Bu sabah uyandığımızda Göztepe için tarihi bir gün olacağını bilmiyorduk. Ancak anlaşılıyor ki 20 Mayıs 2021, gene unutamadığımız bir gün olacak, konunun detayları nasıl olacağı, nasıl biteceği konusunda şu anda hiçbir fikrimiz yok. O nedenle mevcut açıklamadan anladığımız kadarıyla her zaman olduğu gibi tarihimizi karıştıralım.
Göztepe’nin Anonim Şirket hikayesi 27.11.1997 de başladı, o günden bugüne şirket hissedarları tarafından yönetiliyor. Bilgin Holdingin batık olduğu dönemdeki hülle yönetimlerini (Tuğsuz, Kalkış ve Kocaoğlu) saymaz isek hakim hissedar konumundaki aile üyeleri (Dinç Bilgin, Aydın Bilgin, İmam Altınbaş, Hüseyin Altınbaş, Mehmet Sepil) yönetti.
Süreçte iki tane istisnası var bu durumun yani Başkan koltuğunda profesyonellerin oturduğu, Hamdi Türkmen ve Feyyaz Gülmen. İkisi de profesyonel yönetici sıfatıyla Göztepe Başkanlığı yaptılar. İkisi de içinde bulunduğumuz döneme benzer dönemlerde göreve geldiler.
Hamdi Türkmen döneminde 1.lig şampiyonluğu ve süper lig 7.liği yaşandı. Daha sonra Bilgin Holding’teki tüm görevleri ile beraber Göztepe Başkanlığından da ayrıldı. Hakkında çok sayıda iddia olmasına rağmen herhangi bir konuyla ilgili ne TMSF nezdinde ne mahkemeler nezdinde ispatlanmış bir şey olmadı. Kimisine göre Göztepe’nin yarattığı kaynakları Sabah Gazetesine aktardı, kimisine göre holdingin kaynaklarını Göztepe’de hiç etti. Ama bir açıdan baktığımızda belki de sportif anlamda tarihimizdeki en başarılı profesyonel Başkan oldu.
Rahmetli Feyyaz Gülmen ise esasında tam bir tasfiye Başkanı oldu. Önce hoca ile sözleşmeyi feshetti, sonra elde olan bonservisi olan oyuncuları sattı, tabir yerindeyse kulüpte para eden ne var ise paraya döndürdü. Sonra da istifa edip genel kurullara katılmama kararı aldı. Göztepe Spor Kulübü Derneği ve 5 kişi tamamlansın diye ortak edilen gerçek kişilerin azınlık oyları ile Tuğsuz ile beraber Hülle yönetimleri dönemi başladı.
Bu iki uç örnek bize gösteriyor ki, profesyonel yöneticiler kendilerine verilen görevi icra ediyorlar, yani Sn. Sepil açıklamasında görevi icra komitesine bırakacağını ifade ediyor. Burada temel soru icra komitesine hakim hissedar tarafından verilen görev ne? Bu görevi öğrendikten sonra icra komitesi kim olacak Başkan kim olacak soruları anlam kazanacak?
Çünkü icra komitesinin üyelerinin yetkinliği de etkinliği de verilen görevi başarıp başaramayacaklarına göre şekillenecek. Eğer Feyyaz Gülmen tarzı bir tasfiye görevi varsa o zaman güvenilir kişiler olması yetiyor.
Yok hedef başarı ise o zaman bu başarının finansmanı öne çıkacak, finansman Sepil Holding tarafından sağlanacaksa o zaman sportif etkinliği olan bir kurul gerekecek, yok Sepil Holdingin katkısı geçmişte Manisaspor Vestel anlaşmasındaki gibi kısıtlı olacaksa o zaman icra kurulunda finansman kaynağı yaratmak etkinliği de gerekecek.
Toparlar isek;
Türk Futbolunun içinde bulunduğu yapıyı, bu yapı içindeki Göztepe’nin konumunu ülkenin içinde bulunduğu durum ve pandemi şartları düşünüldüğünde kısa vade de değiştirmek çok mümkün değil.
Sn. Sepil’in iş yapış tarzını karakterini yapısını değiştirmek herkese göre Başkanlık yaptırmak mümkün değil,
Göztepe taraftarının geneline de bu etkileşim ortamında taraftarlık öğretmek mümkün değil.
Yani uzun lafın kısası Türk Futbolu bu, Mehmet Sepil bu, Göztepe’de bu, eldeki girdiler bunlar. Ya beraber yaşamayı öğrenecekler ya ayrılıp başlarına gelene razı olacaklar.
Umarım Göztepe’miz için her şey hayırlı olur, Biz buralarda olmaya aklımız ve gücümüz yettiğince, dilimiz döndüğünce elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.
Herşey Tek Büyük Göztepe için
Özkan Cengiz
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.