Yaklaşık 5-6 haftadır belki de daha uzun zamandır hemen hepimiz aynı durumundaydık.
Önümüzde puan tablosu diğer tarafta fikstür ve içinden çıkılamayan hesap-kitap…
Maaşımızdan kesilen vergileri, cebimizde ne kadar para kaldığını, ay sonunu nasıl getireceğimizi hesaplamıyor,
Malatya’nın Avrupa kupalarına gitmesi için bilmem kimi yenmesi gerektiğini, Erzurum’un deplasmanda kaç
galibiyet alabildiğini, Bursa’nın içsel sıkıntılarını, kimin kime hatır için maç bırakabileceğini düşünüyor, planlıyor,
kurguluyorduk.
Aslında Erzurum maçında (Belki de Akhisar maçında) düşen gardımız, Başkan Sepil’in Başakşehir maçı öncesi
gerçekleştirdiği idman ziyareti, oyuncu ve teknik ekiple kucaklaşması sonrası gelen galibiyet ile camia olarak
birbirimize sarılmamız sonrası mağlup olmadan geçilen süreç bizi son maça kadar taşıdı.
Evet belki Sivas’ı yensek iş bitebilir, Bursa’da penaltıyı atsak kurtulabilir, VAR hata(!) yapmasa şimdi rahatlamış
durumda olabilirdik.
Ancak bir gerçek var ki o da 18 mağlubiyet aldığımız bir sezonda son maçımızı kazanırsak ligde kalacağımız
gerçeği…
Alt liglerden beri gelinen süreçte harcanan emeği, Eskişehir maçındaki gözyaşlarını, geçen sene yaşanan
sevinçleri ve kulübün maddi anlamdaki getirilerinin kaybolmaması adına her şey bu maça bağlı.
Elbette ki 2 sezondur konulan 40 puanlı hedefler bizim burada var oluş amacımız olamaz.
Yıllardır her türlü çileyi, sıkıntıyı, üzüntüyü yaşayan ancak gene de hayatlarının tamamını Göztepe’ye göre
şekillendiren bizlere şampiyonluk olmasa bile en azından bir Avrupa kupası serüveni yaşatmak ve bu düzene
çomak sokmaya devam edebilmek adına herhalde bu maçın önemini tekrar tekrar vurgulamaya gerek yok.
Ve sakın ama sakın yanılmayalım;
Bu maç hiç de öyle çantada keklik bir maç değil.
Her şeyden önce Ankaragücü’nün Bursaspor için oynayacağı gerçeği var.
Onların sıkıntılarından bahsetmek, cezalı oyuncuları olduğunu vurgulamak bizi sadece rehavete sokar.
İş bu nedenle;
Rehavete girmeden,
Özellikle maça kadar sosyal medyada, maç günü ve anında bire birde Ankaragücü ile ortamı germeden, sadece
bu maçı almamız gerektiğinin bilincinde, son 4 maçta çok ama çok güzel yaptığımız gibi kenetlenerek, sonuna
kadar sadece takıma destekle bu işi bitirelim.
Buraya kadar çok hata yaptık belki ama bu sefer ipler tamamen bizim elimizde.
Önümüzdeki hafta en güzel ve en sendromsuz Pazartesi gününü yaşamak dileğiyle.
Her şey GÖZTEPEMİZ için
Süleyman YENGİL