Bu tarihi günlerden, bu tarihi maçlardan söz edipte Şanlı Göztepe ve Karşıyaka' nın 80.000 seyirci ile izlediği ve maçta bir tek olumsuz
hareketin olmadığı yüzyılların rekoru bu maçtan sözetmemek,bu maçı unutmak, anımsatmamak mümkün müdür acaba?
Geçen haftaki köşe yazımda siz değerli okurlarımı Dr. Ayhan Çekiç' le tanıştırmıştım. Hani Birinci ve ikinci "Kıbrıs Barış Harekatlarına"katılan ama son yıllarda bu "milli davamızın anılmaması" karşısında duygulanarak içini bana, yani sizlere döken Tabip Yarbay Ayhan Çekiç'ten söz ediyorum! Hatırlayacaksınız! O'nun için O iyi bir insan, O iyi bir doktor, O iyi bir asker demiş, sözümü şöyle bağlamıştım; O iyi bir spor adamı, O iyi bir şair- bestekar ve de iyi bir Basın Dostudur... Anlaşılan bu yazım, vatanperver siz okurlarımı çok duygulandırmış olmalı ki , aldığım maillerde O'nu sık sık köşeme misafir etmemi istiyorsunuz!.. İsteklerinizi dikkate alarak "başım üstüne" kabilinden! Dr. Ayhan Çekiç' i, Urla' da ki yazlığıma davet ederek sizler için "spor" üzerine konuştuk...
* * *
Liglerin başlamasını, Avrupa sahalarında ve iç sahalarımızdaki olaylar göz önüne
getirip Akdeniz' in güzel kızı Kıbrıs' a Asil Türk Ordumuz' un "Barış ve huzur" u götüren gazilerinden biri olan değerli dostuma , spora da "huzuru götürelim mi?" ve de "Nostalji-fanatizm ve gizemlerimizi" konuşalım mı? dediğimde, inanın konuya sporcu deyimi ile "balıklama" atladı ve söze şöyle girdi:
"Çok kısa ömürlü olan bir insanın bile yaşamında, Gizli bir sır, fanatizm, nostaljik duygular vardır ve kişiyi zaman zaman alıp bambaşka alemlere,dünyalara götürür bu mazide yaşanan anılar ve Sevgi-aşk-özlem üçgenindeki en yoğun duygular.
Her insanda özel bir yeri olan duygu-yoğunluklar gibi benim de AİLEVİ- ASKERİ-MESLEKİ hayatımda yer alıpta şiirlerime, bestelerime ilham veren nice nice elem, hüzün, sevinç dolu nostaljik duygularım vardır.Bu nostaljik duygular içinde spor sahalarımızdaki nostaljik duyguların yeri ise bambaşka boyutlardadır."
Ben Ayhan Çekiç' le 80' li yıllarda tanışıp, gerek Tercüman Gazetesi, gerek radyo ve Televizyon programlarıma O' nu sıkça davet ettiğimden İzmir ve spor olayların a bakış açısını çok iyi biliyorum. İzmir ve tarihi maçlardan bahsetmesini istedim. İşte cevabı:
"Egenin İncisi güzel İzmir' imizde göreve başladığım yıllarda ki spor sahalarımızdaki sevgi-saygı-dostluk-kardeşliği-birlikteliği gözardı etmek mümkün müdür acaba?.O tarihlerde spor sahalarımıza en fiyakalı damatlık kıyafetlerle gelipte küfürsüz, slogansız, kavgasız el ele yan yana oturarak şarkı-türkü-marşlarla izlediğimiz o maçları unutmak anımsamamak mümkün müdür acaba?.
Spor sahalarımızda, dostça, kardeşçe, mertçe yüreği ile dürüstçe mücadeleler yapıpta yenilgi ve yengilerde maç sonrası dostça birbirlerine sarılıpta ağlayan taraftarlar ağlatan o ölümsüz sporcular neredeler?..nerede kaldı o tarihi maçlar acaba?.. Spor sahalarımıza Türkiye' de ve İzmir' de ilk kez orkestralarla en gözde sanatçıları getirerek spor sahalarını müzikal şovlara dönüştüren Gazi bir Askeri Uzman, Hekim, Şair ve Bestekar bir Doktor olarak o güzelim günleri , o maçları unutmak, özlememek mümkün mü acaba... "
Hekim-spor ilişkisinde İzmir ve İzmirli sporculardan da bahsetti tabi:
"HİPOKRAT yeminine yürekten sadık,Yüce Mevlanamızın hoşgörülerine gönülden bağımlı bir spor sever hekim olarak hemen her spor klübümüze güfte ve besteler yapan ama Şanlı Göztepe sevdalısı bir kişi olarak Göztepe'nin Şampiyonluk gecesine katılacak kadar yürekli efsane Karşıyakalı Dost ölümsüz Goda Cengiz ' i unutmak mümkün müdür acaba?
