Rıza Çalımbay Hocam Göztepe'ye gitmişti. Ümit Milli Takım'a çağırdığı futbolcuları Göztepe'de toplayarak takımı bir noktaya taşımak istiyordu. Beni de Göztepe'ye aldı. Orada yeniden futbola başladım.
Çok net söylüyorum, Rıza Çalımbay. Onu farklı kılan insanlık yapısı. Bir teknik adam önce insan olmalı. Rıza Çalımbay bütün futbolcularına evladı, kardeşi gibi insanca yaklaşıyor. Hiç kimseye ceza verme taraftarı değil. Hiç kimseye karşı olumsuz bir tavrı yok. Otoriter ama zamanında ve yerinde. Hiçbir zaman futbolcunun kötü olmasını istemez. Bir yanlış yaptığında hemen biletini kesmez. Mutlaka sahip çıkar ve kazanmak için elinden geleni yapar. Bu da beni çok etkiliyor. Zaten her gittiği takımda başarılı olmasının altında da oyuncuların biraz da onun için oynamasının payı var.
Cem Baki Tam Saha'ya neler söyledi... Turkcell Süper Lig'in en golcü orta saha oyuncularından biri; Cem Baki. Çaykur Rizespor'daki istikrarı ve puan getiren kritik golleriyle yıllardır belli bir çizginin üzerinde duruyor. Ancak futbola başladığı dönemde rakiplerinden çok trafik canavarıyla mücadele etti. Ümit Milli Takım'a çağrıldığında kampa giderken trafik kazası geçirdi. Dardanelspor'a transfer olacağı sırada bu defa bir otomobilin çarpmasıyla futboldan ayrı kaldı. 22 yaşına geldiğinde yine bir trafik kazasında dizi kırıldı. Eşinin büyük desteğiyle sağlığına kavuştu ve o dizinin üzerinde 30 yaşını buldu.Karamürselliyiyim ancak Küçükyalı'da doğup büyüdüm. Futbola da Maltepe'nin minik takımında başladım. O dönemde Kartal'ın altyapı antrenörü tarafından beğenildim ve oraya geçtim. Bir sezon PAF takımında oynadıktan sonra Yılmaz Gökdel döneminde A takıma alındım. Sonrasında Enver Kâtip ve Adnan Dinçer dönemlerinde banko oynamaya başladım. O dönemde 3-5-2 sistemi vardı ve sağ kanatta oynuyordum. İyi performans gösterince taliplerim arttı ama 1996 senesinde 65 milyar bonservis bedeli konulunca bir yere gidemedim. Daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyespor devreye girdi. İki belediyenin diyalogları sayesinde transferim gerçekleşti ve 4 sezon Büyükşehir Belediyespor'da oynadım. Büyükşehir Belediyespor'da oynarken Rıza Çalımbay beni Ümit Milli Takım'a çağırdı. Ama kampa giderken trafik kazası geçirdim, köprücük kemiğim kırıldı ve dolayısıyla kadrodan çıkarıldım. O da son oldu zaten. Daha sonra Erdoğan Arıca beni Dardanelspor'a istedi ama yine bir trafik kazası geçirdim ve gidemedim. Bu defa otomobil kullanmıyordum. Yolda karşıdan karşıya geçerken araba çarptı ve bu da bir dönüm noktası oldu. Ama yine de çok iyi bir sezon geçirdim ve orta saha oyuncusu olmama rağmen 12 gol attım. O sezon bir trafik kazası daha geçirdim ve dizim kırıldı. Son 6-7 maçta oynayamadım. O noktada futbol hayatın bitseydi ne olacaktı? Yapabileceğim hiçbir mesleğim yoktu. Müthiş bir karamsarlık hali yani. Diz kırığı felaket bir şey. Ama üç ay içinde, hayatımda yemeyeceğim şeyleri yiyerek düzeldim. O sırada Rıza Çalımbay Hocam Göztepe'ye gitti. Ümit Milli Takım'a çağırdığı futbolcuları Göztepe'de toplayarak takımı bir noktaya taşımak istiyordu. Beni de Göztepe'ye aldı. Orada yeniden futbola başladım ve bu diz o günden beri beni taşıyor. Çünkü özel hayatına çok dikkat eden ve çalışmayı çok seven bir insanım. Göztepe'deki ikinci sezonumda performansımı artırıp Gaziantepspor'a transfer oldum. Konuşurken arada birçok teknik direktör ismi geçti. Bilgisi ve davranışlarıyla seni en çok etkileyen teknik direktör hangisi? Çok net söylüyorum, Rıza Çalımbay. Onu farklı kılan insanlık yapısı. Bir teknik adam önce insan olmalı. Rıza Çalımbay bütün futbolcularına evladı, kardeşi gibi insanca yaklaşıyor. Hiç kimseye ceza verme taraftarı değil. Hiç kimseye karşı olumsuz bir tavrı yok. Otoriter ama zamanında ve yerinde. Hiçbir zaman futbolcunun kötü olmasını istemez. Bir yanlış yaptığında hemen biletini kesmez. Mutlaka sahip çıkar ve kazanmak için elinden geleni yapar. Bu da beni çok etkiliyor. Zaten her gittiği takımda başarılı olmasının altında da oyuncuların biraz da onun için oynamasının payı var.