Hakem Engeli
Bunun adına yenilgi diyorsanız, Göztepe Ankaragücü'ne yenildi. Ama biraz olsun, adaletten söz ediyorsanız, maçı Göztepe kaybetmedi, hakem İsmet Arzuman, 3 puanı Ankaragücü'ne hediye etti.
Oysa Göztepe, ne güzel başlamıştı. Korhan'ın ilk dakikalarda girdiği gol pozisyonunda, kaleci Zafer, adeta fizik kurallarını değiştirdi. Nitekim, 17 yaşındaki genç Korhan, Mustafa Özkan'a attırdığı nefis gol, sahada canını dişine takan sarı-kırmızılı oyunculara umut yükledi. İlk yarıda Göztepe, rakibine pozisyon vermedi. Oyunu kuralına göre oynayıp, orta sahada pres yapıp, forvetleriyle rakibi yıprattı. Taa ki, karşısına hakem engeli çıkana dek.
Göztepe, ikinci yarıda Hakem Arzuman'a takıldı. Arzuman, skor 1-1 olduktan sonra, Zafer Biryol'un, Ankaragücü defansının son adamı Hakan Kutlu tarafından yere indirildiği pozisyonda, aklı sıra evsahibi takıma "şirin gözükmeye" çalıştı. Göztepe'nin pozisyonlarını ise "pür dikkat" takip edip, hata kovalayan Arzuman, Göz-Göz'ün açığını yakalamakta gecikmedi. Tayfun'u 61.dakikada oyundan attığında, kendisiyle gurur duydu. Arzuman, 3-2 yenik duruma düşen Göztepe'nin, bu kez Zafer Uysal ile yakaladığı pozisyonda, Niyazi'nin ceza alanı içinde topa yaptığı smaçı da görmedi, belki de görmek istemedi. Kim ne derse desin, önce maç şansınız olacak, sonra maçı yöneten hakem iyi olacak. Aksi takdirde, onca emek, iyi futbol ve inanç, hiç bir işe yaramıyor. Tıpkı dünkü maçtaki gibi.
Oysa dün Göztepe'nin rakipleri kaybetmişti... Ankaragücü önünde en az bir puanı hakeden Göz-Göz, istediğini alabilmiş olsaydı, ne kadar büyük bir avantaj elde edecekti... Olmadı...
Sedat Yılmaz
"Arzum" Bilir
Başkent'teyiz... Hava günlük, güneşlik... Ve zorlu 90 dakika başladı... Sahada aslanlar gibi Göztepe var. Koşan, mücadele eden, sahanın her yerinde pres yapan bir sarı kırmızılı ekip... 30 dakikalık zaman dilimini geride bırakırken, Göztepe'nin beklenen golü geldi. Bu gol hayat verdi, sarı kırmızılılara... Maçın ilk yarısı da bu skorla kapanınca, aklıma Samsun deplasmanı geldi. 19 Mayıs Stadı'ndan galibiyetle döneceğimizi düşledim, durdum.
Maçın ikinci yarısı kabus gibi başladı. Ankaragücü'nün başlar başlamaz eşitliği sağlayan golü Göztepe'yi hüsrana uğrattı. Yine de galibiyet için yüklendiler, ancak sahada bir hakem vardı ki, sormayın. Adam her pozisyona düdük çalmaya başladı. Hemen hemen her atak ofsayt ya da faulle kesildi. Ankaragücü öne geçti, Göztepe beraberliği sağladı. Göztepe'nin galip geleceği beklenirken, sahneye yine hakem çıktı.
Maçta 60. dakika geride kalırken, bence çok ağır bir kararla Tayfun oyun dışı kaldı. Göztepe artık sahada 10 kişiydi. Ama kazanma hırsı yine vardı. Kaçan bir iki mutlak fırsat, yedek kulübesiyle, protokoldeki yöneticileri kahretti. İçimizdeki dürtü yine de puan alacağımız yönündeydi. Ama olmadı. Umutlarım, hayallerim, tribündeki bir avuç taraftar gibi suya düştü.
Kabullenmek istemediğim olay, Ankaragücü kaptanı Hakan Kutlu'nun, ceza alanı içinde Zafer Biryol'u yere indirmesi ve son adam olduğu halde kırmızı kart görmemesiydi. Hakem İsmet Aarzuman'ın umursamadan oyunu devam ettirmesi, maçın kader anıydı. Arzuman, kırmızı kartını gösterseydi, Göztepe'den önce Ankaragücü 10 kişi kalacaktı. İşte o zaman maç da böyle bitmeyecekti.