Özkan Cengiz / Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. 

Son zamanlarda taraftarlardan, camialardan, futbol yöneticilerinden en çok gelen soruların başında geliyor. Bizim Kulübü halka arz edemez miyiz?

Biraz ekonomik gelişmeleri takip eden, biraz futbol ekonomisi takip edenlerin aklına gelmesi çok ta şaşırtıcı değil. Çünkü özellikle son iki sene de Borsa İstanbul’da işlem görmeye başlayan şirket hisseleri oldukça fazla. Bu şirketlerin genel yapısına baktığımız da bugün süper ligde mücadele eden kulüplerin hacimsel büyüklüklerinden çok uzakta değiller. Kulüplerin de en çok paraya ihtiyaç duyduğu bir konjonktür olunca ister istemez zihinlerde bu iki olgu bir araya geliyor. 

Dernek yapısından Şirket yapısına dönüşmeye bu yazımızda uzun uzun değinmeyeceğim ama temel olarak konuşmak gerekirse böyle bir yola çıkabilmek için Kulüp yapısının bir A.Ş’ne dönüşmesi ilk şart.

Bir şirketin halka arz olabilmesi için onlarca hukuki süreç sayılabilir ama en basitinden ilerlersek iki tane temel gereksinime ihtiyaç var.

1) Halka arz edilecek şirket hisselerinin, aracı kurumların deyimiyle “mal”ın alıcısının olması, yani bir şey satmak amacıyla yola çıkıyorsanız elinizde satılabilir bir mal olmak zorunda. Baktığımız da Süper lig kulüpleri bu açıdan çok ta avantajlı durumda. Çünkü bireysel yatırımcıların, teknik ve mantık analizinden çok duygusal alımlar yaptığı borsa İstanbul kulüp hisselerinin satılması için çokta uygun bir Pazar. Çünkü kulüplerine duygusal bağları olan kitleler kendi kulübüne ortak alma motivasyonu ile finansal düşünceden uzaklaşarak duygusal kararlarla bu hisselere olağan üstü ilgi gösterebilir.

2)  Tabi ki işin hukuki boyutu sonuçta mevcut Sermaye Piyasası yasaları ve Borsa İstanbul düzenlemeleri halka arz olacak şirketlerden belli koşulları sağlamalarını istiyor. Burada gene çok fazla teknik ve hukuksal detaya girmeden en temellerden bahsedersek, bu şirketlerin son iki yıl kar etmelerini ve öz kaynak borç oranlarının belli bir kriteri sağlaması kaçınılmaz şart. Şu anda sadece futbol kulübü gelir giderleri ile ne yazık ki bu iki kriteri sağlamak mümkün değil çünkü kulüplerde kar edebilmek ve karları biriktirip borç/öz kaynak oranını belirli bir noktaya getirmek imkansız. 

Futbol A.Ş.’lerin içine bir takım gelirler (mağaza, kira, reklam, hak vb), bir takım varlıklar (araziler, arsalar, binalar, üst kullanım hakları vb) konularak bu kriterler sağlamak zor olsa da mümkün, ancak bunları yaparak güçlü bir A.Ş. haline gelseniz de bu sefer ilgili düzenleyici otoritenin futbol kulübü olmaz tavrı ile karşılaşıyorsunuz. 

Neden böyle bir tavırları var gene çok detaya girmeden analiz edersek hali hazır da Borsa İstanbul'da işlem gören futbol kulüpleri onlar için tam bir baş belası durumunda, normal bir ticaret şirketi olsalar çoktan borsa kotundan çıkarılacak veya SPK tarafından müdahale edilecek şirketler kitlesel güçlerinin sağladığı korunaklı yapı ile borsada işlem görmeye devam ediyor. Bunlara bir çare bulamazken yeni dertler istememeleri de ne yazık ki haklı bir gerekçe.

Pekiyi! Türk futbolunun kaynağa ihtiyacı var, Borsanın da daha çok bireysel yatırımcıya bu iki ihtiyacı bir yol bulup bir araya getiremez miyiz? Gelin hep beraber beyin jimnastiği yapalım.

İlk olarak şunu açıkça ifade etmek lazım böyle bir ortamda bireysel kurtuluş zor ya hep beraber ya hiçbirimiz öncelikle kulüpler bunu kabul ederek yola çıkmaları gerekiyor. Eğer bunu başarabilirlerse mesleki tecrübelerimiz ile 30 yıllık tribüncülüğümüzü birleştirerek düşündüklerimizi dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışalım. 

