Mustafa Dalyanoğlu
Güç nedir diye 100 kişiye sorsak belki de 100 tane farklı cevap alırız. Çünkü herkes kendine göre cevap verir . Durduğu yere , baktığı yere göre cevap verir . Pazar günü Rize Şehir Stadında bizlere , maçı internet aracılığı ile izlemeye çalışan GÖZTEPE taraftarına ve hatta her iki takımı tutmayıp ta futbol seyircisi olarak izleyenlere de GÜC'ün ne demek olduğunu çok iyi gösterdiler . Bunu hissettirdiler .
Rize milletvekillerini de , varsa bakanlarını da– ki umrumda bile değil – valisinide, belediye başkanlarınıda, kulüp başkanlarını da , tribünlerdeki seyircilerini de , federasyondaki temsilcilerini de kutluyorum . Şampiyonlukları kutlu olsun . İyi iş çıkardılar . Biz de şapka çıkarıyoruz .
İzmir'imizin vekillerini de , varsa bakanlarımızı da – ki onlarda umrumda değil – valisini de , belediye başkanlarını da , yöneticilerimizi de , sayın İMAM ALTINBAŞ'ı da , bürokratlarımızı da , federasyon nezdindeki temsilcilerimizi de kutluyorum . Yapılmak istenenleri çok güzel sezip , buna karşı herhangi kışkırtıcı , düzeni bozucu , tribünden yükselen çatlak ve bozguncu seslere prim tanımayıcı kulak asmayıcı , ne olması isteniyorsa onun olmasına sessiz sedasız katkı yapan , hatta geçmiş maçları bırakın şu maçta olsun kalkıp iki kelam edemeyerek , itaat ve biat kültürünün zirvesini sergileyen herkese bravo diyorum. Sizlerle gurur duyuyoruz .
Kim ne kadar güçlü peki ? Altınbaş Holding mi ? Bence değil. Eğer o kadar güçlü olsalar dı , devletin tahsis edeceği araziyi bekleyeceklerine , takımı 3.ligde tutup , bugüne kadar harcanan paralar ile İZMİR'imizin dört bir yanına dört başı mamur dört dörtlük tesisleri , spor okullarını , kondisyon merkezlerini kondururlardı . Demek ki bu kadar güçlü değillermiş . Zira halen federasyonun tesisler için vereceği yardımı bekliyoruz. Bunu neden mi söylüyorum ? Tribünler ALTINBAŞ HOLDİNG'i gözlerinde fazla büyütüp te beklentilerini çok yükseltmesinler diye söylüyorum . Zaten beklentimiz Barcaleno alt yapısı filan da değil. Anlayan anladı .
Topçulara , antrenörlere , menejerlere , avukatlara ve futbol piyasasının bilumum kaşarlarına para kaptırmayın diye sizlere gerek basın yolu ile ve gerekse özel sohbetlerde defalarca söylendi . Tribünlerde gördüğünüz bu seyirci armayı sahada gördüğünde ağlamaya başladığı için takımın mücadele ettiği lige bakmaksızın yine bu kadar hatta adam gibi bir stad olsa 3-5 katı yine o maça gider . Mağazalardan yine alışveriş yapar ve sizlere para kazandırır . Siz eğer GÖZTEPE camiasının ve tribünlerinin başı ve yöneticisi iseniz bu tribünleri mutlu etmek zorundasınız . Bunun yolu da şampiyonluklar filan değil . Yapın şu tesisleri , kondurun ufacık bir stad . Gerek yok transfere filan . Piyasa da 100 tane takım gezmiş kerameti kendinden menkul hocalara da gerek yok . Zaten bizim bunlara karnımız da tok . Transfer yapılamadığı için takım düşecekse de düşsün . Siz tesisler için hummalı bir çalışmaya girişin bakın neler oluyor .
GÖZTEPE boş vakitlerinizi değerlendirebileceğiniz , başarı gelirse haz alacağınız , gelmezse başka eğlenceler bularak avunabileceğiniz bir yer değil ki . Bunu sanırım bir türlü anlatamadık . GÖZTEPE yi GÖZTEPE li gibi hissedip yaşamazsanız yönetemezsiniz. İki iki daha dört. Bu kadar basit . İstanbul'daki kardeşlerimizin harika bir şekilde yazdıkları ve kapınıza astıkları gibi : GÖZTEPE BİR SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ DEĞİL BİR HAYAT MESELESİDİR.
Buradan tribündeki kardeşlerimize de bir şeyler söylemek isterim . Futbolculara ya da takıma sarmayalım. Sonuçta bu transferleri biz yapmadık. Onlar da ekmeklerini derdinde . Ayrıca bu sezon artık onlarla bitecek . Bu nedenle bırakalım takım ve hoca işlerini nasıl biliyorlarsa öyle yapsınlar. Biz tüm güçlerimizi birleştirip tek bir noktaya odaklanalım. TESİS VE STAD. Anamızın ak sütü gibi helal olan şeyler .
Sırça köşklerinizde viskilerinizi yudumlayıp “Nolcek bu GÖZTEPE'nin hali?” geyiğini bırakın artık . Yapılacak şeyler belli. Biraz yöneticilik yapın. Sesinizi çıkarın . Hakkımızı yedirmeyin . TESİS yapın. Stadımızı koparın alın . Çalışın beyler biraz çalışın .
Biz yine en uzak deplasmanlarda 5 kilo peynir ve 50 ekmekle Türkiye'nin bir ucundan öbürüne gider geliriz . Hatta 50 saat yoldan sonra evimize değil de Atatürk yan sahadaki A2 takımının maçına gider kardeşlerimizi destekleriz. İşte bu kadar da büyüktür sevdamız .
Rize'de bizleri en güzel bir şekilde ağırlayan , tribünlerde alkışlayıp tezahüratlar ile onurlandıran Rize halkına , Başaran amir , Mustafa ve Murat komiserlerin şahsında tüm Rize emniyetine de çık teşekkür ederiz. Bizleri gerçekten misafir gibi ağırlayıp her türlü anlayışı ve hoşgörüyü gösterdiniz .
NE OLURSA OLSUN GÖZTEPE'MİZE BİR ŞEY OLMASIN...SAYGILARIMLA...
MUSTAFA DALYANOĞLU