Oğuz Reşat Sipahi
Ülkenin yaklaşık yarısının mutlu olduğu kalan yarısının ise bedbaht gözüktüğü… Ülke dışında yaşayan vatandaşlarımızın ve yabancı menşeili Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sonucu belirlemiş gibi göründüğü bir seçimin daha ardından…
Ekonomide beklenen devalüasyon ve zamlar ardı ardına gelmeye devam ederken… Mayıs enflasyonunu %1’in altında hesaplayan Türkiye İstatistik Kurumu’na inancımız ve saygımızı bu soru ile ifade edebiliriz … Eğer Mayıs ayı enflasyonu gerçekçiyse ki böyle olma olasılığı gelecek sezon bir Türk takımının fitbolda Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu alma olasılığına yakın gözüküyor… Ortada bir yanlış varsa işvereninden çalışanına yüzde kaçı bu yapılanı helal eder? Hep dediğimiz gibi Yüce Halkımızın takdirine saygımız her daim sonsuzdur.
Bütün bunlar olurken Göztepe play offda ilk maçta ligin son maçında deplasmanda berabere kaldığı Bodrumspor’a 3-1 mağlup olarak üst lige çıkma olasılığını gelecek sezona bırakmış oldu.
Ne demiştik? “En kibar deyimle saçma ve adaletsiz bir şekilde rövanşı olmayan ve deplasmanda oynanacak ilk maç en zoru olacak… Geçerlerse… Kimse sakatlanmaz, anlamsız kırmızı kart görmez, saçma sapan penaltılar ya da son dört maçtaki gibi adeta kendi kendine goller yememeyi becerirlerse… Olası penaltılarda kaleciler erken atlamazsa… Hakemler tarafından doğranmadan, adil maçlar oynamaları başarılırsa ki yönetimin temel görevi şu an bu maçların adil oynanabilmesi için İzmir’deki tüm siyesetçilerden destek istemesi olmalıdır… Gözümüzün bebeği Göztepe, çok çok büyük olasılıkla kırmızı elmaya bir kez daha ulaşacaktır… Gelen günler geçen günlerden güzel, sonu üst lig olsun…”
Play offa kalan bütün takımların yönetimleri çeşitli tonlarda “Çıkmak istiyoruz… vs.” açıklaması yaparken… Türkiye’nin ilk yabancı menşeili fitbol yatırımcısı Sports Republic’in Sayın Rasmus Ankersen’i ve Sayın Dragan Solak’ının herhangi bir cümlesini duymadık…
Göztepe maçın başında üçüncü bölgede presle kazandığı topları bol keseden harcarken… Rakip ilk bulduğu pozisyonu gol yapıverdi… Göztepe’nin er geç bir gol bulacağı kesindi ki nitekim buldu… Ama öncesinde kendi kalelerine attıkları golü çıkartamadılar ve maçı 3-1 kaybettiler…
Ligin son maçında Arda’nın yediği anlamsız gol… Play offda tek maçlık sistemde oynanana ilk turda ilk maçın deplasmanda oynanmasına neden olurken… Göztepe bu maçta da bu sefer kendi kalesine yediği golün (hem İsmail Köybaşı’nın hem Arda Özçimen’in hatalı olduğu kanısında camianın büyük kısmı) esiri olurken… En zor maç olarak tanımladığımız ilk turda eleniverdiler…
Velhasıl-ı kelam… Takım başarı şehvetine sahip gözükmeyen yöneticileri sayesinde değil… Ama başarı şehvetine sahip topçuları ve teknik heyeti sayesinde… Düşme korkusunu atlatabilerek sezonu bitirdi ve play off oynamaya hak kazandı… Lakin tek maç oynanacak ilk turu deplasmanda oynama riskini almayı tercih edince… Transfer dedikodularından etkilenebilecek genç ve tecrübesiz kaleci oynatmanın…. Ve atanına yatırım yapmamanın bedelini üst lige çıkamayarak ödedi… Açıklamasızlık hala devam ediyor ki hala en ufak bir beyan duyamadık… Taraftarı üst lige çıkmaya istekli olduklarına inandırabilecekler mi? Akdeniz toplumlarının dokunmatik insanlar olduğunu anlayabilecekler mi? Takım dağıtılacak mı? Yoksa üstüne iyi 3-5 üst düzey transferle çıkmanın yolu mu açılacak? Başarı şehveti gelecek mi? Neler olacak ya da olmayacak? Ömrümüz yeterse göreceğiz… Hep dediğimiz gibi gelen günler geçen günlerden güzel olsun…