2001-2002 Sezonu

ONUR BELGE Tipik Beraberlik Oyunu Cezası Göztepe’ye her bakımdan pahalıya patladı. Daha ağırlıklı olan taraftı. Galibiyeti alabilirdi. Bunun yanısıra 1.5 milyar hasılat elde edilince 9 milyarlık masrafın kalanını da cepten ödemişler. İşte sorumsuz kimselerin verdiği zararın kısa bilançosu. Yazık değil mi? Teknik açıdan yüksek kalite açısından düşük bir karşılaşma izledik. Yimpaş Yozgat kalıp savunmayı 90 dakika bırakmadı. Özellikle Yaw savunmasına rahat nefes aldırdı. Preko ve İsmail kontratak beklediler. Ancak Göztepe savunma adamları karşısında eridiler. Özellikle Servet, Preko’yu adeta ezdi. Göztepe kalecisi Majdan gerçekten çok kaliteli bir futbolcu. Kritik yerlerde yaptığı kurtarışlarla takımını şok kontratak gollerinden korudu. Servet ve Emre her pozisyonda İsmail’le Preko’ya üstünlük sağladılar. Ancak soldaki kaptan Mehmet karşısındaki Hüseyin’in ataklarında epeyce zorlandı. Yimpaş Yozgatspor’lu Hüseyin görev bölgesini asla ihmal etmeden çalışarak sahanın en iyilerinden olarak göze battı. İlk yarıdaki temkinli futbol ikinci yarıda da devam etti. Ancak deneyimli Metin Diyadin’i oyuna sokan Göztepe pas yüzdesini arttırdı. Üstün olan ve golü arayan taraftı. Yimpaş Yozgat ise tümü ile kontratağa döndü. Nitekim Tayfun’un, Cem’in tehlikeli atakları sonuç getirmedi ve galiba beraberliği hedefleyen Bahri Kaya’nın Yimpaş Yozgatspor’u kazançlı çıktı. Maçın ilginç bir yönü de orta hakem Serdar Tatlı’nın 52. dakikada sakatlanıp yerini 4. hakem Ali Şahan’a bırakması oldu. BAYRAM ERBİL Puan Puandır Göztepe gereken yerlere gereken dersi veremedi ama, puan puandır, ligde de bu tip handikap taşıyan, tarafsız sahada oynanan maçlarda beraberlikler de normal sayılmalıdır. Yimpaş Yozgatspor oyun yönünden Göztepe'den daha olumluydu. Kırmızı-siyahlılar organiza hücumlar sonucu gollük pozisyonları daha fazla elde ettiler. Bereket Göztepe kalesinde Majdan vardı ve tehlikelere set çekti. Futbolda artık tüm dünya, garanti pas, garanti oyun oynuyor, tabir caizse dört elle sarılıyor. Ancak Göztepe bu olumlu gelişmelere hala ısınamadı. Biz eskiler, hani deriz ya, "Biraz takım olarak top yapalım ve oyuna ağırlığımızı koyalım." İşte bunu görmek istiyoruz Göztepemiz'de. Çünkü Göztepenin büyüklüğüne böyle olumlu görüntüler yakışır. Kocaeli İsmet Paşa Stadını adeta Alsancak'a çeviren binden fazla Göztepe taraftarı, Kocaeliyi adeta inletti, 90 dakika takımını teşvik etti. İkinci yarıda Metin Diyadin'in orta sahaya geçirilmesi takımın derli toplu oynamasını sağladı, Göztepe oyunu devamlı rakip sahaya yıktı, tehlikeler yaratmaya başladı. Tayfun'un nefis vuruşunda kaleci Gökhan'ın topu üst köşeden kornere çevirmesi ayrıca Ersen Martin'in indirdiği topu Cem'in uygun durumda gole çevirememesi Göztepe'yi muhtemel bir galibiyetten etti. Sarı-kırmızılıların hatası rüzgarla birlikte oynadıkları halde uzaktan şut atmaşı denememeleriydi. Bunun dışında Mustafa Özkan'ın yerine Ümit İnal da oyuna alınabilseydi sanırım takımına randıman verebilirdi. Ama puan puandır, bundan sonrasına bakalım. HALİL KİRAZ Tek Devrelik Göztepe Göztepe, Yimpaş Yozgat karşısında bilhassa ilk yarıda çok tutuk bir futbol sergiledi. Nedenlerin başında orta alanda oyunu organize edecek oyuncusunun olmayışı geliyordu. Bu yüzden ilk yarı Yimpaş'ın hakimiyetinde geçti. Devre boyunca gelişen iki önemli gol pozisyonunu Majdan keserek ilk yarının golsüz sona ermesini sağladı. Göztepe'nin ise Ersen Martin'in serbest vuruşu dışında hiç bir tehlikeli atağı yoktu. Ama ikinci yarıda Göztepe'ye sanki sihirli bir değnek deydi. Rıza hoca, eksikliği görüp Metin Diyadin'i orta alana alınca oyunun seyri değişti ve Göztepe kendini buldu. Topa daha fazla sahip olan ve rüzgarın yardımından yararlanan Göztepe'nin kaleye çok az şut atmasının affedilir