Özkan Cengiz / Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bir Yerel Siyasetçi Ne İster?
Siyaset, özellikle de Türkiye’deki siyaset çoğu zaman anlamlandıramadığım bir yapı içerisinde hareket ediyor. 1980 sonrası gençliği olarak ailelerimiz tarafından mümkün olduğunca apolitik yetiştirildiğimizden midir bilmem ama siyasetin yapısını hiyerarşisini amaç ve gayesini genelde anlamdıramam.
Ulusal anlamda siyaset yapanları özellikle ülkedeki Hükümet sistemleri ve işleyişi açısından çok konumlandırmıyorum. Bilmiyorum belki de bizim gözümüzün önünde olmayan bir çok komisyon kurul vb yapılarda göze batmayan onlarca iş yapıyorlar. Ancak gerek mesleki gereksinimler gerekse de Göztepe’miz sayesinde bir çok yerel siyasetçiyi tanıma yakından izleme yaptıklarını veya yapmadıklarını takip etme şansım olmuştur.
Yıllar önce başlıktaki soruyu o zaman Konak Belediye Başkanı olan Sn. Hakan Tartan’a sormuştuk. Bir sene falan sonra bu sorunun cevabından hareketle yazdığım “Zannedersem Tartamıyor” yazısı hem ikimiz arasında hem kamuoyunda bayağı bir gündem olmuştu. Ama biz gene soruyu sorduğumuz günden ilerleyelim. ( http://www.goztepelist.org/koseyazilari/oezkan-cengiz/8048-zannedersem-tartamyor )
Bir Yerel Siyasetçi Ne İster?
Sn.Tartan dediklerini sonra uygulayamasa da o zaman çok takdir ettiğimiz bir cevap vermişti.
“Bakın İzmir Belediyesi yaklaşık 60-70 yıldır var. Benim görev aldığım Konak Belediyesinin temeli İzmir Belediyesi’ne dayanır. Ama ilçe olarak sayarsak o da bir 50 yıldan aşağı değildir. İşte bu geçen süre boyunca bütün Belediye Başkanları çöpleri topladı, yerleri süpürdü, park ve bahçeleri düzenledi, imar ve fen işlerini gerçekleştirdi, Emlak vergilerini topladı.
Ama benimde idealist bir Belediye Başkanının görevi de bu değildir. Bu işler zaten dediğim gibi yıllardır yapılıyor. Bugün ben Belediye Başkanlığını bıraksam yerime de kimseyi seçmeseler bu işler gene olmaya devam eder. Benim anlayışımda bir Belediye Başkanın bir yerel siyasetçinin görevi şehrini, ilçesini marka yapmak, ilini ilçesini kendine uygun alanlarda dünyaya tanıtmak, dünya da ses getiren bir yerel yapıya dönüştürmektir. Bakın bugün dünyanın en ücra köşesinde Barcelona bilinmektedir. Bu Barcelona Belediyesi çöpleri çok iyi topladığı için olmamıştır. Barcelona takımının yarattığı marka değeri ile gerçekleşmiştir. İşte bizim de görevimiz İzmir’i dünya kenti yapmak için İzmir’in Markası Göztepe’yi dünya markası yapmaktır. Görevde kaldığımız sürece bütün amacımız budur.”
O gün Sn.Tartan, Yalı Derneği merkezinden çıkıp gittikten sonra ohh be demiştik. İşte şimdi oldu. Ancak Sn. Tartan çok güzel anlatmasına rağmen anlattıklarını yapmadı.
Bugün herhangi birimiz, Büyükşehir Belediyesi’ne veya bir ilçe belediyesine gidip Rahmetli Babamın anısına bir park yapmak istiyorum, bir halı saha, bir spor alanı yapmak istiyorum. Bana yer gösterin desek, büyük ihtimal bizi el üstünde tutarlar bir köşe gösterirler, yaptığımızda da bir plaket verip adımızı altın renkli tabelalar ile o parka yazarlar.
Ancak bu şehirde bir Kulüp Başkanı 6 yıldır kapı kapı dolaşıp cebimde milyonlarım var, Ben bu şehire bir gençlik merkezi yapacağım, bir sportif kamp merkezi yapacağım, başta ülkemiz olmak üzere bir çok ülkenin Milli takımların konaklayabileceği bir kamp merkezi yapacağım. İlçenizin gençlerini ücretsiz alacağım yetiştireceğim. Onları içinde bulundukları keşmekeş gençlik ortamından alıp Avrupa’da, Türkiye’de saygı görecek sporculara dönüştüreceğim diyor. 1 Büyükşehir 30 İlçe Belediye Başkanı bir köşe gösteremiyor, göstermiyor. Vizyonları çöp toplamaktan öteye gidemiyor.
Hasbel kader bir yer gösterenlerde bu işten Belediye’nin hiçbir çıkarı yok deyip verilmiş tahsisleri iptal ediyor. Sanki yapılacak spor tesisi o ilçenin vatandaşlarına hem spor alanı, hem gelir kapısı olmayacakmış, hem ilçenin bilinirliğine katkı yapmayacakmış gibi amacı halka hizmet etmek olan belediyenin çıkarını belediye bütçesine girecek üç kuruşa indirgeyip vatandaşlarını böylesine bir dünya tesisisinden mahrum bırakıyor. Bu yetmezmiş gibi Sn. Başkan başka siyasetçiler ile yaptığı mahalle kavgasında Göztepe’mizin adını ağza alıyor. Hadsiz ve küstah tavrı ile aklınca kelime oyunu yapıyor.
Bakın, Sn. Başkan Göztepe 1925 yılından beri bu şehirdedir. O günden beri, bu şehrin halkına, bu şehrin gençlerine, bu şehrin marka değerine katkı sağlamaktadır. İzmir’in her ilçesinin temel taşıdır. Göztepe İzmir’dir, Göztepe Urla’dır, Göztepe Bornova’dır, Göztepe Torbalı’dır. Bu şehir ile Göztepe arasına girmek kimsenin haddine değildir. Ne ulusal ne yerel politikacılar, ne iktidar, ne muhalefet, ne o parti ne bu parti Göztepe’den daha çok bu şehre ait değildir. Aranızdaki mahalle kavgasında Göztepe’mizi dahil etmek, bu şehirdeki siyasi kariyeriniz açısından yapacağınız en büyük hatadır. Hatanızdan dönün, özürünüzü dileyin, kendi çöplüğünüzde tepişmeye devam edin.
Bu vesileyle bir kez daha seslenmek isterim ki
Sn.Büyükşehir Belediye Başkanı, her partiden 30 İlçenin Sn. Belediye Başkanları, dünya üzerindeki bütün yerel siyasetçiler kendi yönettikleri yerel birime 1 kuruş yatırım alabilmek için kapı kapı dolaşırken, kapınızın önünde beklettiğiniz Göztepe’mizi görmezden gelmeyin. Rahmetli Bülent Özkul’unda ifade ettiği gibi “Göztepe’ye ne verirseniz o size misli ile geri verir”
Değer verirseniz misli ile değer alırsınız, Sevgi verirseniz misli ile sevgi alırsınız, zarar verirseniz de misli ile zarar görürsünüz.
Alayına İsyan İnadına Göztepe.
Özkan Cengiz / Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.