Şanlı Göztepemizin Ordu'da 2-1 yenilerek küme düştüğü yıllardaki Ordu Spor' un Hocası ölümsüz Koca Kaptan Gürsel Aksel' indürüstlüğüne ve aylarca perişan yaşadığı günlere ne denir, ne söylenebilir acaba?
Bu gözler Şanlı Göztepe'nin küme düştüğü yıllarda Türk Futbolunun yetiştirdiği en üst düzel futbolcu ve hocalardan Sayın Mustafa Denizli'nin de göz yaşları içinde muayenehaneme kızı Selin'i getirdiğinde Göztepe'nin küme düşmesinden ötürü şahit olmuştur.Nerede şimdi bu Türk Sporcular, Hocalar ve Sevdalılar.."
Malum, Çekiç hekimliğinin yanında "müzik ve spor" ilişkisini de çok iyi yorumlayan bir kişidir. Ondan da bahseder misin dedim ve cevabını şöyle aldım:
"Gelelim şimdi de İzmir' deki Avrupa Kupası maçlarına katılma şansını yitirdiğimiz TÜRKİYE-AVUSTURYA Milli maçına..O tarihi günü bizlere söz ve müziği bana ait arajmanı ise Üstad Müzisyen Büyük Şef Albay Hüseyin ÇEBİ Komutasındaki Ege Ordu Bandomuzun çalıp 60.000 seyirciye ezberlettiği Milli Takım Şarkımıza...O Milli Takım şarkımızı Tercüman Gazetesi'nin duayen yazarı siz sayın Ünal Tümin'in emriyle! tüm seyircilere 60.000 Türk Bayrağı ile dağıtan siz sevgili dostum sayesinde , bu tarihi günde Milli Marşımızdan sonra Milli Takım şarkımız defalarda çalınıp seyircilerin birlikteliği ile tek vücut bir koro oluşturulmuş,söylenmiştir ve malesef maç 0-0 sonuçlanınca gözyaşları ile Atatük Stadımızı terk eden seyircilerde tek bir anarşik olaya rastlanmamıştır.
Bu tarihi günlerden, bu tarihi maçlardan söz edipte Şanlı Göztepe ve Karşıyaka' nın 80.000 seyirci ile izlediği ve maçta bir tek olumsuz hareketin olmadığı yüzyılların rekoru bu maçtan sözetmemek,bu maçı unutmak, anımsatmamak mümkün müdür acaba?
Çağlar-devirler değişti, duygular aşklar sevdalar betonlaştı,o köprülerin altından trilyonlarca ton sular geçmiş milyarlarca insan oğlu bu aleme konup göç etmiş olabilir ama sevgi, saygı, özlem, vatan-millet-sancak sevgilerinin bu denli yozlaştırılıpta bir Spor müsabakasının kanlı,bıçaklı, katilli, adliye hastahane koridorlarına taşınmasına ne buyurulur acaba...Hani nerede Yüce Atatürk'ümüzün Sporcu Millet- Devlet kavramı?"
Çekiç' in nostaljik duygularını özetleyen anılarının yanında gelelim fanatizme; Bu konuda söyleyecekleri vardı tabi! Hemen aktarayım:
"Fanatizm;İnsan sağlığını özellikle de merkezi sinir sistemini yani beyni, yani korteksi olumsuz bir anlık şuur dışı aşağlık kompleks duyguların yoğunluğuyla tetikleyerek harekete, eyleme geçiren aşırı coşku ve dürtülerin bir toplamıdır ve fanatizm kompleksi içindeki kişiler maalesef gerçekleri görme ve işitme özürlerinden bin-beter sonsuzluk, duyarsızlık ve saldırgan bir kişiliğe bürünerek en sevdiği kişileri, takımları da kırar, yıkar ve yakabilirler."
Bu sohbetimize nokta koymadan önce Çekiç, son sözlerini de şöyle ifade etti:
"Fanatizmi, sporda anarşiyi yok etmek en azından azaltmak istiyorsanız Gizemli Duygularla Nostaljik Sevdalarınızı birleştiriniz. İnanın ve inanınız ki, spor sahalarımızdaki anarşi, fanatizm ve çatışmaları önlemek çok kolay, çok basit bir eylemdir.Yeter ki Sayın Ünal Tümin'lergibi Sayın Hüseyin Çebi'ler gibi Sayın Hakan Tartan'lar gibi ve naçizane Gazi Dr. Ayhan Çekiç'ler gibi bir kaç kişi bu davaya el atsın. Dostluğa , Barışa, Kardeşliğe en muhtaç olduğumuz bu dönemde Şanlı Türkiyemi ve Sporcularını, Spor Severlerini saygıyla selamlarım..."
İnanın bu tatlı sohbeti hiç kesmeden size aktarmaya çalıştım.
Kalın Sağlıcakla...
Ünal TÜMİN / Rotahaber
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