bir yanı yoktu. Tek hareketi yapan Tayfun'un sert şutunu da kaleci Gökhan kurtardı. Cem bile inanamadı Göztepe'nin topa daha çok sahip olduğu dakikalarda ise Yimpaş Yozgat kontratakları vardı. Maç öyle bir hale geldi ki, sanki kim golü bulsa maçı kazanabilecek haldeydi. Bu dakikalarda Ersen Martin'den gelen topu Cem'in altıpastan auta atması affedilir gibi değildi, Göztepe'yi galibiyetten eden andı. Oyunun geneline baktığımızda ise Göztepe kalecisi Majdan ile Yimpaş Yozgat kalecisi Gökhan'ın kurtarışları maçın golsüz sona ermesini sağladı. Ancak Göztepe bu karşılaşmayı Kocaeli'de değil de, İzmir'de oynasaydı yüzde yüz galip gelebileceği bir maçtı. METİN TÜKENMEZ Tanıdıkları Vicdan! Aklımdan geçenler içimde kalmasın. Tirişkadan bahaneyle daha doğrusu büyük bir haksızlıkla Göztepe'yi taa Kocaeli'ne kadar sürenlere, raporların altına imza koyanlara vicdandan bahsetmeyeceğim. Çünkü, komşu kızı sanıp, ellerinde büyüttüklerini iddia ederler (!) Hemen unutmadan kafamdakini sorayım: Eğer dün, o tarafsız sahada Serdar Tatlı'nın allı kabağı herhangi bir cisimle yarılsaydı, faturaya kimin adı yazılacaktı? Hadi söyleyim bakalım! Uygulanan haksız kararların futbolcuya yansıması da kötü yönde oluyor. İşte Göztepeli futbolcular da bu eziklikle başladılar oyuna... Tek Ersen Martin'i ileride bırakıp, kendi ceza sahalarının üzerinde konuşlandılar. Orta alandan Tayfun, kendi savunmacılarıyla sıkı fıkı ilişkiye girip, bir de ellerini omuzuna atmaz mı? Göbeği Yimpaş Yozgatspor'un teslim alması pek de gecikmedi tabii. Yimpaş, üstün oynadığı bu süreçte Preko ve İlyas'ın ciddi denilebilecek gol şutlarını Majdan, aynı güzellikte ya bloke etti, ya da son anda kornere gönderdi. İlk yarıda Göztepe adına yazılabilecek tek pozisyon Ersen Martin'in direğin dibinden giden frikiği idi. Kenar yönetimi orta alandaki zaafın erken varmış olacak, Kabat'ı ortaya çekerken ileride başlayan Mustafa Özkan'ı onun yerine monte etti. İkinci bölüme Metin Diyadin ile başladı Göz-Göz... Belirgin atakları görülür oldu. Kabat oynadığının farkına varmış olacak, sol tarafı epey hareketlendirdi ama kayda değer şöyle yürekleri hoplatacak pozisyonlar izleyemedik her nedense. Yimpaş Yozgatspor da devrede başka bir takımı sahayı sürdü gibi geldi. İlk yarıda ısrarla presi basan, inançlı, bol deplasman yapan, kenar ortaları üreten takım gitti, ikinci yarıda iki pas yapamayan, topu sürekli taça gönderen, acemiler mangasıyla geri döndü. Her iki ekibin dün sergilediği oyuna tanrı, haklı olarak beraberliği reva gördü. SİNAN GENÇ Suçlu Kim? Suçlu siz değilsiniz, suçlu, yüzlerce kilometre yol katederek Kocaeli'ye gelen ve avazı çıktığı kadar bağıran, takımlarını destekleyen taraftar da değil. Suçlu, bozuk zeminde, daha doğrusu köstebek tarlasında futbol oynamaya çalışan futbolcular da değil. Suçlu, Göztepe'yi elindeki bozuk parayı hakeme atarak yakan serseri. Suçlu onu Göztepe'ye maleden, Kocaeli'ye süren zihniyet. Suçlu buna çanak tutanlarda. Suçlu, Göztepe'nin haklı feryadını dinlemeyenler. Göztepe'nin aldığı 13 puan sizi rahatsız mı etti? Hakemler adil olmak zorunda. Ancak dün Allah'tan Tatlı sakatlanıp çıktı da, Göztepe top oynamaya başladı. Adam trafik polisi gibiydi. Takımları oynatmak değil, oynatmamak için mücadele verdi. Ve siz futbolcular... Kocaeli'de büyük hayal kırıklığı yaşadım. Nerede o Kocaeli maçında, aynı statta koşan, pres yapan, coşan, yenilen, ama iyi oynayan Göztepe. Tek farkınız o gün iyi oynayıp kaybettiniz ama dün kötü oynayıp puan aldınız. Bana göre Göztepe'nin dünkü yıldızları yüzde yüz üç gol çıkartan Majdan, Yozgat'ın gol makinesi Preko'ya adım attırmayan Servet'tir. Bir de sonradan oyuna giren Metin Diyadin'i bunların arasına yazabiliriz. Gerisi yalan, dolan. Sizlerden daha farklı oynamanızı beklerdim. Ama yanılmışım.