İlk model Futbol Yatırım Holding A.Ş. (veya girişim sermayesi) olarak tanımlayacağımız model;

Hiç teknik detaya düzeltilmesi gereken TFF talimatlarına girmeden en üst bakış açısı ile özetlersek 

• Bir Futbol Yatırım Holding A.Ş. kurulur,

• Tüm kulüpler (veya girmek isteyen kulüpler) Futbol A.Ş. lerin'de sermaye artırımı yaparak hisselerinin bir kısmını bu yatırım holdinge geçmesini sağlarlar, 

• Yatırım holding A.Ş. iştirak ettiği hisseleri değerleyerek finansal raporlarını oluşturur.

• Daha sonra halka arz olur, 

• halka arzdan topladığı nakit girişi ile kulüplerdeki paylarını artırırır.

• ve daha sonra sermaye artırımları ile taze kaynaklara ulaşan, finansal durumlarını düzelten artık kendi başına halka arz olabilecek olan Futbol A.Ş.’leri halka arz ederek çıkar, yatırım holding işlevini bu proje için tamamlayarak yeni yatırımlara yelken açar. Belki 1.lige belki basketbola doğru yol alır.

Kilit soruya gelelim bu Yatırım Holding A.Ş.’i kim kurar ilk sermayeyi kim koyar. Esasında basit mantık parası olan yatırım yapmak isteyen kurar, daha somut bakarsak, Kulüplerden alacağı olan bankalar kurabilir. Parası olan kulübüne harcamak isteyen ama şu anda dipsiz kuyuya atar gibi para harcamak zorunda kalan Kulüp Başkanları kurabilir. Futbola yatırım yapmak isteyen yatırım fonları, portföy yönetim şirketleri kurabilir. Projeye ve kulüpleri ikna edeceğine inanan herkes bu yoldan yürüyebilir. 

Bu birinci model fazlaca finansal fazlaca futboldan uzak gelebilir, o zaman daha zor ama daha güzel bir modele geçelim.

Halka Açık Süper Lig A.Ş. Modeli

• Tüm Kulüplerin ortak olduğu bir Süper Lig A.Ş. Kurulur,

• Süper lig tüm hakları ve yönetimi ile beraber bu A.Ş.’ne devir edilir,

• Tüm yapının sınırları belli olunca ligin pazarlama, reklam, yayın, vb gelirleri tek bir havuzda toplanır,

• Gelirlerin bir kısmı Lige katılım bedeli olarak kulüplere dağıtılır. 

• Süper lig aş finansal raporlarında oluşan kar ve varlıklarla kriterleri sağlayan süper lig A.Ş. Halka arz olur.

• Halka arz’dan gelen para ortaktan satışsa zaten kulüplere gider veya sermaye artırımı ile olduysa birikmiş borçlarını ödemesi için veya yatırımlarını yapabilmesi için kulüp futbol aşlerin belirli hisselerine sermaye artırımları vasıtası ile ortak olunur.

• Hem artan lig gelirleri, hem de hisse devirleri nedeniyle finansal durumlarını düzelten artık kendi başına halka arz olabilecek olan Futbol AŞ’ler halka açıldığında hisse alındıysa hisseleri satarak yeniden süper lig aş de fon toplanır. 

• Toplanan fonlar da diğer gelirlerle beraber lig kalitesi, yayın kalitesi vb Türk Futbolunu geliştirecek yatırımlar gerçekleştirilir.

Kilit soruya gelelim bu işi kim yapar, Ancak Kulüpler Birliği yapar, tabi TFF’nin de süper ligi böyle bir yapıya devretmeye razı olması gerekir. 

Her iki modelde ütopik gibi dursa da esasında bir birliktelik oluşturulduğunda çokta kolay uygulanacak modeller, ve önceki yazılarımızda ısrarla ifade ettiğimiz Türk Futbolunun aradığı kurtuluş olabilir. Ancak bu modellerin gerçekleşebilmesinin tek temel koşulu var.

Tüm Kulüpler hatta kulüplerle de sınırlı değil tüm futbol paydaşları içinde bulunduğumuz ortamda tek başına kurtuluşun mümkün olmadığını ya hep beraber ya hiç noktasında olduğumuzu idrak etmeliler. Ben eskiyim, ben büyüyüm, benim elmam daha kırmızı demeden uzlaşarak, birbirlerinin paçasından çekerek değil elele yükselerek çözüm üretebilirler. Aksi takdir de Türk Futbolu için kaçınılmaz son hızla yaklaşıyor.

Özkan Cengiz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. 

 

YORUMLAR

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter