Erman Toroğlu
Bahane Aramayın
MAÇI tribünden izliyorsunuz, bütün toplar Göztepelilere gidiyor. Zannediyorsunuz ki, Göztepe daha fazla futbolcuyla mücadele ediyor.
Hücum eder gibi gözüken takım F.Bahçe. Ama top hep Göztepe'yi seviyor. Acaba seviyor mu yoksa Göztepeli futbolcular topa doğru daha fazla mı hareket ediyorlar? F.Bahçelilere göre daha önce mi ona sahip oluyorlar? Veya durdukları yeri daha mı iyi biliyorlar? Veya sahayı F.Bahçeli futbolculara göre daha mı iyi parselliyorlar? Bu saydıklarımın hepsini Göztepeli futbolcular yaptı.
Oğuz, ileride bir tek Serhat'ı bırakmış. Arkada beş kişi, ortada beş kişi. Göztepe de ileride bir kişiyle oynuyor. Yanına bazen ikinci adamı sokuyor. Ama bu Göztepeli bir oyuncuyu tutan dört Fenerbahçeli var. Hiç risk almak istemeyen ve geri geri kaçan, bu kadar geniş alanda bir takım hem top kapıp, hem hücum etmeye kalkarsa gücü yetmez. Rapaiç, uzun zamandır F.Bahçe takımında oynamıyor. Hep kenarda. Ama dün gece ayakta kalan birkaç futbolcudan biri. Ve rakibe etkili olmak isteyen tek futbolcu. O zaman ortada bir sakatlık var. En önemlisi de F.Bahçe aynı anda düşünen ve hareket eden bir takım değil. Herkes kopuk.
Göztepe bir tane yüzde yüz pozisyon kaçırdı. Belki de Oğuz kurtardı. Ama Göztepe, F.Bahçe'ye göre daha bir takımdı. Maçın son yarım saatinde Göztepe kapandı. Nasıl delersin? Hava hakimiyeti ile. Bir tek oyuncun var, o da Johnson. F.Bahçe zaman zaman topu kenarlara taşıyıp, orta yapmak istiyor. Bu ortaları yapsa, kim topa vuracak. F.Bahçe'nin gol atmak için iki şansı var. Bir karambol, bir de verkaç ile şut. Rakip de oraya kalabalık girince o şansı da kayboluyor.
Maça başlamadan tribünlerin tam dolmaması, seyircinin takımına şüphe ile bakmasını gösteriyor. Ne olacağını onlar da kestiremiyorlar, kararsızlar. Zaten Fener için de en büyük tehlike bu. Bütün futbolcular çizginin kenarında ısınıyor. Onlar da pek ısınmıyorlar ya, yalandan şöyle bir geriniyorlar. Ama Steviç tek başına yedek kulübesinde oturuyor. O, padişahın son temsilcisi. Teknik direktör, hele hele F.Bahçe'ye olmuşsan rüzgarın ilk gününde hissedilmeli. Daha birinci günden ince hesap yaparsan, üçüncü günde yok olursun. Oğuz'un artık hiçbir şekilde bahane üretmeye hakkı yok. Çünkü yanında bir yardımcı antrenör de yok.
Kaleci iki tane iyi kurtarış yaptı. Ama rakipten gelen topu tutup oyuna sokacakken ayağı ile vurdu. Hala rahat değil. Bundan sonra da Fatih ona kızınca, ‘‘tamam’’ diyor. Bu işler ‘‘tamam’’ demekle olmaz.
Seyirci Ceyhun'u dışarıya davet etti. Oğuz da bu davete hemen uydu. Hiç olmazsa o anda o değişikliği yapma. Veya daha evvel yap. Sanki seyircinin isteğini kıramazmış havasına girdi.
Göztepe aman aman futbol oynamadı. Ama iyi mücadele ettiler. Her şeyden önce birbirine yardımcı oldular. Ve bu Göztepe ligin iyi takımlarından değil. Artı bir de maddi olarak sıkıntıdalar. Şu gözüküyor ki, F.Bahçe bu seneyi böyle bitirecek. F.Bahçe'nin bir teknik direktörden önce iyi bir takım kaptanına ihtiyacı var. Ama bu kaptan yalnız kaptanlık pazubandını takıp, sahada hakemle el sıkışacak kaptan olmayacak. F.Bahçeliler için bu sene de gene ahlarla vahlarla geçeceğe benziyor. Allah onlara sabır versin.
Hakem Hamza Mısır, cesaretli bir maç yönetti. Bence tek hatası vardı; Fener defansının ceza alanı ön çizgisi üzerinde yaptığı hareketi, çizginin dışına taşıdı. Belki de göremedi. Pozisyon çizgi üzerindeydi. Yani penaltıydı.
Rıdvan Dilmen
Kötü Futbol
Alışıldığı üzere Fenerbahçe’de antrenör değişikliği oldu, camianın içinden Oğuz Çetin birinci adam olarak göreve getirildi. Zaten, bu tür kan değişiklikleri özellikle ilk maçlarda olumlu cevaplar verir. Bu, her takımda geçerlidir. Fenerbahçeli oyuncular için de aslında Göztepe maçı bir fırsattı. Şahsen ben, daha iyi mücadele edeceklerini düşündüm. Ama oyun düzeni olarak rakibe üstünlük sağlamaları da mümkün değildi. Fenerbahçe takımı, ilk 15 dakika dışında rakibine oyunun hiçbir bölümünde bariz üstünlük sağlayamadı. Hem liberolu oynayıp, hem de orta sahadaki üç oyuncudan ikisi Rapajc ve Ceyhun olursa, belli bir dakikadan sonra fizik olarak maçı bitiremezsiniz.
Göztepe takımı 15. dakikadan sonra bu maça kadar hiç bu kadar pas yapmamıştı. Hatta Alsancak’ta bile. Kaleci Bora genelde yüzde 80 oyunu eliyle başlattı. Hem Kadıköy’de şampiyonluğu hedefleyen bir takımın sahasında oynayacaksın ve kalecin de topu genelde elle başlatacak. Defans oyuncuları bile "dan dun" hiç vurmadılar. Libero kaptan Tayfun dahil, stoperleri dahi hiç telaş yapmadan, pas yapa yapa Fenerbahçe kalesine hücum ettiler. Fenerbahçe’den daha fazla net pozisyon buldular
Fenerbahçe dünkü oyunuyla bence bir puana sevinmeli. Özellikle Oğuz’un kurtardığı iki top maçın kaderini tayin etti. Serhat’ın ayak bileğinde ciddi sakatlık, topa girerken sakınmasından belli oluyordu. Tuncay ise yorgundu. Dün Johnson belki ofans yönünden iyi oynamadı, ancak takımda hemen hemen savunma yapan tek oyuncuydu. Fenerbahçe savunmasında kimse oynamak istemez herhalde. Çünkü kaderleriyle baş başa bırakılıyorlar. Bu saha içi problemler. Asıl tehlike başka. Maçın 20. dakikasında Oğuz hoca yedekleri ısınmaya gönderdi. Ama Steviç gitmedi. Fakat devre arasında çıkıp topa vurdu. Fenerbahçe’de bu disipline edilmezse iş çok zor. Alp Can
Zamana İhtiyaç Var
Fenerbahçe, aynı sezona ikinci kez başlıyor gibiydi dün gece. Sarı-Lacivertliler açısından Göztepe önündeki 90 dakika bir başlangıç maçıydı. Alınacak üç puan her türlü sıkıntıyı geride bırakacak ve Sarı-Lacivertliler rakipleri Beşiktaş ve Galatasaray gibi şampiyonluk yarışına yeniden ortak olacaktı. Saracoğlu Stadı'nda Sarı-Lacivertli taraftarlar, "Oğuz gelecek, dertler bitecek" diyorlardı kendilerince ama ilk maçta beklenen olmadı. Göztepe, rakibinin üstüne geleceğini ve oyunu kendi yarı alanına yığacağını düşünüyordu. Ama onlar da yanıldılar çünkü Fenerbahçe, tıpkı deplasmana çıkmış Göztepe gibi oynadı. Maçın büyük bölümünde rakip sahada, gol yollarında çoğalamadı, İzmir temsilcisinin işini zorlaştıracak bir şey yaratamadı. Konuk ekip oyunu kendi yarı alanında kabul ederken, Sarı-Lacivertliler de atak organize etmek konusunda yetersiz göründüler ve rakibin hata yapmasını beklediler. Tabii, bu da Göztepe'nin ekmeğine yağ sürdü.
Fenerbahçe'de radikal önlemler alınmadıkça ve bir dizi değişiklik yapılmadıkça, her maçta benzer krizler yaşanacak. Niye mi? Eğer Fenerbahçe böylesi kolay bir karşılaşmada bile rakibi üzerinde baskı kuramıyorsa, bundan sonraki maçlarda Sarı-Lacivertli takımı çok zorlu 90 dakikalar bekliyor demektir. Yapılması gereken hamle, forvette ilk geldiği günlerde beğenilmeyen Washington'un yerini doldurabilecek bir santrforu bir an önce kadroya katmak. Serhat, iyi bir golcüyü enerjisiyle tamamlayan parça oluyor ama ileri uçta yalnız kaldığında yeterli değil. Fenerbahçe, sahasında pozisyon zenginliği yaratamadığı bu tip maçlarda kişisel becerilerle bir gol bulup kazanamazsa, şampiyonluk hayalden öte gidemez.
Göztepe rakibinden her konuda daha organize bir ekip görüntüsü çizdi. Bence Fenerbahçe teknik heyeti bu konuyu oturup, düşünmelidir. Ama şunu da unutmamak gerek: Fenerbahçe için başarının temel mantığı ilk etapta kendi sahasında maçları kazanmak olmalı. Eğer Fenerbahçe takımı evindeki maçlarda problem yaşıyorsa, o zaman dış sahadaki maçlarda sıkıntıyı daha fazla hissedecektir. Dün akşam Kadıköy'den ayrılan taraftarlar ileriye dönük kredi konusunda çok cömert değildi. Herkes, yaşanılan umutsuzluğun sebebini sorguluyor. Ama şunu gönül rahatlığıyla söylemek lazım ki, Fenerbahçe eğer taraftarından beklediği desteği görürse, en azından bu sezon iyi futbol oynar, bu da hem Oğuz'a cesaret ve deneyim kazandırır hem de ilerleyen haftalarda tribünleri coşturur. Neticede, 'yeni' Fenerbahçe'den büyük şeyler beklemek için henüz çok erken. Bu takımın zamana ihtiyacı var. Onur belge
Bu Sıvav Sayılmaz
Fenerbahçe ikinci yarının başında savunmada bir top kesti. Top, solda orta çizgi yakınlarında Abdullah'a uzatıldı. Göztepe’nin altılı defansı geride kaldı. Neredeyse kırk metrelik alan boştu. Ancak, Sarı-Lacivertliler'de Fatih, Ümit, Mustafa ve Johnson küme halinde ceza yayı civarında hamle yapmadan bakıyorlardı. Sağ tarafta Hakan ve top ayağında olan Abdullah'la birlikte altı futbolcu böylece devre dışıydı. İşte size maçın genel özeti. Yani top ayağında olan bir futbolcu ve 'bana atılsın' diye bekleyen diğerleri.
Oysa, biz de, Oğuz Çetin de gelecek değişiklikleri bekledik. En azından canlanma veya çaba harcama umduk. Tek yenilik yine Rapajc (!) oldu. Pardon, bir de soldaki özlediğimiz (!) 'Al Abdullah ver Rapajc' paslaşmaları vardı. Ceyhun her zamankinin üzerine artık sıfırdan şutlar çekmeyi de eklemişti. Neyse ki, herkesin şüpheyle baktığı Oğuz kaledeydi. Üç tane mükemmel kurtarış yaptı. Böylece yalnız yenilgiyi değil, fark yemeyi de engelledi.
Göztepe, savunma ve orta alan birikimini güzel yaptı. Böylece topa daha çok sahip olup daha iyi oynadılar. Ortada İlhan Şahin, Cumhur ve Mkalele ile pas yaptılar. İleride kalan Zafer Biryolun'un soluna Ercan, sağına da Mkalele'yi sokarak, sürekli ani ataklarla fırsatlar buldular. Sarı-Kırmızılı takım, Fenerbahçe'nin sancılı döneminden yararlanıp, daha atak düşünseydi başarılı olurdu. Sarı-Lacivertliler bilerek telaşa kapıldılar. Böylece tamamen şuursuz bir baskıyla gol yapmaya çalıştılar. Ama elbette olamazdı, olmadı da. Şimdi bakalım yönetim, tribünlerden yükselen 'istifa' seslerinden sonra ne mazeret bulacak.

