Barış Yengiloğlu-Posta
Derbi maç bitti. Göztepe Karşıyaka’yı 2-0 geriden geldiği mücadelede 3-2 mağlup etmeyi başardı. Özellikle maç kritiği yazmadım ve bekledim herkes eteğindeki taşları döksün diye. Döktüler sıra bana geldi. Gazetelerden ve köşe yazanların yorumlarından başlayayım. Maçın hakemi Hüseyin Sabancı cezası kesilip idam edildi bir çoğunda. Kimler tarafından olduğuna da bakalım. İçinde bugüne kadar tarafsızlığına inandığım insanlar da var, futbolla ilgisi olmayıp 10 yılda bir, 'Haydi sen de git farklı biz gözle maç yazısı olsun gazetemizde' denilip maça gönderilen de. (Haddini aşıp hakem eleştirisi yapmasa su kaldırabilirdi!)
Bitmedi... Karşıyaka’da bir derneğin başkanı olup, yazı yazarken gömleğini çıkarmayı unutan da var. 20 yıldır köşe yazan gazetecilik mezunu ama eski futbolcu olduğu için olabilir futbolcu psikolojinden çıkamadan hakeme patlayan da. Hakemin 'Cihat Arslan'a 'İtiraz etme hocam tribüne gönderirim' fotoğrafını olay fotosu gibi yayınlayanlar da. Elbette tarafsız gözle bakarak eleştiriyi eleştiri gibi yapan herkesin hakkını hak ettiği kadar veren ve tribünlere şirinlik yapmayanları ayrı tutuyorum. Bir kere maçın orta hakemi Hüseyin Sabancı nerede hata yaptı, derseniz... Tek hatası vardı, maçın başında ayırmadan her çaldığı düdüğe itiraz eden futbolcuların alnına sarı kartları çakıp disiplini eline alamadı. İyi niyetinin kurbanı oldu.
Onun dışında, Karşıyakalıların, 'Maçı katletti' dediği yerde, aslında tek pozisyon vardı. Maça ve skora etki eden o pozisyon da Karşıyaka’nın attığı ancak faul gerekçesiyle iptal edilen 3. goldü... Israrla, 'Hakem hatalı' diyenler, niye kararı tartışmıyor da, 'Geçmişinde de böyle maçlar var' diyerek Hüseyin Sabancı'yı hedef gösteriyorlar.
İzmirli'ymiş; kendisini tanımıyorum ama günah keçisi ilan edilen Hüseyin Sabancı’nın yarın başına bir şey gelse sorumlusu kim olacak? Karşıyakalı futbolcular tarafından çirkin fiziki saldırılara uğrayan Hüseyin Sabancı, yapılanların hiçbirini hak etmedi. 'Hak etti' diye düşünerek fiziki saldırıda bulunan başta Şehmus ve Fatih’in yaptıklarından sporsever olarak utanıyorum. Onlar utanmıyor mu?
Karşıyaka teknik ekibinden yönetimine kimse niye şunu diyemiyor; 'Sırtında şanlı Karşıyaka formasını taşıyan hiçbir futbolcu, sebebi ne olursa olsun sporcu ahlakına uymayan davranış içine giremez. Biz bu oyuncularla yollarımızı ayırıyoruz ve yapılanlar için özür diliyoruz. Hatta Şehmus'la röportaj yapan gazeteler oldu. Yakında halk kahramanı ilan edilirse şaşırmayın.
Aslında Karşıyakalı gözüyle yazıp çizenlerin yanılsamalarını incelersek onları bu noktaya getirenin de Karşıyaka Teknik Direktörü Cihat Arslan olduğunu görürüz. Hocalığına sözüm yok ancak sezon başından beri, 'Yokluklarla mücadele ediyoruz' söylemi istemese de politikaya dönüştü. Muhalefet yapan ne taraftar ne gazeteci kaldı ortada.
Kimse diyemiyor. Bu takımın maliyeti ligdeki diğer takımlardan çok mu düşük? Diğer PTT 1. Lig takımlarından kaçında paralar zamanında ödeniyor? Sayın Cihat Arslan'ı ve futbolcularını Real Madrid istiyordu da onlar Karşıyaka’yı mı seçti? Türkiye’de Karşıyaka’dan iyi vitrin var mı? Hak ettikleri paraları 1 yıl sonra da olsa faiziyle almayacaklar, hibemi edecekler? Hem paralarını alıp hem de serbest kalanlara suyundan da koyalım? Herkes şapkasını önüne koyup düşünsün. Yazarken de, yönetirken de, yönetilirken de, desteklerken de...
Not: Ayrıca yazılması gerekiyor. Yazacağım da. Maç öncesi saldırıya uğrayıp hastanede yaşam savaşı veren Karşıyaka taraftarı Dinçer Dingi'e acil şifalar diliyorum. Allahım onu bize bağışlasın.