İlginç bir taraftar profilidir GÖZTEPE tribünleri. Zira gerçek anlamda başarıya ,
güzel futbola , tıkır tıkır işleyen bir takım kurgusuna , estetik hareketlere ,
içeride dışarıda güzel oyunlarla yenen takımlara alışık değillerdir. Bünye kaldırmaz.
Her şey iyiye giderken bile herkeste , “Ya bu sefer ne olacak ta bu güzel gidiş
bozulacak acaba ? “ sorusu zihinlerde dolaşır durur.
İlk yarı bitmiş , GÖZTEPE’miz lider. Yapılacak şey belli. Aksayan yerlere 2-3
takviye , harika bir kamp dönemi , takım içerisindeki arkadaşlığı pekiştirme ve
takım halinde şampiyonluğa kilitlenmek. Hepsi bu. Peki gelişmeler ne yönde ?
Önce bu zorlu dönemde takımın kaptanı gönderilmiş. Lig sonuncusu olan ve
gruptaki hemen hemen her takımın averajını düzelttiği Gebzespor ile berabere
kalınmış. Ligin en kaliteli golcülerinden biri olan Tayfun’a ağır bir para cezası
verilmiş. (Burada bu ceza vermenin bizim bilmediğimiz çok çok haklı bir sebebi
olabilir) Sonrasında da ligin en kritik maçına – ki bu maçı kazanmak demek puan
olarak olmasa da moral olarak şampiyon olmak demek – bu golcüden yoksun
gitmişiz. (Tayfun’u bu maça götürmemenin mantıklı izahını ise mutlaka bilmek
isteriz?) Ne olmuş peki : Yenilmişiz. Artık 2 değil üç şampiyon adayı var ve yarış
son hafta son dakikaya kadar sürecek.
SORU 1 - Kurulan takım bu ligin üzerindeyse , rakiplerimiz bol miktarda
puan kaybettikleri halde NEDEN puan durumu halen böyle ?
SORU 2- TAYFUN ÖZKAN’ın şahsi kompleksi ile yaptığı hata sonucunda
hiç kimse GÖZTEPE’den büyük değildir mantığından hareketle kadro dışı
bırakılıyorsa , bu kararın yanlış olduğu gün gibi ortada iken , bu kararı
veren kişinin şahsi düşünceleri GÖZTEPE’mizden büyük müdür ?
(Sayın Özcan Kızıltan kadro dışı bırakma olmadığını söyler. Bu durum
Daha da vahim)
En sonda söylenmesi gerekeni en başta söyleyelim ve başka konulara dikkat
çekelim. Her şeye rağmen ipler kendi elimizde. O şunu yapmış bu bunu yapmış ,
o yenmiş bu yenilmiş demeye gerek yok. Sırası ile Sarıyer, Hacettepe ,
Körfezspor , Adıyamanspor , Çankırıspor ve Bandırmaspor’u yenip şampiyon olmak
bizim elimizde. Bu süreç içerisinde Bandırma ve Bugsaş puan kaybederlerse ne ala.
Ama bizim bunu beklemek gibi bir zorunluluğumuz yok. Sorun şu : Takımımız bunu
yapabilir mi ? Şampiyon olacaksak yapmak zorundayız. Zaten şampiyon kelimesinin
de anlamı bu.
SORU 3 – Takım kendisini toparlayarak şu 6 maçı alabilecek kıvama kimin
etrafında kenetlenerek gelecektir ? ALİ GÜLTİKEN ? ÖZCAN KIZILTAN ?
SERDAR SAMUR ?
Göztepe taraftarı daha önce ÖZKAN CENGİZ kardeşimizin harika bir yazı
ile dile getirdiği gibi mükemmel bir futbol bilgisine sahiptir. Neyin ne olup ne
olmadığını anlar. Yapılan bariz hataları görüyor. Değerlendiriyor. Taraftar forumlarında
onlarca yazılan şey var ki , çoğu tek bir gerçeğe parmak basıyor : YAPILAN FAHİŞ
HATALAR VAR. BU DURUM GÖZ GÖRE GÖRE BAĞIRA ÇAĞIRA GELDİ. Onun için ben
bu konulara hiç değinmek istemiyorum. Maç öncesi ve maç sırasında yaşanan olaylara
değinmek istiyorum. Sebepleri , sorumluları , çözüm yolları. Hiç kimseden korkmadan ,
çekinmeden hem suya hem sabuna dokunarak yazalım. Yazalım ki HAKSIZLIĞA
KARŞI SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR ikazına maruz kalmayalım. Gördüğümüzü bildiğimizi
paylaşalım.
Göztepe taraftarı stad önüne geldiğinde hiç bekletmeden tanesi 1 lira olan
(olması gereken) biletler alınıp taraftar süratle stada alınmalıydı. Stadın girişinde
ve içeride kesinlikle polis ve çevik kuvvet olmamalıydı. 10 toma , onlarca biber gazı
omuzlamış çevik kuvvet mensubu hepi topu 500-600 sivil !!! GÖZTEPE taraftarı için
organize bir hazırlığın göstergesi değil midir ? Alanya’da 3 aşağı 5 yukarı aynı tribün
vardı. Bizler tribünlerdeki simaları hangi grup ya da dernek olursa olsun tanıyoruz
biliyoruz. Alanya’da maça biber gazı ile gelmiş çevik kuvvet polisi var mıydı ? HAYIR.
Tomalar varmıydı? HAYIR. GÖZTEPE taraftarı kavga gürültü yaptı mı ? HAYIR. Polise
saldırdı mı ? HAYIR Eee. Yanlış nerde ? Alanya emniyetinde mi , Ankara emniyetinde
mi ? Hem de Alanya’da 90.dakika da gol yedik ve 1 puan bıraktık. Ne oldu ? Hiçbir şey.
Efendi gibi döndük geri. Ya da İzmir’deki maçları düşünelim. Olay çıkartmak için
Deplasmana gitmekle itham ettiğimiz insanların hepsi ve hatta çok dana fazlası yine
tribündeler. Polis yine orada. Bu insanlar İzmir’de de alkol alıyorlar. Eee. Her hafta
bu kişiler polisle mi çatışıyor ? HAYIR. Aldığımız bir saha kapatma cezası var mı ?
HAYIR , HAYIR , HAYIR.
İçimizden bazı arkadaşlarımız “Ya kardeşim iki bira az içsinler maç biletini
alıp ta girsinler “ gibi bir yaklaşım içerisine lütfen girmesinler. Bu işin kolaycılığına
kaçmak olur. Olayları bir bütün olarak görmek gerekir. Ben içimizde alkol alınca
sapıtan arkadaşlarımızı yine kendi oto kontrolümüz ile etkisiz hale getirdiğimizi
defalarca gördüm. Keşke onlar da o kadar alkol almasa. Ama onlara terbiye vermek
biber gazı ya da copla mı oluyor ? HAYIR.