Bülent Buda-Milliyet

Zenginliğin ölçütünü tanımlamada çelişkiye düşüyorum bazen. Parayla insan arasında sıkışıyorum; hangisi daha değerli? Sonra bu tür bir çelişkinin, hayatı algılayış biçimimle bana yakışmadığını düşünüyorum. Ama insanın bir yanı da bayağı eksik kalırsa ikilemin kaçınılmazlığı ağır basıyor. İnsanı mutlu eden ön önemli şey, varlıklarıyla ihtiyaçları arasında kurabildiği dengeymiş. Sorun da insanın o dengeyi kurabilmesindeymiş.
Yanıtlaması zor, netameli bir konu bu. ‘Gereksinim’ dediğiniz şeyleri azaltmadıkça, mutlu olmanız olanaksızlaşıyormuş. Orhan Veli’ye, arkadaşları bir keresinde, “Çok içiyorsun. Erkekliğini yitireceksin” demişler. Şair de yanıtlamış; “Ya ben rakıyı erkekliğimden çok seviyorsam...”
“Dostluk parayla ölçülmez” denir; iyi de para da olmayınca ötekisi zor bulunuyor. Tiyatro sanatçısı Zihni Göktay, “Espri tokat gibidir. Atıp kaçacaksın, uzatırsan saçaklanır” demiş. İnsanla para derken benim meramım da saçaklanmaya başladı. Elbette ‘insan’dan yanayım; öyle de yaşıyorum. İyi ki varlar; hayatım onlarla ışıklanıyor.
Nereden aklıma geldiyse, çoğu kadınla erkek, ilk buluşmalarında kılık-kıyafetlerine bayağı özen gösterirler. “İlk izlenim önemlidir” denir ya... Oysa büyük şair Tagore, “Olduğun gibi gel. Süsünle gecikme” diyor. Neden kendi halinden farklı görünmek ister ki insan? Niye gecikir ki? Zamanın bir yerinde İstanbul Caddebostan’da güzel bir kadınla akşam yemeğindeyiz. Kendileri, alımlı, bayağı da birikimli. Yiyecek-içecek siparişlerini bile o verdi. Bonfile, salata, kırmızı şarap... Mekanda derinden br klasik müzik tınısı geliyor.
Birden, “Franz List, bu eserini nasıl besteledi biliyor musun” dedi? Haliyle “Hayır” dedim. “Ölüm döşeğinde” dedi. Ben de, “İyi etmiş” dedim. Ortak bir arkadaşımız tanıştırmıştı. İlk buluşmamız... Dobra bir kadındı. “Sen kimsin” dedi, söyledik, “Damlacık’tan İstanbul’a gelmiş şanslı bir futbolcu...” “Yemekten sonra ne yapıyorsun” dedi. “Evde yıkadığım kuruyan çamaşırları toplayacağım” dedim. “Beraber toplayalım mı” dedi. “Elbette” dedim.
Bazen; aşılamaz, zor geçitler var sanırsınız önünüzde. Öyle değil. Ne denli doğalsanız o denli kolaylaşıyor buluşması derin farklılıkların...