FERMAN DEVLETİN, TRİBÜNLER BİZİMDİR!

 

İçişleri Bakanı Muammer Güler'in açıklamaları, talihsiz bir açıklama olmakla birlikte Akp iktidarının taraftarların tepkisinden korkularının en açık ifadesidir. 

 

Toplumun geniş kesimlerinden insanların yer aldığı tribünlerden, ülkeye ve topluma dair konularda ses yükselmesi, tepki gösterilmesi dünyanın her tarafından olan bir durumdur. Çünkü tribünler toplumun minyatürüdür. 

 

Tribünleri ve taraftarları, yasaklar ve cezalarla ne kadar baskı altına almaya çalışırsanız o kadar karşı tepkiyi görürsünüz. Aksi durum, eşyanın tabiatına aykırıdır. 

 

Ülkemizdeki spor kulüplerinin kuruluş süreçleri dahil olmak üzere, federasyon seçimleri ve her türlü uygulama ve düzenlemeler siyasal iktidarlar tarafından belirlenmektedir. Hal böyleyken yani ülkemizde siyaset sporu bizzat şekillendirirken, 'spora siyaset bulaştırılmasına izin vermeyeceğiz' söylemi ‘biz spor alanlarında siyasal iktidar karşıtı, muhalif söylemleri istemiyoruz’ anlamı taşıyor. 

 

Her şeyi yapma kudretini ve keyfiliğini kendilerinde görenlere sesleniyoruz: "Hiç kusura bakmayın, biz ne sizin ne de başkalarının kapı kulu askeri değiliz, olmayacağız da." Futbol anlayışımızdaki adalet kavramı, günlük yaşantılarımızda da vicdanlarımızın pusulasıdır. Adaletin olmadığı her koşul ve duruma tepki göstermek, insanlığımızın bir gereğidir. 

 

Akp iktidarını tribünlere ayar vermeye, taraftarları tehdit, ceza ve baskılarla sindirmeye yönelik çalışmalar yapmak yerine, biran önce milyonlarca insanın tepkisini çeken, isyan etme noktasına getiren uygulama ve politikalarını gözden geçirerek baskıcı ve otoriter yönetim anlayışını terk etmeye çağırıyoruz. 

 

TARAFTAR HAKLARI DERNEĞİ