O Mavi Gözleri Güldürmek Boynunun Borcu Göztepe
Biz yoksak sorun vardır
Eğer bir gün Göztepe İstanbul'a geldiğinde ben o tribünde yoksam emin olun büyük bir problem vardır belki de çözümü olmayan. Pazar sabahı bir bayram sabahından farksızdı aslında heyecanla yataktan fırlayıp yola koyulmuştum. Göztepe'nin peşinden koşmaktan bir an olsun vazgeçmeyen Serkant, karda kışta Sarıyer'de Maltepe'de bestelere eşlik edebilmek için çabaladığımız Ömer ile Kartal Stadı'na yürürken çok hoş bir manzara bizleri karşıladı. Göztepe taraftarları Kartal'ın en işlek caddelerinin birinde karşı karşıya geçmiş tezahürat yapıyordu ve hiçbir Kartal taraftarı bu manzara karşısında herhangi bir eyleme geçme ihtimalini bile kafasından geçirmiyordu...
Dehşet haberlerinden kurtulduk
Biletimizi alıp içeri girerken aslında girmek için olağanüstü çaba harcarken ilk gerginliğimizi bakın kimle yaşadık. Bildiniz elbette. 600 kişiyi tek kapıdan alma istidadını gösteren herkesi yürekten kutluyorum. Güneş tam tepemizde, cehennem gibiyken içeri girme stresi sarmışken polisimizin ip gibi sıraya dizme çalışmaları sırasında gerilen teller Allah'tan kopmadı... Ki gazetelerde "Göztepeli vandallar dehşet saçtı" tadındaki haberleri okuma ihtimalimiz ortadan kalktı.
Hiç dokunmadı yalnızlık
Güneş tam tepemizdeydi ve dokunmuyordu yalnızlık. Çünkü İzmir'den ve ülkenin çeşitli memleketlerinden gelen Göztepeliler Kartal'da buluşmuştu. Adının başına Radyo Seymen'in eklendiği Kartal Stadı'nda sezon açılışı için toplananlar mutluydu aslında. "Hoş geldin" diyorlardı aşklarına, "Seni hiç yalnız bırakmadık" şarkısını söylemeyi çok özlemişlerdi...
O vefa tüm galibiyetlerden değerlidir
Göztepe 1-0 öne geçtiğinde bayram yerine dönen tribünde en fazla sevinen mavi gözlü çocuğa takıldı gözüm. Tekerlekli sandalyesi ile nasıl çıkmıştı bizim bile içeri girerken kalp krizi geçirmemize ramak kalan tribünlere. Sahayı göremiyordu bulunduğu yerden haliyle ve yanındakilere soruyordu neler olduğunu. Golü de oraya girmesi için müthiş bir çaba harcayan sakallı arkadaşı anlattı ona. Mavi gözlü çocukla 'çak' yaparken ben futbol nasıl bir aşktır üzerine soru sormaya devam ediyordum. O dakikadan sonra ne sahada oynayan takımlar ne oynanan futbol ne cehennem sıcağı kaldı aklımda.
Göztepe galipti ve mavi gözlü çocuğun gözleri parlıyordu. Yüzündeki masumiyet ve armaya olan aşkını yazabilmeyi o kadar çok isterdim ki... O çocuğun vefası dünyadaki tüm galibiyetlerden çok daha değerlidir. O mavi gözlü çocuğun yüzünü güldürmek bu yıl boynunun borcu olsun Göztepe.
Cem Kerpiççiler / Sol Açık - Posta Gazetesi / 28 Ağustos 2012