FUTBOL eşittir şiddet, o da eşittir holiganizm denklemine;
Bu denklemin olağan kabul edilmesine;
Çocukların, kadınların, yaşlıların, yani didişmek için değil, keyif için gelenlerin futboldan uzaklaşmaya başlamasına;
Sadece kendilerinin haklı olduğunu düşünenlere, empati yoksunlarına;
Gördüğüm doğruları söylerken bile bir tarafın düşmanı ilan edilmeye;
Her söylenen söze, her eleştiriye geçmişten bir karşılık bulunmasına, her şeyin bir ‘hesaptan düşme’ gibi gösterilmesine;
Yasalara aykırı eylemleri kendi kulübü yapınca susanlara, hatta destek verenlere;
Önceliği gazetecilik mesleği değil tuttuğu takım olan meslektaşlarıma;
‘Bunu neden şu zaman yapmadınız da şimdi yapıyorsunuz’ diye satır aralarında art niyet arayanlara da, satır aralarına art niyet saklayanlara da;
Sahaya yabancı madde atanların değil buna hedef olanların tahriğinden bahsedilmesine;
Aleyhlerine yapıldığını düşündükleri her hakem hatasını görünmez düşmanlara bağlayanlara,
Bir aile ortamından uzak, herkesin birbirini arkadan hançerlemeye çalıştığı halihazırdaki durumda hala bir ‘futbol ailesinden’ bahsedenlere;
Aynı gemide olduğumuzu iddia ederek yaptıklarına bizi de ortak etmeye çalışanlara,
Futbolu bahane ederek kurduğunuz ve hiçbir zaman içeriğini bilemeyeceğimiz ve bilmek de istemediğimiz karanlık ilişkilerinize,
Türkiye’de verilen her cezaya deklarasyonla yanıt verip yurt dışından benzer yaptırımlar geldiğinde kuzu kuzu kabullenenlere;
Hakemlere, gözlemcilere saldırmayı, küfür etmeyi demokratik hak sayanlara;
Türk futbolunun olumlu ve olumsuz ön yargıların cenneti olmasına;
Kendi kulüplerine ceza verilmesini hep yanlı tutum olarak görenlere;
Hukukun değil renklerin ağır basmasına;
Sadece kendi emeğine saygı gösterilmesini isteyenlere;
Başkasına sıkılan biber gazını haklı, kendisine sıkılanları haksız görenlere;
Derbilerimizi Boca-River derbilerine çevirip ölü sayısıyla maç kazanmayı planlayanlara;
Her bahaneyle herkese biber gazı sıkanlara;
Düzelsin diye yasa çıkarıp onu uygulamayana, uyguladığında da keyfine ve kendi siyasetine göre uygulayana;
Futbolun bir hukuksuzluk cenneti olmasına ve giderek mutsuzluk yaratan bir oyun haline gelmesine;
Yeter diyorum.
Siz bile kendinizden sıkılmadınız mı?
Buna bir dur deme zamanı geldi de geçmiyor mu? Şimdi değilse ne zaman, biz değilsek kim yapacak? Bu bir taraflı yazı mı? Evet, ben utanma duygusunun, medeniyetin, adaletin, vicdanın tarafındayım! Söz bitti artık eylem zamanı! Ya siz, yani futbolun paydaşları, bir şeyler yaparsınız; ya da biz, yani futbolu sevenler, bu duruma dur demek için ayağa kalkarız. Evet, ilki zor; ve ikincisi için her geçen gün gecikiyoruz!
Kenan BAŞARAN -Hürriyet Gazetesi, 21.05.2013