariyerin başlangıcı olabilir. Muhtemelen Zonguldaklı Mesut Özil için Alman milli takımını tutanların sayısı 2010 Dünya Kupası'na oranla daha fazla olacak.

Güney Afrika'da iyi bir başlangıç yapmıştı Mesut Özil... Çok karıştırmadan mevzuya giriyorum. Pele ve Ronaldo gibi takımının Dünya Kupası kadrosuna genç yaşta girip geleceğin yıldızı olmaya aday bir adamla Toni Kroos ile tanıştıracağız sizleri. Konuya Pele ve Ronaldo'nun 58 ve 94 Dünya kupalarındaki başlangıç kulvarından girmek Toni'ye en az onlar kadar güvendiğimiz anlamını çıkarıyor olabilir ve aslında bunu saklıyor da değiliz.

Toni'de 2010 Dünya Kupası'nda takımının Pele ve Ronaldo gibi yanına eklemlenmiş bir küçük parçasıydı. Brezilya'daki Dünya Kupası'nda Pele ve Ronaldo'nun ayak izlerini takip edip etmeyeceğini beklemeye tahammül etmeden ona odaklanıyoruz. Bazı oyuncuların büyük futbolcu olabileceğine dair ilk işaretler erken gelir.

Babasının anlatmasına göre Toni Kroos, daha 13 yaşındayken Avrupa'nın önde gelen kulüpleri, listelerinde ilk sıraya yazarlar ismini...

Ta ki 2004 Aralık'ında Uli Hoenes, Kroos ailesinin telefonunu çaldırana kadar mutlu ve umutlu bir hayatları, gelecekten büyük beklentileri vardır.

Telefonu açan Felix ve Toni kardeşlerin annesi Birgit, karşısındakinin kendini tanıtmasının ardından kısa bir tereddüt geçirir. Bayern Münih adına Hoenes'in onları arıyor olmasına inanamaz ve cevabını verir...

"Ya öyle mi, ben de Çin kraliçesi!.."

Zaman, 13 Mayıs 2012, Pazar

Aralarında 1,5 yaş fark olan Kroos kardeşlerden Toni'nin hikâyesi işte böyle başlar.

Felix birkaç sene sonra Werder Bremen'in yolunu tutacaktır ama Toni, Bayern Münih'in, Alman futbolunun dev takımının geleceğini şekillendirecek listeye girmiştir.

Alman futbolunun efsanelerinden eski Beşiktaş teknik direktörü Bernd Schuster'e benzeyen stilinden olsa gerek, Real Madrid'in ilgi alanındadır. Güçlü, hırslı, teknik ve oyun zekâsı üst düzeyde bir çocuk olarak değerlendirilmektedir. Londra takımlarının tümünün planlarında Kroos vardır. Wenger, Fabregas'ı Barcelona'nın elinden alabilmiştir ama Kroos konusunda şansı yaver gitmeyecektir. Alman futbolunun üretim kapasitesinin sorgulandığı bir dönemin ışıltılı soyadıdır Kroos...

Zekâsı baş döndürücüdür. Chelsea'nin ilgisini 'hangi genç futbolcuyu A takıma çıkarmışlar ki' tepkisiyle karşılar. Barcelona, Ajax, B. Münih gibi takımı altyapıdan inşa eden bir zihniyetin kendisi için doğru olduğunu, geleceğini ancak böyle daha iyi planlayacağını düşünür.

Daha onbeş yaşındaki Kroos ile Bayern Münih'i bir araya getiren her iki tarafın da en yükseğe çıkma arzusundan başkası değildir aslında..

Bastian Schweinsteiger, Lahm ve Andreas Ottl, Bayern'in gençlik akademisindeki 30 metrekarelik, içinde banyosu, mutfağı ve televizyonu bulunan odalarından ayrılırken Kroos, Sabener sokağındaki bu odalardan birine yerleşen 13 yıldız adayından biri olmuştur.

Genç takım direktörünün "elimizde ölçüm cihazı yok ama burada mükemmeli yaratmaya çalışıyoruz, tabii ki karakteri de" dediği Sabener sokağındaki akademi binası Kroos'un hayatını değiştirir. Bayern'deki ilk topla buluşmasında diğerleriyle arasındaki fark anında anlaşılan Kroos, bir sonraki yılın A takım kadro fotoğrafına Ribery, Luca Toni ve Ze Roberto ile birlikte daha 17 yaşındayken girer. Ne Beckenbauer, ne Müller, ne Breitner'in bulamadığı bir şansı kendisi yaratmıştır. Efsane teknik adam Ottmar Hitzfeld'in tartışılmaz bir yetenek olarak tanımladığı genç adamı en iyi özetleyen tespit yine kendisi gibi genç bir takım arkadaşından gelir.

Bir Şampiyonlar Ligi maçı için genç takım ekran karşısındadır. Devre arasında TV muhabiri B. Münih'in orta sahadaki sorunundan bahsetmekte ve bu konuyla ilgili sorular sormaktadır. O anda kalabalıktan bir ses yükselir "Toni dostum, sorunun çözümü Toni! Biraz bekleyin! geliyor..."

Toni Kroos, 2009-2010 sezonunda Bayer Leverkusen'de kiralık olarak oynadıktan sonra Münih'e geri döndü. Gelecek 10 yılın anahtar ismi olmak için Bayern'in agresif olmayan altyapı politikası sayesinde geleceğe ısıtılıyor.

Kroos, Alman futbol mantalitesinin bir büyük Alman kulübüyle olan eşzamanlı, eş karakterli yürüyüşünün modelidir.

Hazır gelecek haftadan itibaren milli takım gündeme gelecek, ardından EURO 2012 başlayacakken Kroos özelinden girelim ve bu sene en az yaptığımız aşağıdan yetenek çıkartma işine yeniden ilgi duyalım istedik. Aslında eşzamanlılık, milli takım derken kulüplerimizin bir kez daha sorgulanması gerekmez mi?

Muhtemelen Alman Milli Takımı'nda oynadığı için Mesut'a bu yaz daha az kızacağız ve Toni'yi daha iyi tanıyacağız...

13 Mayıs 2012, Zaman

http://www.zaman.com.tr/yazar.do?yazino=1286688

YORUMLAR

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter