Neler oluyor?
Tayyar Özdemir
Yenigün-16 Aralık 2009
Futbolumuzun tansiyonunu ölçmek için her hangi bir alet yok. Hele, hele dünya futbolu ile arasındaki farkı ölçecek de bir alet daha bulunmadı. Ancak futbol bilginleri bu konularda görüş ortaya koyup kendilerince derecelendirmeyi yapıyorlar. Bizim konumuz bu değil aslında… Bizim konumuz her geçen gün gerileme içindeki futbolumuzun içinde yeşeren ve son dönemlerde iyice kendini gösteren çirkinlikler. Futbolsuzluk çeken ülkemizin bir de başına bu olumsuzluklar çökmeye başlayınca durum daha da vahim olmaya başladı. Baksanıza Fenerbahçeli Kazım için ortaya atılan iddialara. Kendi kulübünde gece yaşamı ile dikkati üzerine çeken Kazım Kazım’ın şimdi de şike dedikodularıyla başının ağrıması hayra alamet mi dersiniz?

Bundan üç yıl önce Trabzonsporlu Gökdeniz’in iddia oynadığının tespit edilmesinin ardından uzun bir süre ceza alıp yeşil sahalardan uzaklaştırılması unutulmadı. Ama gelin görün ki, bu olumsuzluğu göz ardı eden yine biz değil miydik? Ne yaptık cezalı Gökdeniz’in cezası bitince ay yıldızlı formayı sırtına geçerdik. O da bir süre sonra ülke dışından çıkıp Rusya da futboluna devam ediyor. Bu iki olayın dışında birçok takımın adı ortaya atılmaya başlandı. Küçük köy takımı iddianın başrol oyuncusu gibi sürekli adı her alanda geçiyor.

Son maçlardan biri olan Altay, Karşıyaka maçının bile bu tablo içinde yer alması insanı gerçekten rahatsız ediyor. Bank Asya’daki ilk maçta Altay Karşıyaka’yı 4-1 yenmişti. Bu iddialar gerçekten doğru mu şimdilik bilinmiyor ancak Fenerbahçeli Kazım’ın adı Alman polisinde farklı biçimde geçiyor. Zira oyuncunun ses bantları yanında diğer kanıtların olduğu da iddia ediliyor. Bir tarafta durgunluk içindeki futbolumuz bir tarafta da iddia oyununun olumsuz etkileri ülkemizin sorunu haline gelecek gibi. Yüksek paraların ortaya çıkıp büyük kazançlara sahne olan bu durumların sonucu nasıl bitecek? Ben de merak ediyorum doğrusu. Ama şurası bir gerçek ki, oyuncuların bu alanda rol almaları hiç de etik değil.