Oğuz Reşat Sipahi
Hem soğuk, hem yağışlı, iç karartıcı bir İzmir kış günüydü. Nasıl oluyorsa Alsancak Stadı’nı ihalesiz kiralayabilen Altay’ın kutlamaları Alsancak Stadı’nda yapılırken, genel bütçeye 17 veren İzmir 1 yatırım alıp, stadyum yatırımları Gs, Rize ve Kayseri’ye yapılınca maç yine “Bakımsız Tarzan” Atatürk Stadı’nda oynandı. Buna rağmen 7771 biletli Göztepeli taraftar, Atatürk Stadı’ndaki yerini aldı. Yerlerini almakla kalmadılar ölüyü dirilten performanslarıyla sahadakileri ittirme görevini hem de neredeyse küfürsüz bir şekilde başarıyla yerine getirdiler.
***
Nevzat Güzelırmak’tan 18-19 sene sonra Göztepe’de bir sezonu tamamlayabilen ilk teknik direktör olma yolunda 16 maçı kalan Özcan Kızıltan’ın tek forvet tercihine rağmen takım 2-0 öne geçmeyi başardı. Lakin ilginç değişikliklerin ardında maç 2-1’e geldi. Yeni oyuncularında kadroda yer al(a)madığı(lisans problemi????) bu takım 18. hafta itibariyle geriye yaslanarak oynayabiliyor değil. Neyse ki bu sefer son dakikaları şaşırtıcı bir şekilde kaleden uzak tutmayı başararak üç puanı alabildiler.
***
Maçta 2-0’dan sonra defans “Bu sefer gol yememeyi başaracak mı?” derken yine gereksiz bir penaltı oldu. Akın ilginç kurtarışlara imza atarken ne yazık ki korkutmaya da devam ediyor. Tayfun ve Serdar üst düzeydeydiler. Emin Yalın çok ilginç ofansif özelliklere sahip bir futbolcu…Taraftar ile biraz sinerji yaratmak için çaba gösterse çok farklı şeyler yaşayabilir ya da yaşatabilir. Ama hem takım ona, hem de o takıma pas verirken mevcut iktidarın İzmir’e olan yatırım cömertliği ile yarışıyorlar. Bu soruna çözüm bulurlarsa her şey çok daha güzel olabilir.
***
Sonuçta kaleciyle karşı karşıya kaçırılan pek çok pozisyonun ardından standart üç gollü sonuçların bir gol eksiğiyle bile olsa kritik maçta üç puana ulaşan takımı, futbolcuları, Kızıltan’ı ve tribündeki cefakeş Göztepelileri kutluyorum… Kaldı 16 hafta…