YORUMLAR

KÖŞE YAZILARI

  • İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var? İnstagrama kayıtlı 52 milyonluk örneklem üzerinden bakarak Türkiye’de hangi takımın kaç taraftarı var?
    Written by Oguz Resat Sipahi 10 May 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Hangi takımın daha çok taraftarı var? Bu soru çok iç gıdıklayan bir soru biliyorum. Pazar Pazar maçlar da yok. Nereden aklıma geldi diye sorarsanız Dövletimiz sağolsun. İnstagramda Kumluca-Olimpos alanının yüce Dövletmiz tarafından 1. derece sit alanı konumund...
  • Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... Ülkemizde 1098, dünyada 108319 kişiyi covid19 kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik...
    Written by Oguz Resat Sipahi 12 Nisan 2020
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk *Ülkemizde 1098, dünyada 108.319 kişiyi covid19'un kanlı ve mukuslu kırbacı ile kaybettik... *Ne mutlu bizlere değil ki ülkemiz, covid19 açısından müreffeh ülkeler düzeyini yakalama ve aşma yolunda koşar adımlar ile ilerliyor... Yine de arada iyi şeyler de var...
  • Gözyaşları... Gözyaşları...
    Written by Oguz Resat Sipahi 21 Nisan 2019
    Oğuz Reşat Sipahi http://www.sipahi.tk Uzun zamandır yazasım gelmiyordu ligin ilk devresinde yazacak birşey yoktu pek, ya da dünyevi dertlerden yazasım gelmedi... Ligin ikinci devresinde de yazasım gelmedi bu sefer çoğunlukla dünyevi ailevi dertlerden... Dünkü gözyaşlarına kadar... Taraftarımızın,...
  • Göztepe TEK Büyüktür. Göztepe TEK Büyüktür.
    Written by Özkan Cengiz 28 Nisan 2018
    Özkan Cengiz ozkan@ozkancengiz.net Göztepe TEK Büyüktür. Yıllar önceydi amatördeydik, takıma tribünlerin yoğun tepkisi vardı, hoca ve oyuncular fazlaca tepki alıyorlardı. O günlerin yöneticileri ile bir araya geldik. Şaşkındılar, bize nasıl profesyonel çalıştıklarını anlatıyorlardı. Video analizler...
Diğer yazılar:

Diğer başlıklar

Twitter