Yeni bir yıla girdik. Başında yeni olan her şey bir ilk, bir başlangıçtır. Eski olan, ancak herhangi bir şey gibi kenara atamadığımız 2009 yılına istesek de, istemesek de ara ara dönüp bakacağız...
Çok da başa gitmeden hemen bir dönelim, 2009’a...
Mesela Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kedi yavrusu gibi ensesinden tutup kapının önüne koyduğu, milli tekvandocularımıza ne oldu dersiniz? Ankara kulübü sahip çıktı. Hem de hak ettikleri değeri vererek... Bizim vergilerimizle idare edile(meye)n, Büyükşehir Spor Kulübü İzmir’in öz evladı millilerimize, Başkent’imiz kucak açtı. Tekvandocularımıza sahip çıkarak bizi utandırdı, hem de ne sahip çıkmak. Devlet ödül yönetmeliği sayesinde sporcuların kulüplerine kazandırdıkları tonla parayı, ‘Biz istemiyoruz o ödülleri de siz alırsınız’ diyerek... Merak edenlere, biz, İzmir olarak sporcularımızın bugüne kadar kazandırdıkları parayı, sıkılmadan, BŞB’nin kasasına indirdik... Başkandan halen bir açıklama, bir tık sesi yok, sanki demokrasi ile değil, krallıkla yönetiliyoruz.
Yine 2009’un son günlerinde öğrendik ki; Altay ve Karşıyaka eski oyuncularının alacakları nedeniyle Türkiye Futbol Federasyonu’nun ‘Transfer yasaklısı’ olarak kara listesinde ilk sıraya oturmuş. Kulüp başkanları verdikleri demeçte, ‘Biz, bunların yaşanacağını biliyorduk, transferi sezon başında tamamladık zaten şimdi ihtiyacımız yok’ demişler...
Göztepe, Akhisar’ın altyapı oyuncularıyla açık ara fark atarak Play Off’a yükseldiği gruptan son maçta zorla çıktı. Üç yıldır 104 oyuncunun gelip gittiği transferden sorumlu yöneticisi İsmail Hakkı Gül, ‘Alınan oyuncuların seçiminde hata yapmadım. Hedefe gidiyoruz’ demiş. Şaka gibi ama gerçek. Örnekler daha çok, ama şimdilik yeter. Türkiye’de komedinin markası olmuş Cem Yılmaz’ın tahtı İzmir’den sallanıyor haberi yok...
2010’un, spor alanlarımızda, iyi şeylerin başlangıcı olması dileğiyle...
Olmazsa da üzülmeyin, İzmir’de ki, bakış açısıyla 2011 var, 2012 var, 2013...
Barış Yengiloğlu-Milliyet-6 Ocak 2009